,
Hava Durumu

#Mercedesbenztürk

Ulaşım Sektörünün En İyi Temsilcisi - Haber Ulaşım - Mercedesbenztürk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mercedesbenztürk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mercedes-Benz Türk’ten Kültür Sanata Güçlü Destek Haber

Mercedes-Benz Türk’ten Kültür Sanata Güçlü Destek

Yaklaşık 40 yıldır “Kültür-sanatın #daima yanında” mottosunun rehberliğinde pek çok çalışmaya destek vererek çeşitli projelere imza atan Mercedes-Benz Türk, görsel sanatlar alanında faaliyet gösteren sanatçıların gelişimlerine ve üretim süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yürütücülüğünde hayata geçirilen SaDe’ye (Sanatçı Destek Fonu) destek vermeye devam ediyor. Her yıl beş sanatçıyı destekleyen program bu yıl Şubat 2023 depremlerinden etkilenen sanatçıların tasarı aşamasındaki projelerini hayata geçirebilmelerine odaklandı ve destek kapsamı altı sanatçı ile genişletildi. GENÇ SANATÇILAR DESTEKLENECEK Sanatçılar; Aylin Çankaya, Cemil Çalkıcı, Gökçe Çetin, Macide Yalçınkaya, Nesime Karateke ve Rozelin Akgün, programın ikinci döneminde İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün’ün katılımıyla bir araya geldi. Sanatçılar, proje ekipleri ile gerçekleştirdikleri bire bir görüşmelerin ardından, Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Sondan Durukanoğlu Feyiz ile bir araya gelerek, eser üretimleri ve sergileri için gerekli platform ve destekleri değerlendirdiler. ÜLKEMİZİN KÜLTÜR GELECEĞİNE KATKI SAĞLIYORUZ Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, buluşmada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizde faaliyet gösterdiğimiz yaklaşık 60 yıl boyunca, üreterek ekonomiye katkı sağlamanın yanında iyi bir kurumsal vatandaş olmayı ve topluma fayda sağlamayı her zaman işimizin bir parçası olarak gördük. Bu anlayışla eğitim, kültür-sanat ve spor gibi toplumsal fayda yaratan alanlara uzun yıllardır sürdürülebilir destek sağlamaya özen gösteriyoruz. Kültür-Sanat alanındaki desteklerimizi İKSV iş birliği ile yaklaşık 40 yıldır kararlılıkla sürdürüyoruz. İKSV’nin yürütücülüğünde ve proje ortaklığımızla gerçekleştirilen SaDe – Sanatçı Destek Fonu, bu vizyonumuzun önemli bir parçası. Her programımızda olduğu gibi SaDe programımızda da her yıl günün koşullarını değerlendiriyor, programın içeriğini o günün ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. Her yıl beş sanatçıyı destekleyen programımızda bu sene, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen sanatçıları desteklemeye odaklandık ve destek kapsamımızı altı sanatçı ile genişlettik. SaDe ile sanatçılarımıza yalnızca maddi katkı sunmakla kalmıyoruz. Aynı zamanda projelerini geliştirebilmeleri için ihtiyaç duydukları profesyonel desteği İKSV yürütücülüğünde ve alanında uzman sanatçıların mentorluklarıyla sağlayarak, güvenli ve üretken bir alan da oluşturuyoruz. Bugün burada buluşma amacımız da sanatçılarımızla bir araya gelmek, onları yakından tanımak, projelerinin arkasındaki hikâyeleri kendilerinden dinlemek ve önümüzdeki dönemde eser üretimleri ile sergileri için gerekli platform ve destekleri değerlendirmekti. Hep birlikte keyifli, verimli ve geleceğe dair planlarımızı konuştuğumuz bir gün geçirdik.” UZUN SOLUKLU BİR PROJE OLACAK Mercedes-Benz Türk, sosyal fayda sağlayan projelerde sürekliliği esas alarak hareket ediyor. Bu anlayış doğrultusunda SaDe programı da yalnızca bir sponsorluk ilişkisi değil, yaratıcı üretimin desteklendiği, toplumsal gelişime katkı sunan uzun soluklu bir iş birliği modeli olarak öne çıkıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve Mercedes-Benz Türk yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen buluşma, sanatçılar için hem üretimlerine dair fikir alışverişinde bulunabildikleri hem de kurumsal temsilcilerle doğrudan temas kurabildikleri değerli bir platform sundu. Mercedes-Benz Türk ise kültür-sanata verdiği desteği bir kez daha somut biçimde ortaya koydu. Geleceğin sanatçılarına ilham vermeyi ve kültürel çeşitliliği beslemeyi hedefleyen Mercedes-Benz Türk, önümüzdeki dönemde de genç yetenekleri desteklemeye ve Türkiye’nin kültürel zenginliğine katkı sunmaya kararlılıkla devam edecek.

