Hava Durumu

#Dayanıklılık

Ulaşım Sektörünün En İyi Temsilcisi - Haber Ulaşım - Dayanıklılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dayanıklılık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Filosu Volkswagen Crafter ile Güçleniyor Haber

Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Filosu Volkswagen Crafter ile Güçleniyor

Volkswagen Ticari Araç, 105 adet Crafter teslimatıyla bir kez daha gösterdi. Samsun’da düzenlenen teslim töreni kapsamında, 100 adet Crafter Ambulans, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’ne teslim edilirken, 5 adet Crafter Hasta Nakil Aracı ise belediye tarafından kullanılmak üzere filoya dahil edildi. Samsun’da düzenlenen törene; Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Ticaret Eski Bakanı Mehmet Muş ve Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Eray Çınar katıldı. Volkswagen Ticari Araç markasını temsilen Satış Müdürü Harun Göktaş, Pazarlama Müdürü Ömer Madazlıoğlu teslim törenine katılırken, marka Filo Satış Yöneticisi Ali Bayer ile Doğuş Oto Filo ve Bağlantılı Araç Operasyonları Müdürü Volkan Ergün de marka pazarlama yöneticileri Gül Emel Saçbağlı ve Ece Şimşek ile beraber törende hazır bulundu. Ambulans Segmentinin Güçlü Oyuncusu: Crafter Volkswagen Crafter, yıllardır ambulans dönüşümlerinde Türkiye’nin en çok tercih edilen modellerinden biri olarak öne çıkıyor. Ekonomik işletme maliyetleri ve güçlü TDI motor seçenekleri sayesinde özellikle kamu kurumlarının yoğun talep gösterdiği bir model konumunda bulunuyor. “Güvenlik ve Dayanıklılık Standartlarını Taşıyan Araç Çözümleri Sunuyoruz.” Doğuş Otomotiv Volkswagen Ticari Araç Satış Müdürü Harun Göktaş, teslimata ilişkin yaptığı değerlendirmede; “Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin bu önemli yatırımı, Crafter’ın kamu hizmetlerinde yarattığı güveni ve yüksek performansını bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye’nin birçok ilinde, Sağlık Bakanlığı bünyesinde uzun yıllardır başarıyla görev yapan Crafter ambulanslarımız, bu alandaki tecrübemizin en somut göstergesi” ifadesini kullandı. “Crafter, kamu filolarının güvenilir tercihi olmaya devam ediyor.” Doğuş Otomotiv Volkswagen Ticari Araç Pazarlama Müdürü Ömer Madazlıoğlu ise yaptığı açıklamada; “Volkswagen Crafter, gerek üstyapı dönüşüm uyumluluğu gerekse sunduğu sürüş ve güvenlik teknolojisiyle Türkiye’de ambulans segmentinin en güçlü oyuncularından biri olmaya devam ediyor. Ülke genelinde kamu kurumlarıyla iş birliklerini sürdürerek yüksek kalite, güvenlik ve dayanıklılık standartlarını taşıyan ürün çözümleri sunmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Gerçekleştirilen teslimat ile Volkswagen Crafter güçlü teknolojisi ve dayanıklılığıyla Türkiye’nin acil sağlık hizmetlerinde en çok tercih edilen modellerden biri olma iddiasını korudu.

