,
Hava Durumu

#Mercedes

Ulaşım Sektörünün En İyi Temsilcisi - Haber Ulaşım - Mercedes haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mercedes haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mercedes-Benz Türk’ten Kültür Sanata Güçlü Destek Haber

Mercedes-Benz Türk’ten Kültür Sanata Güçlü Destek

Yaklaşık 40 yıldır “Kültür-sanatın #daima yanında” mottosunun rehberliğinde pek çok çalışmaya destek vererek çeşitli projelere imza atan Mercedes-Benz Türk, görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren sanatçıların gelişimlerine ve üretim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yürütücülüğünde hayata geçirilen SaDe’ye (Sanatçı Destek Fonu) destek vermeye devam ediyor. Her yıl beş sanatçıyı destekleyen program bu yıl Şubat 2023 depremlerinden etkilenen sanatçıların tasarı aşamasındaki projelerini hayata geçirebilmelerine odaklandı ve destek kapsamı altı sanatçı ile genişletildi. GENÇ SANATÇILAR DESTEKLENECEK Sanatçılar; Aylin Çankaya, Cemil Çalkıcı, Gökçe Çetin, Macide Yalçınkaya, Nesime Karateke ve Rozelin Akgün, programın ikinci döneminde İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün’ün katılımıyla bir araya geldi. Sanatçılar, proje ekipleri ile gerçekleştirdikleri bire bir görüşmelerin ardından, Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Sondan Durukanoğlu Feyiz ile bir araya gelerek, eser üretimleri ve sergileri için gerekli platform ve destekleri değerlendirdiler. ÜLKEMİZİN KÜLTÜR GELECEĞİNE KATKI SAĞLIYORUZ Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, buluşmada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizde faaliyet gösterdiğimiz yaklaşık 60 yıl boyunca, üreterek ekonomiye katkı sağlamanın yanında iyi bir kurumsal vatandaş olmayı ve topluma fayda sağlamayı her zaman işimizin bir parçası olarak gördük. Bu anlayışla eğitim, kültür-sanat ve spor gibi toplumsal fayda yaratan alanlara uzun yıllardır sürdürülebilir destek sağlamaya özen gösteriyoruz. Kültür-Sanat alanındaki desteklerimizi İKSV iş birliği ile yaklaşık 40 yıldır kararlılıkla sürdürüyoruz. İKSV’nin yürütücülüğünde ve proje ortaklığımızla gerçekleştirilen SaDe – Sanatçı Destek Fonu, bu vizyonumuzun önemli bir parçası. Her programımızda olduğu gibi SaDe programımızda da her yıl günün koşullarını değerlendiriyor, programın içeriğini o günün ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. Her yıl beş sanatçıyı destekleyen programımızda bu sene, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen sanatçıları desteklemeye odaklandık ve destek kapsamımızı altı sanatçı ile genişlettik. SaDe ile sanatçılarımıza yalnızca maddi katkı sunmakla kalmıyoruz. Aynı zamanda projelerini geliştirebilmeleri için ihtiyaç duydukları profesyonel desteği İKSV yürütücülüğünde ve alanında uzman sanatçıların mentorluklarıyla sağlayarak, güvenli ve üretken bir alan da oluşturuyoruz. Bugün burada buluşma amacımız da sanatçılarımızla bir araya gelmek, onları yakından tanımak, projelerinin arkasındaki hikâyeleri kendilerinden dinlemek ve önümüzdeki dönemde eser üretimleri ile sergileri için gerekli platform ve destekleri değerlendirmekti. Hep birlikte keyifli, verimli ve geleceğe dair planlarımızı konuştuğumuz bir gün geçirdik.” UZUN SOLUKLU BİR PROJE OLACAK Mercedes-Benz Türk, sosyal fayda sağlayan projelerde sürekliliği esas alarak hareket ediyor. Bu anlayış doğrultusunda SaDe programı da yalnızca bir sponsorluk ilişkisi değil, yaratıcı üretimin desteklendiği, toplumsal gelişime katkı sunan uzun soluklu bir iş birliği modeli olarak öne çıkıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve Mercedes-Benz Türk yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen buluşma, sanatçılar için hem üretimlerine dair fikir alışverişinde bulunabildikleri hem de kurumsal temsilcilerle doğrudan temas kurabildikleri değerli bir platform sundu. Mercedes-Benz Türk ise kültür-sanata verdiği desteği bir kez daha somut biçimde ortaya koydu. Geleceğin sanatçılarına ilham vermeyi ve kültürel çeşitliliği beslemeyi hedefleyen Mercedes-Benz Türk, önümüzdeki dönemde de genç yetenekleri desteklemeye ve Türkiye’nin kültürel zenginliğine katkı sunmaya kararlılıkla devam edecek.

