Haber Ulaşım: Öncelikle, bize buraya gelip sizi ziyaret etme imkanını sunduğunuz ve mülakat ricamızı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bülent Bey, buraya gelmemize vesile olan O303 Europa ile başlayalım istiyoruz. Bu aracın
Haber Ulaşım: Dünden bugüne TOPÇAM Rahmetli Barış DİZMAN’ın anlayışı ile yola çıktı. Bugün bayrak Erkut DİZMAN ve Olgun DİZMAN’ın ellerinde. Sizce Barış DİZMAN’ın evlatlarına kattıkları, bakış açısı neydi? Bugün sektöre hâkim olan ‘tamamen maliyet ve kâr odaklı’ hizmet anlayışı uzun ömürlü olabilecek mi?
Bülent Argun: Rahmetli Barış DİZMAN benim gençlik, çocukluk arkadaşımdı. Kendisini 1999 yılında bir acı rahatsızlıktan dolayı kaybettik. Hâlâ da onun üzüntüsünü yaşıyoruz. Rahmetlinin vefatından sonra oğulları Erkut ve Olgun DİZMAN, bayrağı teslim aldılar ve bugünlere getirdiler. Bölgesel olarak hizmete başlayan firmamız şu anda çok şükür ulusal çapta bir firma. Çok şükür ki sektörde öncülerden, lider olan firmalardan birisi. Rahmetli Barış DİZMAN da ilk çıkan araçları hemen filoya katmakta idi. O zaman ilk çıkan Mercedes araçlar ilk olarak Tokat’a gelirdi. Bu yenilikçi anlayışı aynı şekilde kıymetli evlatları Erkut ve Olgun DİZMAN devam ettirmekte. Neticede biz de ticaret yapıyoruz, kâr etmek durumundayız. Ama hiçbir zaman geçmişimizden, firma geleneklerimizden kopmadan bu işi sürdürmek gayretindeyiz. Firmamızda, misafir olarak seyahat eden yolcu sayısının yüksek olduğunu görüyoruz. Ancak bu durumdan şikayetçi olmadık hiçbir zaman. Rahmetli Barış DİZMAN derdi ki; “Benim aracımda bedava da seyahat etse, yolcunun karnını doyurup da götüreceğiz”. Kâr etmek tabii ki önemli fakat bizim için birinci öncelik değil. Bizler hizmet etmek için varız, hizmette yarışıyoruz. İnşallah da firmamız adına da böyle devam edecektir. Haber Ulaşım: Takipçilerimizin merak ettiği bir başka husus ise, TOPÇAM logosunun hikayesi ve araçların üzerindeki ‘Barış’ yazıları. Bunların nereden geldiğini bizlerle paylaşır mısınız? Bülent Argun: Firmamızın ismi, yöremizin en büyük dağı ‘Topçam Dağı’ndan gelmektedir. Topçam Dağı da o yıllardan beri çam ağaçlarının bolca bulunduğu bir yer. Logomuz Topçam Dağı ve oradaki çamları ifade etmektedir. Hatta, şehrimizi gezme fırsatı bulanların dikkatini de çekmektedir, Tokat’ta bakkaldan, eczanesine varana kadar TOPÇAM ismi kullanılmaktadır. Araçlarımızdaki ‘Barış’ yazıları ise, Rahmetli Barış DİZMAN’ın vefatından sonra oğulları Erkut ve Olgun Beyefendiler, bir ahde vefa örneği olarak, babalarına duydukları saygı ve sevgiyi ifade etmesi açısından araçlar ilk alındığında TOPÇAM logosu araçlara uygulanmadan önce araçlarımıza yazılmakta. Barış DİZMAN’ı inanın burada benim anlatmamdan ziyade, Tokat’ta sokakta rastgele birisine sorsanız, anlatacağı şeylerden öğrenebilirsiniz. Barış DİZMAN iş adamı olarak da öncü, yenilikçi ve çalışkan bir iş adamıydı. Kendisini bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Haber Ulaşım: TOPÇAM Turizm, kuruluşundan bu yana uzun yıllar araç tercihini farklı bir firmadan yana kullanmaktaydı. Ancak 2008 sonrasında yatırım tercihleri değişerek filo MAN araçlarla donatıldı. Hatta değişim döneminde yolcular ve personele anketler yaparak memnuniyeti ölçtüğünüz bilgilerine ulaştık. Sizce herkesin mesafeli durduğu bir dönemde MAN’la iş birliğine gitmek, TOPÇAM’a neler kazandırdı? Son aldığınız araçlar da gösteriyor ki bu iş birliği uzun süre devam edecek. MAN araçlarından memnuniyetiniz ne yöndedir?
Haber Ulaşım: Yatırımcıların yaşadığı büyük bir sorun da rekabetle ilgili. Kendi aralarında rekabet eden yerel firmalar, şehirlerine yatırım yapan bir ulusal firma geldiğinde büyük kayıplar yaşamakta hatta birçoğu da faaliyetlerini
Haber Ulaşım: Son olarak, sektörün yaşadığı sıkıntılar Üçüncü Köprü’nün de faaliyete geçmesi ile tavan yapmış oldu. Sektör adeta yeniden şekillenirken, sektör mensupları da artık sıkıntılarını üst perdeden dillendirir oldular. Sizce, sektörel sivil toplum kuruluşları sektörün tamamını kucaklayacak ve sorunlarına çözüm bulacak yeterlilikte mi?
Bülent Argun: Büyükşehirlerdeki sektör mensupları faydalanıyorlar ancak biz Anadolu’daki yatırımcılar olarak bu kuruluşların imkanlarından yeterince faydalanamıyoruz. Belki onlara gerekli desteği bizler de sağlayamıyoruz ancak neticede ortada bir sorun olduğu aşikardır. Diğer ulaşım sektörleri biliyorsunuz ki devlet tarafından sübvanse ediliyor. Gerek yakıt yardımı gerekse vergi indirimi gibi desteklerle faaliyet gösteriyorlar. Otobüsçü tamamen kendi imkanlarıyla bu sıkıntıları aşmaya çalışıyor. Bizim masraflarımız gün geçtikçe artmakta. Masraflarımızı kısmamız mümkün değil çünkü araç 46 kişiyle de gitse aynı masrafı yapıyoruz, 1 kişiyle de gitse aynı masrafı yapıyoruz. Tabii ki birlikten kuvvet doğar. Keşke federasyonlarımız, diğer kuruluşlarımız bizim sesimize ses olsa da hep birlikte bu zor zamanları sorunsuz atlatsak. Ancak gün itibarıyla bu kuruluşların çok yetersiz olduğunu maalesef ifade etmek durumundayım.