Maxion Wheels, Türkiye'de Dövme  Alüminyum Ticari Araç Jantı Üretecek Haber

Maxion Wheels, Türkiye'de Dövme Alüminyum Ticari Araç Jantı Üretecek

Dünyanın önde gelen jant üreticisi Maxion Wheels, Fransa’nın Lyon kentindeki SOLUTRANS 2025 Fuarı’nda, Türkiye’deki yeni fabrikasında 2026’nın ilk yarısında başlayacak dövme alüminyum ticari araç jantlarının seri üretimine yönelik hazırlıkları tamamladığını duyurdu. İnci Holding ve Maxion Wheels arasında 50 yılı aşkın süredir devam eden başarılı iş ortaklığının bir sonucu olarak Manisa’da kurulan CVA (Commercial Vehicle Aluminum) Fabrikası, Maxion Wheels’in ticari araç ürün portföyünü genişletme hedefinde stratejik bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Ayrıca CVA, Türkiye’nin ticari araçlara yönelik ilk dövme alüminyum jant fabrikası olarak öne çıkıyor. Yeni dövme alüminyum jantlar, Avrupa ve Türkiye genelindeki OEM’ler ve filolar için en çok tercih edilen ebat ve yüzey seçeneklerinde sunulurken dayanıklılık, performans ve görünüm açısından en yüksek standartları karşılayacak. İlerleyen dönemde portföye eklenecek yeni ebatlarla Maxion Wheels’in ticari araçlar için dövme alüminyum jant ürün gamı daha da zenginleşecek. “Ticari Araç Pazarında Yeni Bir Dönem başlatıyoruz” Maxion Wheels CEO’su Mark Gerardts, yeni ürünlerin şirket vizyonundaki önemine vurgu yaparak şunları söyledi; “Dövme alüminyum kamyon jantları, ticari araç pazarına sunduğumuz en eksiksiz ve yenilikçi portföyün önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Çelik jantlarımız yıllardır standartları belirliyor ve dövme alüminyum jantlarımız da aynı tavizsiz kalite ve güvenilirlikle bu standardı sürdürecek” Maxion İnci ve Maxion Jantaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim, ortaklığın sağladığı güce vurgu yaparak şunları ifade etti: “Maxion Wheels ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde, küresel ürün uzmanlığını yerel üretim mükemmelliğiyle buluşturuyoruz. Bu sayede ağır ticari araç OEM’leri, filo yöneticileri ve sürücüler için kalite anlayışını yeniden tanımlayan yeni bir jant serisi sunmanın gururunu yaşıyoruz. Bu önemli kilometre taşı, yalnızca üretimin başlamasını değil, inovasyon, güvenlik ve Avrupa’nın ötesindeki OEM ve filoların gelişen ihtiyaçlarını karşılama konusundaki güçlü taahhüdümüzü de ortaya koymaktadır”. CVA: Manisa’da Yeni Nesil Üretim Üssü Manisa’daki 24.500 metrekarelik alana kurulu yeni fabrikası CVA (Commercial Vehicle Aluminum), seri üretime başlamak üzere tüm hazırlıklarını tamamladı. Tesiste, son teknoloji makine ve ekipmanlar kullanılarak mükemmellik, verimlilik ve dünya standartlarında üretim kalitesi garanti altına alınıyor. Yıllık 350.000 adet dövme alüminyum ticari araç jantı üretim kapasitesiyle başlayan fabrika, gelecekteki kapasite artış planlarına uyum sağlayacak şekilde esnek bir yapıda tasarlandı. Bu yatırım, Maxion Wheels’i kamyon, treyler, otobüs, elektrikli kamyon ve tanker segmentleri için seçenek ve performansta yeni bir standart oluşturmasını sağlarken, geniş ürün gamı sayesinde daha rekabetçi ve güçlü bir konuma taşıyacak. Maxion Wheels ayrıca dayanıklılığı artıran, üstün korozyon koruması sağlayan ve kolay temizlik ile bakım imkânı sunan yeni patentli bir yüzey işlem teknolojisi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu yenilikçi çözüm için yürütülen laboratuvar ve karşılaştırmalı testlerin oldukça olumlu sonuçlar verdiği belirtiliyor. Dövme alüminyum ticari jantların ürün gamına eklenmesiyle, Maxion Wheels artık sektördeki en kapsamlı ticari araç jant portföyünü sunuyor. Bu geniş ürün çeşitliliği, tüm jant kategorilerinde kalite, güvenilirlik ve inovasyon arayan OEM’ler ile satış sonrası müşterileri için Maxion’u güvenilir tek tedarikçi konumuna taşıyor.