Mercedes-Benz Türk’ten Cesur Bir Değişim Hikâyesi Haber

Mercedes-Benz Türk’ten Cesur Bir Değişim Hikâyesi

Ağır ticari araç endüstrisinin öncü markası Mercedes-Benz Türk, iletişim çalışmalarına güçlü bir içerikle devam ediyor. Yeni nesil aracı Mercedes-Benz Actros L için hazırlanan bu üç bölümlük reklam filmi serisi, “değişim” temasını işleyerek izleyiciye hem araçtaki dönüşümü hem de bu değişimin kullanıcı ve çevresindeki etkilerini aktarıyor. Her bir film, Mercedes-Benz Türk’ün vizyonunu, kullanıcı deneyimine verdiği önemi ve sektörel dönüşüme olan cesaretini yansıtan güçlü bir anlatı sunuyor. Reklam filmlerinde öne çıkan ana mesaj ise “#VerimliliğinYeniŞekli” mottosu oluyor. Seride, değişime cesaret edenlerin kazandığı; verimliliğin yalnızca teknik bir özellik değil, aynı zamanda bir bakış açısı olduğu vurgulanıyor. Tüm filmler, Mercedes-Benz Türk Kamyon & Otobüs YouTube kanalından ve Mercedes-Benz Kamyon sosyal medya hesaplarından izlenebiliyor. Değişim cesaret ister, kazandırır Serinin ilk filminde, Mercedes-Benz Actros L’de gerçekleştirilen kapsamlı teknolojik ve tasarımsal dönüşüm anlatılıyor. Film, büyük değişimlerin ancak büyük cesaretle mümkün olabileceğini, bu dönüşümün de kullanıcısına verimlilik ve maddi kazanç sağladığını vurguluyor. Değişime yönelik önyargıları yıkmayı hedefleyen bu ilk film; markanın, Mercedes-Benz Actros L’nin dönüşümüne olan güvenini güçlü bir dille ifade ediyor. Değişim sadece araçla sınırlı kalmaz İkinci film, yeni aracına kavuşan bir kullanıcının yaşadığı kişisel dönüşüme odaklanıyor. Mercedes-Benz Actros L ile birlikte sürücünün bakış açısı, alışkanlıkları ve kendine duyduğu güvenin nasıl değiştiği anlatılıyor. Film, değişime açık olanların yalnızca araçlarını değil, kendilerini de yenileyebileceği fikrini izleyiciyle buluşturuyor. Değişim çevreyi etkiler, ilham verir Serinin üçüncü ve son filminde, dönüşümünü tamamlayan bir Mercedes-Benz kullanıcısının çevresinde yarattığı etki öne çıkıyor. Yeni aracını alan kullanıcının çevresindekiler tarafından nasıl bir hayranlıkla karşılandığı anlatılırken, değişime dair önyargıların nasıl kırıldığı ve dönüşümün nasıl ilham verdiği vurgulanıyor. Film, bireysel olduğu kadar toplumsal düzeyde de değişimin etkisini ortaya koyarak serinin duygusal zirvesini oluşturuyor.

Konfor, Güvenlik ve Ekonomiyi Bir Arada Sunan Mercedes-Benz Atego 1018, Saha Etkinlikleriyle Kullanıcılarla Buluşuyor Haber

Konfor, Güvenlik ve Ekonomiyi Bir Arada Sunan Mercedes-Benz Atego 1018, Saha Etkinlikleriyle Kullanıcılarla Buluşuyor

