Türkiye’nin köklü seyahat markası Kâmil Koç, Doğu Anadolu’da da güçlü varlığını hissettirmeye devam ediyor. “Yol Arkadaşım Kâmil Koç” serimizin bu sayısında Van İşletmecisi ve bireysel araç yatırımcısı Murat Topçu ile bir araya geldik. Üç kuşaktır süren bir aile mesleğinin temsilcisi olan Topçu, 2015’ten bu yana Kâmil Koç çatısı altında iş ortaklığı yaptığını ve bu süreçte hem yolcuların hem de işletmecilerin yüzünü güldüren bir kurumsal yapıyla çalışmanın ayrıcalığını yaşadığını anlattı. “Burada gördüğüm kurumsallığı başka hiçbir yerde görmedim” diyen Topçu, birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu. İşte keyifle okuyacağınız röportajımız;
DEDEDEN KALMA BİR MESLEĞİN 3. KUŞAK TEMSİLCİSİYİM
1978 doğumluyum. Memleketim Van-Bitlis. Üç kuşaktır bu mesleğin içindeyiz. Dedemizden babamıza, babamızdan bize geçti. Babamdan sonra yaklaşık 20 yıldır turizm acentelerimizi işletiyoruz. Bu meslek bizim için sadece bir kazanç kapısı değil; aynı zamanda bir aile mirası, bir kültür. Küçük yaşlardan beri otobüslerin, acentelerin içinde büyüdüm. Yıllar içinde bu iş hem hayat tarzım oldu hem de geleceğe bırakacağımız bir değer haline geldi.
EN UZUN SOLUKLU İŞ ORTAĞIMIZ “KÂMİL KOÇ”
Sektörde farklı firmalarla da çalıştık. İstanbul’da başladık, Doğu Anadolu’da devam ettik ancak 2015 yılında Kâmil Koç’la yollarımız kesişti. O dönem yerel firmalarla bazı sıkıntılar yaşadık ve daha kurumsal, daha güçlü bir yapı arayışına girdik. Gelen teklifleri değerlendirdik ve sonunda doğru adresin Kâmil Koç olduğuna karar verdik.
Bugün geriye dönüp baktığımda çok net söyleyebilirim: Yaklaşık 10 yıldır Kâmil Koç ile çalışıyoruz ve bu bizim en uzun soluklu iş ortaklığımız oldu. Kurumsallığı, güveni ve disiplini sayesinde bu yolculukta hiçbir pişmanlık yaşamadık.
KÂMİL KOÇ’TA KURUMSALLIĞI, DÜZENİ VE DİSİPLİNİ GÖRDÜK
Kâmil Koç dendiğinde aklıma ilk gelen kelime kurumsallık çünkü daha önce hiçbir firmada görmediğim düzeni, tertibi ve sistemi burada gördüm. Kâmil Koç kimsenin hakkını yemez. Bir kuruş bile kimsenin cebinde kalmaz. İşte bu yüzden işletmecisi de yolcusu da bu markaya güven duyuyor.
Yolcu açısından da büyük bir fark var. Doğu Anadolu’da yıllardır yolcuların çekindiği şey, bir aracın dağın başında kalması ve saatlerce beklemek zorunda bırakılmalarıdır. Kimi firmalarda yolcu 8 saat yolda kalır, çaresizce ustanın gelmesini bekler ama Kâmil Koç’ta böyle bir şey yok. Alternatif araçlar, güçlü operasyon ve hızlı müdahale sayesinde yolcu hiçbir zaman mağdur edilmiyor. Yolcu biliyor ki arkasında büyük bir marka var.
TÜRKİYE’NİN EN UZUN SEFERİNİ “VAN’DAN MARMARİS’E” BİZ YAPTIK
Şu anda Van’dan günde ortalama 10 sefer yapıyoruz. Van, Türkiye’nin doğusundaki son noktalardan biri olduğu için buradan neredeyse ülkenin 80 vilayetine ulaşıyoruz. Karadeniz’den Marmara’ya, İç Anadolu’dan Ege’ye, Akdeniz’e kadar geniş bir ağımız var.
Türkiye’nin en uzun seferini de Van’dan Marmaris’e biz başlattık. Yaklaşık 33 saat süren bu yolculuk sosyal medyada büyük ilgi gördü. Bu sefer, Van’ı Türkiye’nin diğer ucuna bağlayan bir köprü gibi oldu. Yolcular için sadece bir ulaşım değil, aynı zamanda memleketleriyle batıdaki şehirler arasında bir gönül bağı kurdu.