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara  Umut Olacak Kalıcı Destek Haber

Mercedes-Benz Türk’ten Depremzede Çocuklara Umut Olacak Kalıcı Destek

1967 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği üretim, ihracat ve istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra; aynı zamanda toplumsal fayda üreterek Türkiye’nin sosyal gelişimine de destek oluyor. Şirket, eğitimden çevreye, gençlerin istihdamından kadınların güçlendirilmesine, afet bölgelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve somut projeler hayata geçiriyor. Bu vizyon doğrultusunda, şirketin en anlamlı projelerinden biri, depremden etkilenen çocukların iyiliğini gözetmek ve sürdürülebilir sosyal fayda yaratmak amacıyla kurulan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile başlatılan iş birliği oldu. Adana Çukurova Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren ÇOİM, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ve Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’in imzaladığı niyet mektubu ile ÇOİM’in kalıcı bir hizmet binasına kavuşması sağlanacak ve üst katında çocuklar ile bakım verenlerinin konaklayabileceği 24 odalı bir konukevi inşa edilecek. Bu konukevi, yalnızca tedavi gören çocuklara değil, onların refakatçilerine de barınma imkânı sağlayarak iyileşme sürecini daha sağlıklı ve konforlu bir zemine taşıyacak. “Kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendiriyoruz” Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Mercedes-Benz Türk olarak uzun yıllardır toplumsal fayda odaklı projeleri işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının ötesine geçerek, kalıcı sosyal fayda yaratmayı önceliklendirdiğimiz bir vizyonla hareket ediyoruz” dedi. Sülün, 6 Şubat depremlerinin ardından felaketin yaşandığı ilk andan itibaren çalışanlar, bayi ağı ve yetkili servisleriyle tam bir seferberlik ruhuyla sahaya indiklerini belirterek, “Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi temel ihtiyaçları karşıladık, ardından uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu süreçte en kırılgan gruplardan biri olan çocukların fiziksel ve ruhsal iyileşmesini önceliklendirdik.” ifadelerini kullandı. Sülün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çukurova Üniversitesi’nde yer alan Çocuk İyilik Merkezi (ÇOİM) ile anlamlı bir iş birliği başlattık. Merkez, depremde uzuvlarını kaybetmiş 21 yaş altı çocuklara ortez, protez, fizik tedavi ve psikolojik destek sunuyor. Geçtiğimiz yıl biz de iki adet Sprinter araç bağışlayarak, çevre illerde yaşayan ve merkeze ulaşımı olmayan çocukların merkeze taşınmasına destek olduk. Bu desteği kalıcı hâle getirmek için Çukurova Üniversitesi ile bir iyi niyet mektubu imzaladık. Bu niyet mektubu ile, Çocuk İyilik Merkezi’ne kalıcı bir bina kazandırmayı ve üst katında 24 odalı bir konukevi inşa etmek üzere yola çıktık. Hedefimiz, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil; deprem sonrası yeniden ayağa kalkmanın sembollerinden biri olacak, iyileşmenin, güvenin ve umudun kapısını aralayacak bir yapıyı hayata geçirmek. Çocuklar bizim geleceğimiz. Geleceği daha sağlam inşa etmek için çocuklarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.” Deprem bölgesinde seferberlik başlattı Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm imkanlarını, çalışanlarını, bayilerini ve yetkili servislerini seferber ederek kapsamlı bir destek başlattı. Öncelikli olarak barınma ve gıda gibi acil temel ihtiyaçların karşılanmasının ardından, halen faaliyette olan destek fonunu kurdu. Mercedes-Benz Türk bu fonla, akut dönem sonrasında deprem bölgesinde sosyal yaşamın yeniden canlanması, çocukların sosyal gelişimi, gençlerin eğitimi ve kadınların toplumsal hayata katılımını destekleyen çalışmaların hayata geçirilmesine odaklandı. Mercedes-Benz Türk, İstanbul Sanayi Odası Vakfı’nın Hatay’daki 1.000 adetlik konteynerden oluşan "İSO Yaşam Kenti"ne 100 konteyner ve sosyal yaşam alanlarıyla katkıda bulundu. İSO Yaşam Kenti içerisinde sosyal yaşamın sürekliliğini sağlamak amacıyla çocuk parkı, kantin/kafeterya, çamaşırhane ve spor salonu gibi alanlar Mercedes-Benz Türk desteğiyle tamamlandı. Ayrıca, kentte bulunan okul, eğitim materyalleriyle desteklendi; çocukların eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli donanım sağlandı. Bölgeye bir kreş inşa edilerek okul öncesi eğitim imkânı sunuldu ve çocukların ve gençlerin moralini artıracak sosyal alanlar oluşturuldu. Mercedes-Benz Türk, desteklerin sürekliliğini sağlamayı önceliklendirdi ve düzenli ziyaretlerle ihtiyaçları takip ederek bölgeye hızlı ve etkin yanıt vermeye odaklandı. Deprem bölgesini ve bölge insanını tekrar ayağa kaldırmanın uzun vadeli bir süreç olduğunu kabul eden şirket, bu nedenle bölgeye uzun süreli destek sağlamayı hedefledi. 23 Nisan Şenlikleri kapsamında 900 çocuk için etkinlikler düzenlendi ve Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Tiyatro Kulübü, 900 çocuk ve 700 genç için özel tiyatro gösterisi sergiledi. Hatay İSO Yaşam Kenti’nde “Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” kapsamında seminerler düzenlendi. Şirket doktorları, erken teşhis, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirme yaptı. Ayrıca, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle depremden etkilenen 30 yaş altı sanatçılara açık çağrı yapıldı. 84 başvuru arasından seçilen 6 sanatçıya (Rozelin Akgün, Cemil Çalkıcı, Aylin Çankaya, Gökçe Çetin, Nesime Karateke, Macide Yalçınkaya) 5.000 € hibe ve alanında uzman mentorluk desteği sağlandı. Sanatçılar, mentorlarıyla bir araya getirilerek İstanbul’da ağırlanıp üretim süreçleri desteklendi.