Türkiye'de hafif kamyon segmenti, şehir içi dağıtım ve kamu hizmetlerinde kritik bir rol üstleniyor. Şehirlerin hızla büyüyen yapısı, e-ticaretin artan hacmi ve zamanla yarışan teslimat süreçleri, bu alanda kullanılan araçlardan yüksek manevra kabiliyeti, düşük işletme maliyeti, düşük yakıt tüketimi ve sürüş konforunu birlikte sunmasını bekliyor. Mercedes-Benz Türk, bu ihtiyaçlara doğrudan yanıt veren Mercedes-Benz Atego 1018 modeliyle, şehir içi taşımacılık ve kamu hizmetlerine özel çözümler sunuyor. Sınıfının öncüsü olarak öne çıkan Mercedes-Benz Atego 1018, standart donanımında sunduğu otomatik vites, klima ve gelişmiş güvenlik sistemleriyle hem sürücülerin konforunu artırıyor hem de işletmelere uygun maliyetli ve güvenilir bir alternatif yaratıyor. Mercedes-Benz Atego 1018: Güvenli, konforlu ve uygun maliyetli çözüm Mercedes-Benz Atego 1018, şehir içi ve kısa mesafeli dağıtım taşımacılığının dinamik ve zorlu koşulları için özel olarak geliştirilen bir model olarak, sürücü konforunu ve operasyonel verimliliği odağına alıyor. Düşük yakıt tüketimiyle yüksek performansı bir araya getiren 5.1 litrelik, dört silindirli Euro VI motoru, işletme maliyetlerini optimize ediyor. Araçta standart olarak sunulan otomatikleştirilmiş PowerShift 3 şanzıman, vites geçişlerinde sunduğu hassasiyet ve sürüş konforuyla dikkat çekiyor. Azami yüklü ağırlığı 10,5 ton olan Mercedes-Benz Atego 1018 sınıfının gereksinimlerini karşılarken, şehir içi yoğun trafikte rahatlıkla manevra yapılabilecek kompakt boyuta sahip. İhtiyaca göre tercih edilebilen farklı aks mesafesi sayesinde, model hem dar sokaklarda yapılan dağıtım görevlerine hem de daha uzun seferlere uyum sağlıyor. Sürücü konforunu artırmak amacıyla kabin içinde çok sayıda donanım standart olarak sunuluyor. Klima, uzaktan kumandalı merkezi kilit, anahtarsız çalıştırma, çok fonksiyonlu direksiyon simidi, geniş saklama alanları ve ergonomik kabin tasarımı sayesinde Mercedes-Benz Atego 1018, sürücüsüne sınıfının üzerinde bir çalışma ortamı sunuyor. Alçak kabin yapısı ve ideal şasi yüksekliği, hem sürücünün hem de yardımcı personelin araca giriş-çıkışını kolaylaştırıyor. Güvenlik donanımları açısından da Mercedes-Benz’in yüksek standartlarını taşıyan model, standart olarak sunulan ABA 6 (Aktif Fren Asistanı) teknolojisi ile olası çarpışma risklerinde aktif frenleme yaparak yalnızca sürücüyü değil, çevredeki tüm bireyleri de koruma altına alıyor. Ayrıca, kör nokta güvenliği sağlayan Aktif Kör Nokta Asistanı 2 teknolojisi ile özellikle şehir içi dağıtımda dar alanlarda ekstra sürüş güvenliği sunuyor. Mercedes-Benz Türk, Mercedes-Benz Atego 1018’i Gerçek Kullanıcılarla Buluşturuyor Mercedes-Benz Türk, Mercedes-Benz Atego 1018’in üstün özelliklerini doğrudan sahada tanıtmak üzere Türkiye’nin çeşitli noktalarında kapsamlı bir tanıtım turu düzenliyor. Bu aktivite kapsamında; araç yoğun ticaretin, üretimin veya lojistiğin kalbinin attığı lokasyonlarda sergileniyor. Tanıtım ekibi, bölgedeki iş yerlerini bire bir ziyaret ederek araç hakkında bilgi veriyor, potansiyel kullanıcıların aracı yakından incelemesine olanak tanıyor. Etkinliklerde Mercedes-Benz Türk ekiplerine, Mercedes-Benz Türk yetkili bayileri de eşlik ediyor. Böylece, yalnızca tanıtım değil; araçla ilgilenen kullanıcılar için doğrudan yönlendirme ve satış danışmanlığı hizmeti de sağlanmış oluyor. İlk olarak İstanbul’da Gıda Toplantıcıları Çarşısı (İGTOT), ardından Tuzla Organize Sanayi Bölgesi ve İzmir Kısıkköy Mobilyacılar Sitesi’nde gerçekleştirilen etkinlikler yoğun ilgi gördü. Bu ilgiye karşılık olarak Mercedes-Benz Atego 1018 tanıtım turu şu tarihlerde devam edecek: 19 Ağustos, Salı – Ankara GİMAT (Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Toptancılar Derneği) 20 Ağustos, Çarşamba – Ankara Kazan Organize Sanayi Bölgesi 21 Ağustos, Perşembe – Antalya Organize Sanayi Bölgesi 8 Eylül, Pazartesi – İstanbul Gürpınar Balık Hali 10 Eylül, Çarşamba – İzmir Buca Balık Hali Mercedes-Benz Türk, bu doğrudan temas odaklı saha etkinlikleriyle, kullanıcıları yalnızca ürünle değil; markanın hizmet anlayışıyla da tanıştırmayı hedefliyor. “Atego Şehrin Yollarında, Şehirde İşler Yolunda” mottosuyla yola çıkan marka, Mercedes-Benz Atego 1018’i daha yakından tanımak ve gerçek kullanım ortamında incelemek isteyen tüm profesyonelleri bu etkinliklere davet ediyor.