Bugün Van’dan Bursa’ya, Ankara’ya, İzmir’e, Antalya’ya, Çanakkale’ye, Fethiye’ye doğrudan sefer yapabiliyoruz. Öğrenciler üniversitelerine, askerler görev yerlerine, öğretmenler tayin oldukları şehirlere tek araçla ulaşabiliyor. Eskiden İstanbul’da birkaç araç değiştirerek gidilen mesafeler şimdi tek otobüsle aşılabiliyor.
ÖDEMELER HER ZAMAN “DÜZENLİ” VE “EKSİKSİZ”
Otobüsçülükte en büyük sorunlardan biri ödemelerdir. Çoğu işletmeci, günü gününe ödemesini alamaz ama Kâmil Koç’ta bugüne kadar böyle bir sorunla karşılaşmadık. Ödemeler düzenli, şeffaf ve güvenilir bir şekilde yapılıyor. İstersen ertesi gün, istersen ay sonunda paranı alabiliyorsun. Daha önce çalıştığım firmalarda platolar, elden ödemeler, kayıt dışı yöntemler çoktu ama burada kendi yazılımı, kurumsal sistemi sayesinde her şey net ve resmi. Bu düzen sayesinde hem esnaf hem acente huzurlu. Herkes kazancının derdinde, kimse mağdur edilmiyor.
YENİLİĞİN EN GÜÇLÜ OYUNCUSUYUZ
Bugün Doğu Anadolu’da şunu açık yüreklilikle söylüyorum: Kâmil Koç rakiplerin korkulu rüyasıdır çünkü güçlüdür, disiplinlidir ve işini hakkıyla yapar. Örneğin biz Van–Sinop hattını açtık. Buradan üniversiteye gidecek öğrenciler artık rahatça Sinop’a ulaşabiliyor. Daha önce bu hattı kimse yapmamıştı. Aynı şekilde Van’dan Çanakkale’ye, Marmaris’e, Muğla’ya, Fethiye’ye seferler düzenledik. Bugün rakip firmalar da bizim gittiğimiz yerlere gitmeye çalışıyor çünkü Kâmil Koç’un öncülüğünü takip etmek zorunda kalıyorlar.
KÂMİL KOÇ, YOLCUSUNUN DA İŞ ORTAĞININ DA YANINDA
Benim için en kıymetli şeylerden biri, Kâmil Koç’un sadece yolcusunun değil iş ortağının da yanında olması. Gece yarısı bir aracımın lastiği patlasa, kendi ustamı alıp giderim ama bilirim ki Kâmil Koç da arkamda. Yönetim hiçbir zaman ihtiyaçlarımızı görmezden gelmedi. Eksiklerimizi kapatmak, sıkıntılarımızı çözmek için hep yanımızda oldular.
Bu anlayış hem bize hem yolculara büyük güven veriyor. Bir sorun olduğunda “Yalnızım” duygusu yaşamıyoruz. Yolcu da biliyor ki bu markayla yola çıktıysa arkasında bir destek var.
ÖĞRENCİDEN MEMURA, HERKESİN TERCİHİ KÂMİL KOÇ
Van’daki yolcu profilimiz çok geniş. Öğrenciler, öğretmenler, memurlar, askerler, polisler… Hepsinin ilk tercihi Kâmil Koç oluyor çünkü biliyorlar ki burada söz verilen hizmet mutlaka yerine getirilir. Sefer sayımız rakipler kadar fazla olmasa bile doluluk oranlarımız hep yüksek. Örneğin iki seferle İstanbul’a gidiyoruz ama bu seferlerimiz daima dolu çünkü marka güveni yolcuyu buraya çekiyor. Kâmil Koç adı, yolcular için tek başına bir tercih sebebi.
BURASI, BENİM GÖNÜL RAHATLIĞIYLA EMEK VERDİĞİM “AİLEM”
Bugün geldiğimiz noktada şunu net söyleyebilirim: Kâmil Koç sadece bir firma değil; güvenin, disiplinin ve aidiyetin simgesidir. Yolcular için bir konfor, işletmeciler içinse bir istikrar kaynağıdır.
Benim için gurur verici olan şey, Van’dan Türkiye’nin dört bir yanına sefer düzenleyerek hem memleketime hizmet etmek hem de böylesine güçlü bir yapının parçası olmaktır. Kâmil Koç bizim için sadece bir iş yeri değil; rakiplerin çekindiği, yolcuların güvendiği, bizim de gönül rahatlığıyla emek verdiğimiz büyük bir aile.