Gölsu Maden, Zorlu Şantiye Operasyonlarında Renault Trucks K Serisini Kullanıyor Haber

Gölsu Maden, Zorlu Şantiye Operasyonlarında Renault Trucks K Serisini Kullanıyor

2006 yılında kurulan ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kamu su yapıları projeleri yürüten Gölsu Maden, şantiye operasyonlarında yüksek performans ve dayanıklılığıyla öne çıkan 4 adet Renault Trucks K 520 8x4 kamyon ile filosunu güçlendirdi. Gölsu Maden, ilk Renault Trucks araçları olan bu kamyonlar ile devam eden projelerindeki zorlu arazi koşullarında verimli ve güvenli taşımacılık hedeflerine güçlü bir katkı sunmayı amaçlıyor. Yeni araçlar, Renault Trucks’ın Adana yetkili bayisi İkikardeş Otomotiv tesislerinde Gölsu Maden Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kalo’ya İkikardeş Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Yusuf İkikardeş ve Satış Danışmanı Adem Dardağankökü tarafından teslim edildi. İlk Renault Trucks deneyimi, demo sürecinde başladı Ağırlıklı olarak DSİ projeleri kapsamında baraj, gölet gibi su yapıları inşa eden Gölsu Maden, sektördeki kullanıcıların deneyimlerinden faydalanarak Renault Trucks K serisini sahada test etti. Şirket, demo süreci boyunca araçların performansından duyduğu memnuniyet doğrultusunda alım kararı verdi. Gölsu Maden Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kalo, yeni araç yatırımları ile ilgili; “Su yapıları inşaat projelerindeki zorlu şantiye koşullarında yüksek performans, sağlamlık, dayanıklılık ve sürüş konforu bizim için öncelikli. Kısa mesafelerde de olsa zorlu arazilerde ağır yük taşıyan araçlarımızın güvenilir olması gerekiyor. Renault Trucks K serisi, bu beklentileri karşılayarak operasyonlarımızda fark yaratacak” açıklamasında bulunarak ekledi; “Şu anda Yozgat, Kahramanmaraş, Hatay, Antalya ve Bolu’da devam eden projelerimiz bulunuyor. Yeni araçlarımızın Yozgat ve Kahramanmaraş’taki şantiyelerde görev alacak. Operasyonların büyük kısmı, devletin tahsis ettiği ocaklardan ortalama 5-10 kilometrelik kısa ama yüksek tonajlı ve zorlu arazili güzergâhlarda gerçekleşiyor. Bu nedenle dayanıklılık, çekiş gücü ve sağlamlık, araç seçiminde bizler için belirleyici oldu.” "Renault Trucks K Serisi, şantiye uygulamalarında kendini kanıtladı” İkikardeş Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Yusuf İkikardeş ise; “Renault Trucks K 520 kamyonlar, ağır hizmet ve şantiye taşımacılığı için geliştirilen yüksek tork değerine sahip motoru, dayanıklı şasi yapısı ve gelişmiş manevra kabiliyeti ile maden, hafriyat ve inşaat sahalarında güvenle tercih ediliyor. Türkiye’nin dört bir yanında Renault Trucks K serisi kamyonların maden ve şantiye uygulamalarındaki başarısı sektör tarafından da takdir görüyor. Yüksek tonajlı taşımalarda şasinin sağlamlığı, rampalarda zorlanmadan çıkış performansı ve genel dayanıklılığı Gölsu Maden gibi firmalar için hayati önem taşıyor. Renault Trucks K serisi, bu anlamda sınıfında fark yaratan bir model” diye belirtti. Ayrıca Gölsu Maden, Renault Trucks’ın Adana yetkili bayisi İkikardeş Otomotiv üzerinden satış sonrası hizmet desteğini de alacak. Bu destek, operasyonların sürekliliğini sağlama açısından önemli bir avantaj sunacak. Renault Trucks K Serisi: Zor koşullara sağlam çözümler Renault Trucks K 520, özellikle ağır yük taşımacılığı ve şantiye koşulları için tasarlanmış sağlam yapısıyla öne çıkıyor. Gölsu Maden’in bu yatırımı da Renault Trucks’ın kamu projeleri ve ağır inşaat uygulamaları alanında güçlü bir çözüm ortağı olarak konumunu daha da pekiştiriyor.

Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Taşımacılığı Yeniden Yorumluyor Haber

Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Taşımacılığı Yeniden Yorumluyor

“Taşımacılığın 130 Yılı” yıldönümü yaklaşırken Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar, geçmişten geleceğe uzanan heyecan verici bir bağlantı kuruyor. Hafif ticari aracı icat eden marka, dünyanın en eski, hâlâ çalışır durumda olan teslimat aracı (Benz kombine teslimat aracı) ve günümüzün eSprinter modeliyle, 1896’da başlayan benzersiz başarı hikâyesine göz önüne seriyor. Bu, müşteriye özel taşımacılık çözümleriyle dolu bir tarih. Mercedes-Benz hafif ticari araçlar her zaman sağlam, güvenilir ve iş odaklı araçlar olarak tasarlandı. Bu anlayış gelecekte de değişmeyecek. Bu vizyon, “THE BOuLDER” adlı etkileyici, taş görünümlü heykeli tanıtarak vurgulandı. Bu güçlü ve etkileyici sanat eseri, Mercedes-Benz’in sağlamlık, güvenilirlik, çok yönlülük ve dayanıklılık gibi temel değerlerini koruyarak hafif ticari aracı yeniden nasıl tanımladığını gösteriyor. 650 cm uzunluğunda, 275 cm yüksekliğinde ve 250 cm genişliğindeki heykel, sanat ve el işçiliğini büyüleyici bir biçimde bir araya getiriyor ve yeni nesil Sprinter’e dair ipuçları sunuyor. Tek parça bir bloktan işlenmiş bu heykelde, geleceğin Sprinter’inin ilk hatları ve tasarım detayları belirginleşiyor. Bu çizgiler, ticari müşterilerin farklı ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillenecek benzersiz dış tasarımın habercisi niteliğinde. Ayrıca heykel, gelecekteki Mercedes-Benz hafif ticari aracın boyutları hakkında da fikir veriyor. Hafif ticari araçların mucidi olarak, neredeyse 130 yıldır tüm uzmanlıklarını ve deneyimlerini ticari müşterilerin hizmetine sunduklarını söyleyen Mercedes-Benz Group AG Hafif Ticari Araçlar Başkanı Thomas Klein, “Onların çıkarları ve katma değeri bizim için geçmişte, bugün ve gelecekte en önemli öncelik. Müşteri memnuniyeti ve yenilikçi çözümler, DNA'mızda derin kökler salarak premium hafif ticari araçlarımızın temelini oluşturuyor.” diyor. Yeni nesil Mercedes-Benz hafif ticari araçların yenilikçi sürüş sistemi, bağlantısallık ve gelişmiş dijital hizmetlere odaklanacağını vurgulayan Mercedes-Benz Group AG Hafif Ticari Araçlar Geliştirme Bölümü Başkanı Andreas Zygan işlevsellik ve müşteri ihtiyaçlarının, geliştirmelerinin merkezinde yer aldığını belirtiyor. Mercedes-Benz İşletim Sistemi MB.OS’nin ticari kullanıma özel olarak uyarlandığını ve bununla hafif ticari araç segmentini bir kez daha tanımlayacaklarının da altını çizen Zygan, “Müşterilerimize verimlilik ve özel olarak tasarlanmış zekâ ile birleştirilmiş en son teknolojiyi sunuyoruz. Gelecekteki Sprinter'imizin, her zamankinden daha fazla, segmentinin lideri olacağına eminim.” diyor. 1899 model Benz teslimat aracı – Dünyanın en eski çalışır durumdaki Mercedes-Benz taşıyıcısı Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçların başarı hikayesi, 1896 yılında Benz & Cie. adı altında Carl Benz’in motorlu taşıyıcıyı icat etmesiyle başladı. Benz, farklı müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için iki model geliştirdi. Benz teslimat aracı, Benz Victoria temel alınarak “kapalı kasalı bir araba” olarak tasarlandı. Benz kombine teslimat aracı ise daha küçük ve hafif Benz Velociped modelinden yola çıkılarak “sökülebilir kasalı küçük bir fayton” biçiminde üretildi. Sökülebilir kasası sayesinde, sadece birkaç basit adımda iki koltuklu bir binek araca dönüştürülebiliyordu. Bu özelliğiyle son derece çok yönlüydü ve aslında ilk çok amaçlı araç olarak kabul edilebilir. Her iki model de arka kısma yerleştirilmiş tek silindirli dört zamanlı bir motorla çalışıyordu. Bu motor, teslimat aracında 2,7 litrelik, kombine teslimat aracında ise 1,0 litrelik hacme sahipti. 