Mercedes-Benz Türk  Tarihe Işık Tutmayı Sürdürüyor Haber

Mercedes-Benz Türk Tarihe Işık Tutmayı Sürdürüyor

Topluma katkı sağlayan sosyal fayda programlarıyla dikkat çeken Mercedes-Benz Türk, kültürel mirasın korunması ve yaşatılması hedefi doğrultusunda, ‘Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşiflerinin İlk On Listesi’ne giren Bathonea Antik Kenti kazılarına destek vermeye devam ediyor. Kazılar, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kocaeli Üniversitesi tarafından, T.C. Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülüyor. Küçükçekmece Gölü havzasında yer alan Bathonea Antik Kenti, bugüne kadar Helenistik ve Roma dönemlerine ait liman yapıları, antik yollar, su kanalları, mozaikli saray kalıntıları gibi pek çok önemli bulguya ev sahipliği yaptı. Kazı çalışmalarıyla yalnızca İstanbul’un eksik kalan tarihsel boşlukları tamamlanmıyor, aynı zamanda Trakya bölgesinde ilk kez Hitit izlerine ulaşılarak bölge tarihine dair yeni bilgiler de elde ediliyor. Mercedes-Benz Türk, bu anlamlı çalışmayla topluma katkı sunma ve sosyal fayda üretme vizyonunu bir kez daha ortaya koyuyor. Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel, bu yılki kazı sezonunun başlaması dolayısıyla yaptığı açıklamada: “Mercedes-Benz Türk olarak, kültürel mirasımızı koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuzla hareket ediyoruz. Bu kapsamda 2022 yılından bu yana destek verdiğimiz Bathonea Antik Kenti kazıları, İstanbul’un binlerce yıllık tarihini gözler önüne sererken ülkemizin kültürel değerlerinin uluslararası platformlarda da tanıtılmasına katkı sağlıyor. Bu önemli bilimsel çalışmanın bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Kurumsal sosyal fayda yaklaşımımızla kültür-sanat alanındaki desteklerimizi sürdüreceğiz.” dedi. Bathonea Antik Kenti kazı çalışmaları, İstanbul’un tarihi ve arkeolojik mirasının ortaya çıkarılması ve korunmasında önemli bir rol üstleniyor. Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea Antik Kenti kazıları 2007 yılında yüzey araştırmasıyla başladı. Çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve İstanbul Valiliği’nin maddi desteğiyle 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Prof. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında bilimsel kazılara çevrildi. Kazılar sırasında Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlenen “Büyük” ve “Küçük” olarak adlandırılan iki adet antik liman ve göl içinde kalmış bir antik deniz fenerinin izleri tespit edildi. Bu keşifle birlikte Patara’dan sonra ülkemizde ikinci antik deniz feneri tespit edilmiş oldu. 2009 yılındaki araştırma sonuçları üzerine; Amerikan Arkeoloji Enstitüsü (Archaeology) Dergisi, İngiliz Independent Gazetesi ve Heritage Key adlı yayın organları 2009 yılında kazı alanını “Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşiflerinin İlk On Listesi”ne aldı.

