TOPÇAM Turizm'de Anılara Yolculuk

Haber Giriş Tarihi: 04.10.2017 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 04.10.2017 00:00
https://www.haberulasim.com/

Haber Ulaşım: Öncelikle, bize buraya gelip sizi ziyaret etme imkanını sunduğunuz ve mülakat ricamızı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bülent Bey, buraya gelmemize vesile olan O303 Europa ile başlayalım istiyoruz. Bu aracın TOPÇAM Turizm bünyesine katılma hikayesini okuyucularımızla paylaşır mısınız? Bülent Argun: Buraya kadar gelip zahmet ettiğiniz için biz teşekkür ederiz. Biliyorsunuz ki geçmişi olmayan insanların geleceği olamaz. Biz de firma olarak geçmişimize bağlı, geçmişine saygı duyan bir firmayız. O303 Europa’nın alınması fikri firmamızın sahiplerinden Sayın Olgun DİZMAN’a ait. Olgun Bey, gerek sektörümüzün gerekse firma tarihine ziyadesiyle sahip çıkan, bu hususlara azami özen gösteren birisidir. Büyük emek vererek bu tüm parçalarıyla orijinal, hiçbir yan sanayi parça dahi kullanılmamış aracı buldu. Aracın içini gezme imkânı bulduğunuzda fark edeceksiniz, koltuklarının minderleri dahi hiç oturulmamış gibi. Ben 67 yaşımdayım. Firmamız ise 60 yıllık bir kuruluş. Nostaljik olarak bu aracı gelip gören insanlar ‘Ben bu araç ile nişanlılığımı geçirdim.’, ‘Ben bu araçla askere gittim.’, ‘Ben bu araçlar çalışıyorken düğünümü yaptım.’ şeklinde tepki veriyorlar. Bizim gençliğimizde O302’ler vardı. Herkesin bu araçlarla bir mazisi olmuş. Bu vesileyle firmamıza daha çok ilgi gösteriyor, daha sıcak davranıyorlar. Buradan duyurmuş da olalım; ileride biz bu araçlarla bir müze kurmayı hedefliyoruz. Öyle görünüyor ki, böyle giderse Erkut Bey ve Olgun Bey her araçtan müzemize bir adet ekleyecekler.

Haber Ulaşım: Dünden bugüne TOPÇAM Rahmetli Barış DİZMAN’ın anlayışı ile yola çıktı. Bugün bayrak Erkut DİZMAN ve Olgun DİZMAN’ın ellerinde. Sizce Barış DİZMAN’ın evlatlarına kattıkları, bakış açısı neydi? Bugün sektöre hâkim olan ‘tamamen maliyet ve kâr odaklı’ hizmet anlayışı uzun ömürlü olabilecek mi?

 

