
AİLE GEÇMİŞİMİZ, 50 YILI AŞKIN ULAŞIM TECRÜBESİNE SAHİP 1990 Isparta doğumluyum. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İkinci kuşak olarak bu işi sürdürüyoruz. Merkezi Isparta’da bulunan Isparta Petrol Turizm, 1994 yılında babam İbrahim Baştok tarafından kuruldu. Aslında sektördeki geçmişimiz bunun çok daha öncesine dayanıyor. Babam ve amcam yaklaşık 20 yıl boyunca farklı firmalarda otobüs şoförlüğü yaptıktan sonra kendi şirketlerini kurarak bu işi kurumsal şekilde devam ettirdiler. Dolayısıyla bizim aile geçmişimiz 50–60 yılı aşan bir ulaşım tecrübesine sahip. Bugün Isparta Petrol Turizm, Isparta merkezli olarak başta Ankara, İstanbul, Antalya ve Gaziantep olmak üzere Türkiye’nin birçok iline sefer düzenliyor. 51 adet büyük otobüsten oluşan filomuzla hizmet vermeye devam ediyoruz.
YOLCU POTANSİYELİ DÖNEMSEL OLARAK DEĞİŞKENLİK GÖSTERİYOR 2025 yılına umutla girmiştik ancak sektör genelinde beklenen düzeyde bir hareketlilik yakalanamadı. Sadece şehirlerarası taşımacılık değil, turizm taşımacılığı da bu durumdan memnun değil. Özellikle kış döneminde maliyet baskıları daha fazla hissedilmeye başlandı. Yine de önümüzdeki yaz sezonuyla birlikte bir toparlanma sürecine girileceğini düşünüyorum. Filomuzda toplamda 120’ye yakın büyük otobüs bulunuyor ve aktif olarak sefer yapıyor. En yoğun faaliyet gösterdiğimiz hat, kısa mesafe taşımacılığın güçlü olduğu Isparta–Antalya hattı. Bunun yanı sıra Ankara, İstanbul ve İzmir hatlarımız düzenli olarak devam ediyor. En uzun hattımız ise Diyarbakır seferleri. Bölgelere göre yolcu potansiyeli dönemsel olarak değişiyor. Bazen doğu hatları daha hareketliyken bazen batı ön plana çıkıyor. Özellikle asker sevk dönemleri hâlâ ciddi bir sirkülasyon yaratıyor. Bedelli askerlik uygulamasının yaygınlaşmasıyla birlikte Manisa, Isparta ve Urla gibi bölgelerde her ay düzenli bir hareketlilik oluşuyor.
YATIRIM VE SEFER PLANLARIMIZI TALEBE GÖRE REVİZE EDİYORUZ Filomuzu yenileme çalışmalarımız son dönemde hız kazandı. MAN yatırımlarımız devam ediyor ve toplamda 20 araçlık bir siparişimiz bulunuyor. Araç seçimlerimiz karışık olacak ancak ağırlıklı olarak 2+1 koltuk düzenine sahip Lion’s Coach modelleri tercih edeceğiz. Bunun dışında Mercedes tarafında da önemli bir yatırımı geride bıraktık. Tourismo ve Travego karışık olmak üzere toplam 25 adet Mercedes otobüs aldık. Bagaj kapasitesi ihtiyacına göre model tercihlerimiz değişiyor; Doğu ve Karadeniz hatlarında bagaj talebi yüksek olduğundan Travego’yu, diğer hatlarda ise daha verimli olduğu için Tourismo’yu kullanıyoruz. 2025 teslimatları peyderpey geliyor. Hatta şu an Isparta’daki otoparkımızda teslim alınmış yaklaşık 15 adet sıfır araç çalıştırılmayı bekliyor ancak piyasadaki durgunluk nedeniyle araçları hemen sefere çıkaramıyoruz. Personel konusunda ise tablo dönemsel olarak değişiyor. Bu yıl iş yoğunluğunun düşük olması nedeniyle ciddi bir kaptan sıkıntısı yaşamadık fakat tüm araçlarımızı sahaya sürdüğümüz dönemlerde nitelikli personel bulmak zorlaşıyor. Şoför bulmak mümkün ama tecrübeli ve kurallara hâkim, temsil kabiliyeti yüksek şoför bulmak gerçekten zorlaşıyor. Bugün Isparta Petrol Turizm, acenteler ve tüm taşeron yapılarla birlikte 1000’in üzerinde kişiye istihdam sağlıyor. Bu da aileleriyle birlikte bakıldığında şehrimize çok ciddi bir ekonomik katma değer oluşturuyor.