Mercedes-Benz Sprinter 30 Yaşında Haber

Mercedes-Benz Sprinter 30 Yaşında

Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar, 30 yıl önce Sprinter ile büyük panelvan araçlar kategorisinin sembolü haline gelecek aracı tanıttı. Mercedes-Benz Sprinter o zamandan bugüne, farklı tasarımlara uygunluğu sayesinde, kurye, ekspres ve paket servis sağlayıcıları, lojistik, ticaret ve çevrimiçi market hizmetleri, esnaflar, hizmet sektörü, işletmeler ve polis ve itfaiye gibi kamu hizmetleri ile yolcu taşımacılığı ve karavanlara kadar farkı alanlarda kullanılıyor. eSprinter ile de tüm bu alanlarda artan şekilde CO2 emisyonu olmadan kullanılarak hafif ticari araçlar sektörünün elektrifikasyonuna katkı sağlıyor. Dünya çapında satılan yaklaşık her iki Mercedes-Benz Hafif Ticari Aracından biri olan Sprinter, dört farklı üretim tesisinde üretiliyor.Temel formunda platform aracı ve minibüs olarak sunulan panelvan, üç gövde uzunluğu, arkadan veya dört tekerlekten çekiş, klasik sürücü kabini veya çift kabin, değişken tonajlar ve yükleme alanı yüksekliklerinin yanında karavan gibi özel gövdeler için güçaracı olarak da kullanılarak hedeflenen tüm sektörlere özel çözüm sağlıyor. Dünya genelinde üretilen tüm Sprinter’lerin yaklaşık yüzde 75’i, müşterilerin farklı ihtiyaçlarına daha uygun hale getirilmesi amacıyla üst yapıcılar tarafından dönüştürülüyor. 29 yıldır Türkiye’de segmentinin öncüsü olan Sprinter, panelvanınyanı sıra Türkiye'de Türk mühendisliğiyle minibüs haline çevrilerek Türk tüketicileriyle buluşuyor. Almanya’da sertifikalandırıldıktan sonra pazara çıkan, 4,1 ve 5 ton olarak 2 ağırlık varyantında sunulan Mercedes-Benz Sprinter Minibüs, son verilere göre segmentinde de pazar lideri. 130’dan fazla pazarda satılan ve Avrupa’da, azami yüklü ağırlığı 5,5 tona kadar olan büyük ticari araç segmentinin pazar lideri Sprinter’in beş milyonuncusu da kısa süre içinde teslim edilecek. 1995’ten bu yana gelişim 1995 baharında piyasaya sürülen Sprinter, Mercedes-Benz’in isme sahip ilk hafif ticari aracı olarak sıfırdan tasarlandı ve sınıfında dönüm noktası oldu. Dört tekerlekte disk fren, ABS, otomatik fren diferansiyeli, yükseklik ayarlı üç noktalı emniyet kemeri gibi birçok güvenlik özelliği ilk nesilde standarttı. 2000’de kapsamlı bir güncellemeyle sürücü hava yastığı standart hale geldi; aynı yıl cam hava yastıkları ve ASR, 2002’de ise ESP® ile güvenlik seviyesi yükseltildi. İlk nesilden 1,3 milyon adet satılmasının ardından 2006’da tanıtılan ikinci nesil, farklı gövde ve donanım seçenekleriyle daha geniş bir müşteri kitlesine hitap etti. 2013 güncellemesiyle segmentindeki liderliğini pekiştiren Sprinter, ön çarpışma önleyici, kör nokta uyarı, aktif şerit takip ve geliştirilmiş ESP® gibi ileri güvenlik teknolojileriyle donatıldı; aerodinamik tasarımı ise yakıt tüketimini düşürdü. 2018’de üçüncü nesil, “Sprinter 3.0” sloganıyla dijitalleşme çağını başlattı. MBUX bilgi-eğlence sistemi, Mercedes PRO hizmetleri ve gelişmiş filo yönetimi özellikleriyle araç içi konfor ve bağlantı imkânları artırıldı. 2019’da emisyonsuz şehir içi taşıma için eSprinter tanıtıldı. 2024’te 2. nesil eSprinter ile Türkiye pazarına giriş yapan yeni eSprinter, artırılan menzil ve performansıyla artık şehirlerarası taşımacılıkta da kullanılabilecek düzeye ulaştı. Sprinter, Türkiye’de segmentinin öncüsü ve lideri Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’ın satış payının yüzde 50'den fazlasını Sprinter’in oluşturduğunu söyleyen Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz “Türkiye’de 29. yılını dolduran model portföyümüzün amiral gemisi Sprinter, büyük hafif ticari araçlar minibüs segmentinde pazar lideri. Özellikle müşterilerimizin ve sektörlerin özel ihtiyaçlarına kolaylıkla uyum sağlaması, onu segmentinin öncüsü haline getirdi. Sprinter ile müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde araçlarımızısektörlere uyarlamak, farklı şekillerde kişiselleştirilebilen araç içi düzenlemeler ve donanımlar sunmak, Mercedes-Benz olarak araçlarımızın tercih edilmesindeki en büyük nedenlerden. Yüksek güvenlik ve konfor özelliklerinin yanı sıra premium algısıyla da yolcu taşımacılığında sürücü ve şirket sahipleri tarafından en çok aranan modelimiz olan Sprinter, orijinal minibüs olarak da en çok tercih edilen aracımız. Dünyada beş milyonuncu Sprinter satılırken biz de bu yıl itibariyle Türkiye’de 100 bininci satışımızı gerçekleştirdik.” dedi. Sprinter’in elektrikli versiyonu eSprinter’i geçen sene Türkiye’de pazara sunarak elektrikli mobilite yönündeki ilk adımlarını da attığını belirten Akdeniz, eSprinter’in birçok sektöre uygun ve kolaylık sağlayan yapısı ile elektrikli dönüşüm çağındaki ihtiyacıkarşılamayı hedeflediklerinin altını çizdi. Geleceğe bir bakış: Mercedes-Benz, modüler ve ölçeklenebilir hafif ticari araç mimarisini genişletiyor Gelecekte geliştirilecek tüm yeni hafif ticari araç modelleri, modüler, esnek ve ölçeklenebilir Mercedes-Benz hafif ticari araçmimarisine dayanacak. Tüm tamamen elektrikli modeller Van Elektrikli Mimari (VAN.EA) üzerine inşa edilecekken ikinci hafif ticari araç mimarisi olan Van İçten Yanmalı Mimari (VAN.CA) ile ise son derece modern içten yanmalı motorlara sahip hafif ticari araçlar üretilecek. Yeni hafif ticari araç mimarisi, lüks segmente konumlandırılan özel kullanım araçlar ile premium segmente yönelik ticari araçlararasında net bir ayrım yapılmasını sağlıyor. VAN.EA ve VAN.CA versiyonlarının yaklaşık yüzde 70’i aynı parçalardan oluşuyor ve aynı üretim hattında üretiliyor. Bu yeni mimari, sinerjileri ve ölçek ekonomilerini en üst düzeye çıkarıyor. Esnek ürün portföyü sayesinde Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar, gelecekte de pazardaki rekabetçi konumunu koruyacak.