300 kilogram (sürücü hariç) taşıma kapasitesi, şehir içi taşımacılık için yeterliydi. 2,75-6 beygir gücü, tam yüklü durumda 15-20 km/s azami hıza ulaşılmasını sağlıyordu. Bu yeni araçlar, iki atlı bir faytondan daha hızlıydı ve yaklaşık üç kat daha fazla yük taşıyabiliyordu. Böylece, otomobilin henüz genç olan tarihinde yeni bir pazar segmenti doğmuş oldu ve Carl Benz bir kez daha vizyoner bir mucit olduğunu kanıtladı. Mannheim merkezli şirket, ilk teslimat aracını 5 Aralık 1896 tarihinde Paris’teki Du Bon Marché adlı büyük mağazaya, 4.500 mark satış fiyatıyla teslim etti. Bugün, Mercedes-Benz Classic koleksiyonunda yer alan 1899 model Benz kombine teslimat aracı, dünyadaki en eski çalışır durumdaki hafif ticari araç unvanını taşıyor. Araç, gelecek yıl kutlanacak “Taşımacılığın 130 Yılı” yıldönümü için büyük bir titizlikle restore edilerek şasisi özenle yenilendi ve gövdesi baştan inşa edildi. Bu model, o dönemde Birleşik Krallık’taki resmi Benz temsilcisi Hewetson’s Ltd. tarafından lisanslı olarak İngiltere’de üretilmişti. “Ideal Van” (İdeal Hafif Ticari Araç) adıyla bilinen araç, 3 beygir gücünde bir motorla çalışıyor ve sürücüye ek olarak yaklaşık 100 kilogram yük taşıyabiliyordu. Daha sonraki modellerde ise motor gücü 3,5 beygire çıkarılmış ve taşıma kapasitesi 250 kilograma kadar yükseltilmişti. Mercedes-Benz Sprinter’in 30 Yılı – Dünyayı taşıyan, ihtiyaca göre şekillenen çok yönlü araç Taşımacılığın icadından yaklaşık 100 yıl sonra, Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar, 1995 yılında Sprinter modeliyle hafif ticari araç segmentinde bir kez daha devrim yarattı. Böylece Mercedes-Benz, otomobiller ile kamyonlar arasındaki boşluğu doldurarak, adını tüm bir araç sınıfına verdi. Bugüne kadar da olağanüstü çok yönlülüğü, güvenilirliği, yüksek konfor seviyesi ve otomobil benzeri sürüş özellikleri ile öne çıkmaya devam ediyor. Globalde, otuz yılda, farklı kullanım amaçlarına uygun çok sayıda versiyonuyla beş milyondan fazla Sprinter üretildi. Sprinter; sağlık sektöründe, kargolar ve donmuş gıdalar teslimatlarında, taşımacılıkta, yolcu taşımacılığında ya da seyahatlerde hep yanımızdaydı. Bu yüzden Sprinter, dünya genelinde çok sayıda sektör için güvenilir bir iş ortağı. 2024 yılında, Avrupa’daki müşterilerin yüzde 77’si yeniden Sprinter’i seçti. Bu yüksek yeniden satın alma oranı, sektörün bu ikonik aracına duyulan bağlılığın açık bir göstergesiGeleceğin Sprinter’i – Daha çok yönlü, verimli ve akıllı Yeni mimarinin tanıtımıyla, daha verimli, daha akıllı ve daha çok yönlü hafif ticari araçlarda yeni bir dönem başlıyor. Yeni nesil hafif ticari araçlar, yalnızca Sprinter’in başarı hikayesini sürdürmekle kalmayacak, geleceğin hafif ticari araç sınıfını da yeniden tanımlayacak. Yeni araç mimarisi, gelecekte geliştirilecek tüm orta ve büyük boy Mercedes-Benz hafif ticari araç modellerinin temelini oluşturacak. Bu mimari, özel kullanıma yönelik geniş hacimli lüks modeller (VLE ve VLS) ile premium segmentte konumlanan hafif ticari araçlar arasında net bir ayrım yapılmasını sağlayacak. 