Bülent Argun: Rahmetli Barış DİZMAN benim gençlik, çocukluk arkadaşımdı. Kendisini 1999 yılında bir acı rahatsızlıktan dolayı kaybettik. Hâlâ da onun üzüntüsünü yaşıyoruz. Rahmetlinin vefatından sonra oğulları Erkut ve Olgun DİZMAN, bayrağı teslim aldılar ve bugünlere getirdiler. Bölgesel olarak hizmete başlayan firmamız şu anda çok şükür ulusal çapta bir firma. Çok şükür ki sektörde öncülerden, lider olan firmalardan birisi. Rahmetli Barış DİZMAN da ilk çıkan araçları hemen filoya katmakta idi. O zaman ilk çıkan Mercedes araçlar ilk olarak Tokat’a gelirdi. Bu yenilikçi anlayışı aynı şekilde kıymetli evlatları Erkut ve Olgun DİZMAN devam ettirmekte. Neticede biz de ticaret yapıyoruz, kâr etmek durumundayız. Ama hiçbir zaman geçmişimizden, firma geleneklerimizden kopmadan bu işi sürdürmek gayretindeyiz. Firmamızda, misafir olarak seyahat eden yolcu sayısının yüksek olduğunu görüyoruz. Ancak bu durumdan şikayetçi olmadık hiçbir zaman. Rahmetli Barış DİZMAN derdi ki; “Benim aracımda bedava da seyahat etse, yolcunun karnını doyurup da götüreceğiz”. Kâr etmek tabii ki önemli fakat bizim için birinci öncelik değil. Bizler hizmet etmek için varız, hizmette yarışıyoruz. İnşallah da firmamız adına da böyle devam edecektir. Haber Ulaşım: Takipçilerimizin merak ettiği bir başka husus ise, TOPÇAM logosunun hikayesi ve araçların üzerindeki ‘Barış’ yazıları. Bunların nereden geldiğini bizlerle paylaşır mısınız? Bülent Argun: Firmamızın ismi, yöremizin en büyük dağı ‘Topçam Dağı’ndan gelmektedir. Topçam Dağı da o yıllardan beri çam ağaçlarının bolca bulunduğu bir yer. Logomuz Topçam Dağı ve oradaki çamları ifade etmektedir. Hatta, şehrimizi gezme fırsatı bulanların dikkatini de çekmektedir, Tokat’ta bakkaldan, eczanesine varana kadar TOPÇAM ismi kullanılmaktadır. Araçlarımızdaki ‘Barış’ yazıları ise, Rahmetli Barış DİZMAN’ın vefatından sonra oğulları Erkut ve Olgun Beyefendiler, bir ahde vefa örneği olarak, babalarına duydukları saygı ve sevgiyi ifade etmesi açısından araçlar ilk alındığında TOPÇAM logosu araçlara uygulanmadan önce araçlarımıza yazılmakta. Barış DİZMAN’ı inanın burada benim anlatmamdan ziyade, Tokat’ta sokakta rastgele birisine sorsanız, anlatacağı şeylerden öğrenebilirsiniz. Barış DİZMAN iş adamı olarak da öncü, yenilikçi ve çalışkan bir iş adamıydı. Kendisini bir kez daha rahmetle anıyoruz.

Haber Ulaşım: TOPÇAM Turizm, kuruluşundan bu yana uzun yıllar araç tercihini farklı bir firmadan yana kullanmaktaydı. Ancak 2008 sonrasında yatırım tercihleri değişerek filo MAN araçlarla donatıldı. Hatta değişim döneminde yolcular ve personele anketler yaparak memnuniyeti ölçtüğünüz bilgilerine ulaştık. Sizce herkesin mesafeli durduğu bir dönemde MAN’la iş birliğine gitmek, TOPÇAM’a neler kazandırdı? Son aldığınız araçlar da gösteriyor ki bu iş birliği uzun süre devam edecek. MAN araçlarından memnuniyetiniz ne yöndedir? Bülent Argun: 2008 yılında MAN bize bir teklifte bulundu, kendilerinin araçlarını da kullanmamız yönünde. Bizim firma olarak anlayışımız, her dört senede bir defa araçlarımızı yenilemektir. MAN’dan bu teklif geldiğinde dürüst olmam gerekirse önce korkuyla yaklaştık. Çünkü, 1990’larda oluşan imaj, yatırımcıların MAN’a mesafeyle yaklaşmasına sebep oluyordu. Ancak biz yine de MAN’dan üç tane araç alıp denemeyi kabul ettik. O araçlardan da memnun kaldık. Daha sonra da MAN’la yaptığımız ticari anlaşma ile Türkiye’de filosunun tamamını değiştiren ilk firma olduk. 2011 yılına geldiğimizde tüm araçlarımızı MAN olarak değiştirdik. Tabii bu radikal karar o dönem ilginç söylentilere sebep oldu. Denildi ki “TOPÇAM iflas ediyor”, “TOPÇAM siliniyor”. Ancak göremedikleri şey, batıyor dedikleri firma toplamda 2,5 milyon avro civarında bir yatırımla filosunu yenilemişti. Tabii ki bu süreçte biz MAN firmasına bir adım atmışken onlar da bizlere çok yakın davrandılar. Tabii filomuzu topyekûn değiştirince, birtakım sıkıntılar da kaçınılmaz oldu. Yolcularımız birtakım şikayetlerini dile getirince bizler de anket çalışması yapmaya karar verdik. Anket çalışmamız iki ayaktan teşekkül ediyordu. İlki aracın teknik kısımları ile ilgili olmak üzere kaptanlarımızla, ikincisi ise aracın seyir konforu bakımından yolcularla birlikte yapıldı. Hatta Erkut Bey bu çalışmaların neticelerini MAN’a da iletti ve kendileri de bizlere böyle kapsamlı bir çalışma yaptığımız için teşekkür edildi. Şu anda inanın işletmeci olarak MAN araçlardan çok memnunuz. Kesinlikle şu veya bu markadan daha düşük kalitede bir araç olarak görmüyoruz. Hatta filomuza son olarak kattığımız Tourliner’da gördük ki MAN gerçekten hem yolcuyu hem de işletmeciyi tamamen memnun edecek bir araç üretmiş. Yakıt ve işletme maliyeti ve özellikle kış sezonunda işletilebilirlik olarak biz yatırımcıların, seyir konforu ve güvenlik açısından da yolcuların gözünde gerçekten sınıf atlanmış diyebilirim. Özetle biz kendileri ile çalışmaktan çok memnunuz, umarım onlar da bizden memnunlardır.