Mercedes-Benz eActros 600, Mercedes-Benz Türk Test Ekiplerinin Gerçekleştirdiği Uzun Yol Testlerinde 1 Milyon Kilometreyi Aştı Haber

Mercedes-Benz eActros 600, Mercedes-Benz Türk Test Ekiplerinin Gerçekleştirdiği Uzun Yol Testlerinde 1 Milyon Kilometreyi Aştı

Mercedes-Benz Türk Aksaray Test Ekibi tarafından bir yılı aşkın süredir test edilen Mercedes-Benz eActros 600, müşteri odaklı bir yaklaşımla kapsamlı testlerden geçiriliyor. Bu süreçte aracın her bir parçasının uyumu, bileşenleri ve yazılımı; küresel müşteri koşullarında işlevsellik, güvenilirlik ve dayanıklılık açısından titizlikle değerlendiriliyor. Ayrıca bu süreçte aracın farklı yol ve iklim koşullarına uyumu ile performansı değerlendirilirken, bataryanın ekstrem sıcaklıklarda şarj edilme kabiliyeti ve sürüş sistemi detaylı şekilde test ediliyor. Mercedes-Benz’in "Güvenilirlik Artırma Testi" (Reliability Growth Testing) kapsamında, dört adet Mercedes-Benz eActros 600 farklı yük kombinasyonlarıyla test edilerek, toplamda 1 milyon kilometreden fazla yol kat etti. Aracın fikir aşamasından seri üretime kadar olan gelişimini değerlendirmeyi amaçlayan bu testler, Mercedes-Benz eActros 600’ün üstün batarya kalitesini bir kez daha ortaya koydu. Farklı iklim koşullarında 1 milyon kilometre Farklı kullanım koşullarını yansıtmak amacıyla, test süresince şehir içi, şehirlerarası ve otoyol güzergahlarını kapsayan çeşitli rotalar tasarlandı. Sürüşler haftada altı gün, üç vardiya şeklinde gerçekleştirilirken özel test programlarıyla desteklendi. Bu süreçte düzenli kontrollerin yanı sıradonanım iyileştirmeleri ve yazılım güncellemeleri de uygulandı. Seçilen rotalar değişen mevsim ve yol koşullarını yansıtacak şekilde, 900 ila 2 bin metre irtifa arasında planlandı. 1 milyon kilometrelik test süreci boyunca Mercedes-Benz eActros 600, eksi 18°C ile artı 42°C arasında değişen sıcaklıklarda test edildi. Bu zorlu koşullarda batarya, aktarma organları, mekanik sistemler ve yazılımın işlevselliği ve güvenilirliği; gerçek yol koşulları ve küresel müşteri kullanım senaryolarına birebir uyumlu şekilde kapsamlı olarak değerlendirildi. Sürdürülebilir taşıma için büyük adım Mercedes-Benz Türk Araç Testleri Grup Müdürü İmdat Şahin, Aksaray Kamyon Fabrikası bünyesinde faaliyet gösteren Test Merkezi’nde gerçekleştirilen testlerin, Daimler Truck AG bünyesindeki global Ar-Ge çalışmalarına doğrudan katkı sağladığını belirterek “Gerçekleştirdiğimiz kapsamlı test süreçleri, sadece Türkiye için değil, dünya genelindeki Daimler Truck AG mühendislik faaliyetleri için de büyük önem taşıyor. Daimler Truck AG’nin global ağı içerisindeki Mercedes-Benz kamyonlar için tüm dünyaya kamyon yol testi onayı veren tek merkez olarak hizmet veren Mercedes-Benz Türk Aksaray Test Merkezi’nde yürütülen bu çalışmalar; hem yazılım hem de donanım geliştirme süreçlerine doğrudan katkı sağlayarak, araçlarımızın kalitesini sürekli olarak ileriye taşıyor” dedi. Şahin, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Hedefimiz, müşterilerimize sunduğumuz her aracın Mercedes-Benz Kamyon kalitesini eksiksiz bir şekilde yansıtması. 1 milyon kilometreyi aşan bu test süreci, yalnızca üst düzey mühendislik standartlarını yakalamak açısından değil; tüm ağır vasıta sektöründe güvenlik, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik açısından da önemli bir referans noktasını temsil ediyor. Elektrikli taşımacılığın geleceğine ışık tutan bu süreç, sektöre yön verecek mühendislik standartlarının oluşmasına da katkı sağlıyor. Bu başarı, yalnızca yerel bir Ar-Geçalışması değil; Daimler Truck AG’nin küresel mühendislik vizyonuna entegre olmuş stratejik bir katkıdır. Elde edilen bu önemli kilometre taşının önümüzdeki projelere de ilham kaynağı olmaya devam edeceğine inanıyoruz.”