BİLET FİYATLARI OLMASI GEREKEN SEVİYENİN ÇOK ALTINDA! 2026 yılına dair beklentilerim temkinli ama olumlu. Yazın zaten bir şekilde iş oluyor, sektör nefes alıyor ancak Ramazan ayının kış dönemine denk geldiği zamanlar bizim için en zor süreçtir. Hem kışın etkisi hem de Ramazan nedeniyle yolcu talebi ciddi şekilde düşer. Bu dönemde firmaların aşırı sefer açarak zarar etmemesi gerekiyor. Ben kendi adıma, kış aylarında seferleri azaltarak çalışıyorum. Böylece araçlar boş gitmiyor, kapasite verimli kullanılıyor ama maalesef fiyatlar hâlâ olması gereken seviyenin oldukça altında. Şu anda bile iki yıl önceki fiyatlarla çalışıyoruz. Ama iki yıl önceki mazot fiyatları nerede, bugün nerede? Maliyetler katlandı ama bilet fiyatları aynı kaldı. Bazı şehirlerde durum daha iyi. Özellikle Kayseri, Maraş ve Konya gibi büyük otogarlarda işletmeciler bir araya gelerek ortak fiyat politikası oluşturdu. Bu bölgelerde fiyatlar dengeli ve tatmin edici seviyede. Ayrıca doğu bölgelerinde de fiyatlar nispeten daha iyi durumda ancak genel olarak Türkiye’nin büyük bölümünde hâlâ istenen seviyeye ulaşabilmiş değiliz.
“DİGİTÜRK” SİSTEMİ TEKNİK VE MALİ AÇIDAN DAHA AVANTAJLI Digitürk ve diğer teknoloji yatırımlarına ağırlık vermeye devam ediyoruz. Yolcunun otobüste daha hızlı, daha konforlu ve daha eğlenceli vakit geçirmesini istiyoruz. Eskiden koltuk arkası televizyonlar yaygındı ve o dönemde işe yarıyordu; ancak artık hem bu sistemler eski teknoloji sayılıyor hem de kurulum ve bakım maliyetleri çok yükseldi. Bugün bir koltuk arkası TV döşetmenin maliyeti 300–600 bin TL civarına kolayca dayanabiliyor. Öte yandan yolcuların elinde artık yüksek özellikli akıllı telefonlar var. Bu yüzden çözümümüz Digitürk’ü telefonlara taşıyan QR-kod tabanlı bir sistem oldu. Yolcu QR kodu okutarak kendi telefonundan yayınlara ve içeriklere erişiyor. Bu yaklaşım hem işletmeci için daha az maliyetli hem de yolcu açısından daha kullanışlı. Fiziksel cihaz bağlamaya gerek kalmıyor; internet üzerinden hizmet veriliyor. Paket tercihlerini hat yoğunluğuna göre ayarlıyoruz. Örneğin bazı hatlarda futbol ve canlı yayın içeren paketleri, kısa mesafe hatlarda ise daha hafif içerikleri tercih ettik ancak Digitürk’ü sadece futboldan ibaret görmek yanlış olur; film, dizi, belgesel ve çocuk eğlencesi gibi zengin bir içerik kütüphanesi mevcut. Futbol haftada birkaç gün izlenirken film ve dizi içerikleri yolculuk boyunca sürekli talep görüyor. Genel kanaatim şu: Digitürk ve QR-kod ile telefon temelli yayın sistemi hem yolcu memnuniyetini artırıyor hem de işletme maliyetlerini kontrol altında tutuyor. Bu yüzden teknik ve ekonomik açıdan tavsiye ederim.