 

Haber Ulaşım: Yatırımcıların yaşadığı büyük bir sorun da rekabetle ilgili. Kendi aralarında rekabet eden yerel firmalar, şehirlerine yatırım yapan bir ulusal firma geldiğinde büyük kayıplar yaşamakta hatta birçoğu da faaliyetlerini durdurmaktalar. Fakat Tokat örneğine baktığımızda durumun tam tersi olduğunu görüyoruz. Sizce burada köklü firmaların kalıcı olmasının sebepleri nelerdir? Bülent Argun: Az evvel de bahsettiğim gibi biz 60 yıllık tarihi olan bir kuruluşuz. Haliyle insanların gençlikleri, askerlikleri, nişanlılıkları, öğrencilikleri hep bizimle geçmiş. Anılarında seyahat denince hep bir ‘TOPÇAM’ yer almış. TOPÇAM olarak bizim gücümüz, parayı birinci planda görmemekten geliyor. Tokat’a tabii ki ulusal firmalar da yatırım yaptılar. Ama gördük ki bir sezonu dahi çıkaramadılar. Bu da gösteriyor ki hemşerimiz bize teveccüh etmişler. Biz, burada hizmette yarışıyoruz. Ancak belirtmek istiyorum ki TOPÇAM’ın artık yerelden ziyade ulusal firmalar düzeyinde hizmet veriyor olması da bizim yakaladığımız başarının bir neticesi. 100’ün üzerinde noktaya, günde 26 sefer düzenliyoruz. 4 yaş ortalamasındaki filomuzla, güvenilir, tecrübeli kaptanlarımız ve kabin memurlarımızla Tokatlıların teveccühlerine layık olmaya, onlarla bir aile olmaya çabalıyoruz.

 

Haber Ulaşım: Son olarak, sektörün yaşadığı sıkıntılar Üçüncü Köprü’nün de faaliyete geçmesi ile tavan yapmış oldu. Sektör adeta yeniden şekillenirken, sektör mensupları da artık sıkıntılarını üst perdeden dillendirir oldular. Sizce, sektörel sivil toplum kuruluşları sektörün tamamını kucaklayacak ve sorunlarına çözüm bulacak yeterlilikte mi?

Bülent Argun: Büyükşehirlerdeki sektör mensupları faydalanıyorlar ancak biz Anadolu’daki yatırımcılar olarak bu kuruluşların imkanlarından yeterince faydalanamıyoruz. Belki onlara gerekli desteği bizler de sağlayamıyoruz ancak neticede ortada bir sorun olduğu aşikardır. Diğer ulaşım sektörleri biliyorsunuz ki devlet tarafından sübvanse ediliyor. Gerek yakıt yardımı gerekse vergi indirimi gibi desteklerle faaliyet gösteriyorlar. Otobüsçü tamamen kendi imkanlarıyla bu sıkıntıları aşmaya çalışıyor. Bizim masraflarımız gün geçtikçe artmakta. Masraflarımızı kısmamız mümkün değil çünkü araç 46 kişiyle de gitse aynı masrafı yapıyoruz, 1 kişiyle de gitse aynı masrafı yapıyoruz. Tabii ki birlikten kuvvet doğar. Keşke federasyonlarımız, diğer kuruluşlarımız bizim sesimize ses olsa da hep birlikte bu zor zamanları sorunsuz atlatsak. Ancak gün itibarıyla bu kuruluşların çok yetersiz olduğunu maalesef ifade etmek durumundayım.