Mercedes-Benz Türk, Katı Atık Toplama Sektörüne Geniş Ürün Yelpazesiyle Değer Katıyor Haber

Mercedes-Benz Türk, Katı Atık Toplama Sektörüne Geniş Ürün Yelpazesiyle Değer Katıyor

Mercedes-Benz Türk, çevre dostu hizmetlerin en önemli halkalarından biri olan katı atık toplama segmentinde, geniş ürün gamı ve kullanıcı dostu teknolojileriyle öne çıkıyor. Farklı tonaj, motor gücü ve donanım seçenekleriyle dikkat çeken Mercedes-Benz Actros ve Atego modelleri, şehir içi ve dar alanlarda faaliyet gösteren çöp toplama operasyonlarının yanı sıra, farklı üstyapı ihtiyaçlarına uyum sağlayan esnek yapısıyla birçok farklı alanda da kullanılabiliyor. Marka, katı atık toplama sektöründeki tüm ihtiyaçlara cevap verebilen araç çeşitliliği ile kamudan özel sektöre geniş bir müşteri kitlesine hitap ediyor. Her İhtiyaca Uygun Araç Seçenekleri Mercedes-Benz Türk’ün katı atık segmentindeki ürün gamında yer alan Mercedes-Benz Actros ve Atego model ailesi farklı operasyonel ihtiyaçlara uygun çözümler sunuyor. Bu iki model ailesi, farklı segment ihtiyaçlarını karşılayan teknik özellikleriyle operasyonel verimliliği destekliyor. Mercedes-Benz Actros serisinde yer alan 1835 L 4x2 CBU, 2635 L DNA 6x2 CBU ve 2635 L ENA 6x2 CBU modelleri, özellikle yüksek tonajlı ve uzun vardiyalı görevlerde üstün performans sergiliyor. Şehir içi kullanıma özel olarak geliştirilen alçak girişli kabin yapısıyla Mercedes-Benz Actros 1835 L, sürücülere hem konfor hem de kolay erişim sunuyor. Ayrıca, alçak oturma pozisyonu sayesinde daha geniş bir görüş açısı sağlayarak yaya güvenliği açısından da önemli bir avantaj yaratıyor. Sahip olduğu hava süspansiyonlu arka aks sayesinde ise konforlu, sarsıntısız ve gürültüsüz bir sürüş imkanı tanıyor. Mercedes-Benz Atego serisi ise hafifliği ve manevra kabiliyetiyle öne çıkıyor. 1018 33 KK, 1518 36 KK, 1621 ve 1518 LKO modelleri; dar sokaklar için ideal bir yapı sunuyor. Bu modeller, farklı güçte motor seçenekleriyle kullanıcı ihtiyaçlarına göre kolayca özelleştirilebiliyor. Özellikle Mercedes-Benz Atego 1018 33 KK; kabin konforu, zengin donanım seçenekleri ve faydalı yük kapasitesiyle, bu segmentte öne çıkan bir alternatif oluşturuyor. Mercedes-Benz Atego 1621 ise, hafifletilmiş özel tasarımı ve yüksek taşıma kapasitesiyle, faydalı yük açısından önemli bir avantaj sunuyor. Alçak kabin ve şasi yüksekliği ise sürücü ve operasyon ekibi için pratiklik ve kolay erişim sağlıyor. Şehir İçi Güvenlikte Yeni Standart: ABA 6 Katı atık toplama araçlarının büyük çoğunluğu şehir içi alanlarda hizmet veriyor. Bu nedenle güvenlik ve manevra kabiliyeti, operasyonel verim kadar önemli hale geliyor. Mercedes-Benz Türk, tüm katı atık segmenti araçlarında standart olarak sunduğu ABA 6 (Aktif Fren Asistanı) teknolojisi ile sektörde önemli bir fark yaratıyor. Bu sistem, olası çarpışma risklerinde aktif frenleme yaparak yalnızca sürücüyü değil, çevredeki tüm bireyleri de koruma altına alıyor. Aktif fren asistanı teknolojisine ek olarak, yeni regülasyonlar kapsamında, Haziran 2024 itibarıyla Mercedes-Benz Actros ve Atego modelleri; geri görüş kamerası, yorgunluk algılama asistanı, trafik işaret asistanı, ön bölge gözleme asistanı, kör nokta uyarı sistemi ve lastik basıncı izleme sistemi gibi gelişmiş güvenlik donanımlarıyla donatılmaya başlandı. Bu yeni özellikler, özellikle şehir içi yoğun trafik koşullarında sürüş güvenliğini daha da üst seviyeye taşıyor. Özel Donanım ve Operasyonel Avantajlar Flanşsız PTO (Power Take Off) ve PSM (Parametrik Sürüş Modülü) donanımları, bu segmentteki tüm araçlarda standart olarak sunuluyor. Bu teknik özellikler, atık toplama araçlarının üstyapı ekipmanlarıyla yüksek entegrasyon içinde çalışmasına olanak tanıyor ve operasyonel verimliliği artırıyor. Bunun yanı sıra, farklı uygulamalara özel PTO seçenekleri de her ihtiyaca cevap verebilecek model ailesinde opsiyonel olarak sunuluyor. Flanşlı, flanşsız, çift çıkışlı ve motor güç çıkışlı PTO çeşitleri, kullanıcıların ihtiyaçlarına göre tercih edilebiliyor. “Geniş Aile, Temiz Çevre” Yaklaşımıyla Sürdürülebilir HizmetMercedes-Benz Türk, “Geniş Aile, Temiz Çevre” söylemiyle sadece teknolojik değil, çevresel katkı sağlamayı da amaçlıyor. Katı atık segmentine özel olarak geliştirilen bu araçlar, sürdürülebilir şehir yönetimlerine katkı sağlarken, bu şehirlerin daha yaşanabilir hale gelmesine de destek oluyor. Tüm bu özelliklerine ek olarak Mercedes-Benz Actros ve Arocs modelleri, cazip fiyatlarıyla da segmentlerinde öne çıkıyor. Araçlara dair daha detaylı bilgilere Mercedes-Benz Türk bayileri aracılığıyla ulaşılabilir.