2026’dan itibaren, Van Electric Architecture (VAN.EA) platformuna sahip tamamen elektrikli modeller özel müşteriler için tanıtılacak ve ilk olarak VLE modeli piyasaya sürülecek. Elektrikli hafif ticari araçlar ise bunu takip edecek. Ayrıca, Van Combustion Architecture (VAN.CA) olarak adlandırılan ikinci nesil mimari ile, en son nesil içten yanmalı motorlu hafif ticari araç modelleri de hem özel hem de ticari kullanım için ürün portföyünü tamamlayacak. Ticari olarak konumlandırılan hafif ticari araç modelleri, farklı sektörlerden müşterilerle yakın iş birliği içinde geliştirilerek onların ihtiyaç ve beklentilerine eksiksiz şekilde uyum sağlayacak biçimde tasarlandı. Bu yaklaşım, heykelde ipuçları verilen yeni tasarım dilinde de kendini gösteriyor. Geleceğin Sprinter modeli; farklı sürüş sistemleri, uzunluk, dingil mesafesi ve ağırlık seçenekleriyle sunulacak. Böylece, kurye, ekspres ve kargo hizmetlerinden soğuk zincir taşımacılığına, servis ve bakım araçlarından ambulans ve kurtarma araçlarına, şantiyelere yönelik açık kasalı araçlardan sınırlı hareket kabiliyetine sahip kişilerin taşınmasına yönelik yolcu araçlarına ve karavanlara kadar çok geniş bir yelpazede, sektöre özel gövde ve dönüşüm çözümleriyle tam anlamıyla ihtiyaca göre uyarlanabilir bir yapı sunuyor. Amaç, tüm müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılamak ve hafif ticari araç pazarındaki lider konumunu daha da güçlendirmek. Hiç olmadığı kadar dijital: Uzaktan güncellemeler ile araç fonksiyonları yıllarca güncel kalıyor Yeni nesil hafif ticari araçlar, bağlantısallık ve yazılım açısından da yeni standartlar belirleyecek. Mercedes-Benz’in kendi işletim sistemi MB.OS üzerinde çalışacak ve bu sayede bugüne kadarki en akıllı Mercedes-Benz hafif ticari araçlar olacaklar. Araçtaki çipten buluta mimarisinin derin entegrasyonu sayesinde, tüm aktüatörler ve sensörler bilgi-eğlence sistemleri ve konfor özelliklerinden şarj işlemlerine kadar hassas biçimde kontrol edilebilecek. Bu, benzersiz bir sürüş deneyimi ve araç fonksiyonlarının kullanıcı arayüzüne akıllı entegrasyonunu mümkün kılıyor. Bu kapsamlı derinlemesine entegrasyon, araçlardaki bağlantısallığı daha da artırarak yeni fırsatlar sunuyor. Geniş Araç Navigasyonu gibi müşteriye özel dijital hizmetler, kendi hafif ticari araçlarının bakımını ve kullanımını çok daha verimli hale getiriyor. Yapay zekâ destekli MB.OS sayesinde her hafif ticari araç, Mercedes-Benz Intelligent Cloud’a bağlı yüksek performanslı bilgisayarlarla donatılacak. Böylece sürücü destek sistemleri de dahil olmak üzere tüm araç yazılımının uzaktan güncellenmesi mümkün olacak. Her hafif ticari araç, tıpkı düzenli olarak yeni uygulamalar ve geliştirilmiş işlevlerle donatılmış bir akıllı telefon gibi, yıllarca güncel kalacak. MB.OS, harici sağlayıcılardan gelen içeriklerin sorunsuz entegrasyonu için üst düzey esneklik de sunuyor. Bu sayede ticari müşteriler, örneğin filo yönetimi veya navigasyon için, kendi uygulamalarını ve gerekli araçları doğrudan aracın ekranında kullanabilecek. Mercedes-Benz’e özgü tipik kullanıcı arayüzü ise değişmeden kalıyor; bu da tanıdık ve değer verilen müşteri deneyimini sürdürüyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.