Mercedes-Benz’den Turex Turizm’in Araç Filosuna 150 Adet Sprinter Teslimatı Gerçekleşti Haber

Mercedes-Benz’den Turex Turizm’in Araç Filosuna 150 Adet Sprinter Teslimatı Gerçekleşti

Turizm, personel taşımacılığı, filo kiralama ve iş makinaları kiralama alanlarında 2002 yılından bu yana profesyonel yönetimi, uzman şoför kadrosu ve güçlü teknoloji altyapısı ile hizmet veren Turex Turizm, 150 adet Mercedes-Benz Sprinter ile filosunu güçlendirirken, filosundaki Mercedes-Benz araçların oranı da yüzde 13’e ulaştı. İstanbul’da gerçekleşen teslimat törenine, Mercedes-Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlasr Satış Müdürü Serdar Yaprak, Mercedes-Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar 2. El Satış Müdürü Faruk Özer, Mercedes-Benz Finansal Hizmetler Satış Birim Müdürü Barış Dündar, Mercedes-Benz Otomotiv Hafif Ticari Araçlar Satış Filo Satış Koordinatörü Coşkun Civan, Gülsoy Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmet Emre Gülsoy, Gülsoy Otomotiv Hafif Ticari Araçlar Satış Müdürü Ebru Taşkın Kocagil, Turex Turizm Genel Müdürü Celal Kalkan, Turex Turizm Filo Müdürü Serdal Karnal, Turex Turizm Operasyon Müdürü Tolga Sayın ve Turex Turizm Finans Direktörü Erol Kocabaş katıldı. Türkiye’de 29. yılını dolduran Sprinter’in, sunduğu yüksek güvenlik ve konfor özelliklerinin yanı sıra premium algısıyla da en çok tercih edilen modellerden biri olduğunu belirten Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Satış Müdürü Serdar Yaprak, “Bu yıl gerçekleşen satışlarımızla da başarımızı devam ettiriyoruz. Sunduğumuz farklı şekillerde kişiselleştirilebilen araç içi düzenlemeler ve donanımlarla hem müşterilerimizin hem de onların müşterilerinin lüks, konfor ve güven içinde seyahat etmelerini sağlıyoruz. Uzun yıllardır iş birliği yaptığımız Turex Turizm de filosuna kattığı 150 Sprinter ile müşterilerine Mercedes-Benz’in premium ayrıcalıklarını sunuyor.” dedi. Araçları teslim alan Turex Turizm Genel Müdürü Celal Kalkan, her zaman son model araçlarla genişlettikleri filoları ile kalite prensiplerinden ödün vermeden müşterilerinin kendilerinden bekledikleri hizmeti sunmaya devam ettiklerini söyledi ve “Turex Turizm olarak yatırımlarımızda en büyük önceliğimiz yüksek standartlar ve güvenlik. Mercedes-Benz de bu noktada bizim beklentilerimizin ötesinde sunduklarıyla en önemli paydaşlarımızdan biri. Teslim aldığımız 150 adet Mercedes-Benz Sprinter ile filomuzdaki Mercedes-Benz araç sayısı 312’ye çıktı.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.