Zeren Group, Teslim Aldığı Travego 16 2+1 Otobüs Ile Sahalara Eşlik Ediyor Haber

Zeren Group, Teslim Aldığı Travego 16 2+1 Otobüs Ile Sahalara Eşlik Ediyor

Zeren Group, şık tasarımı ve teknolojik donanımlarıyla konforu ve güvenliği bir arada sunan yeni otobüsünü, Sultanlar Ligi’nde ve CEV Zeren Group Şampiyonlar Ligi’nde forma terleten Zeren Spor Kulübü Kadın Voleybol Takımı’nın kullanımına tahsis edecek. Mercedes-Benz Türk bayisi Gelecek Otomotiv tarafından satış işlemleri yapılan otobüs, özel tasarımıyla Zeren Spor Kulübü’nün değerli sporcularını taşımak üzere yollara çıkıyor. Zeren Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su, Zeren Spor Kulübü Başkanı Mustafa Yiğit Zeren, “1973 yılında temellerini attığımız Zeren Group ile ülke ekonomisini desteklemenin yanında topluma ve gençlerimize değer katmayı da görev edindik. Spora yaptığımız yatırım da bu anlayışın en önemli parçalarından biri oldu. Bizim için spor, sadece maç kazanmak ya da skor tabelasına yazılan rakamlardan ibaret değildir. Spor; gençlerimize disiplin, azim ve takım ruhu kazandıran, geleceğe dair umutlarını besleyen uzun soluklu bir yolculuktur. Bu yolculuğun en önemli unsurlarından biri ise güvenli, konforlu ve zamanında yapılan seyahatlerdir. Çünkü sporcularımızın sağlığı, motivasyonu ve sahadaki performansı; sahaya giden her kilometrede hissettikleri konforla doğrudan bağlantılıdır. Biz inanıyoruz ki maç aslında sahada değil, otobüsün kapısından içeri adım atıldığında başlar. Gelecek Otomotiv’in desteğiyle satın aldığımız Mercedes-Benz takım otobüsümüz de bu nedenle sadece bir ulaşım aracı değil; Ankara’dan yükselen büyük hayalimizi geleceğe taşıyan bir semboldür” diye konuştu. Gelecek Otomotiv Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi, Bekir Koman konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Mercedes-Benz Türk bayi Gelecek Otomotiv olarak müşterilerimize kaliteli, güvenilir ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri sunuyoruz. Bu süreçte edindiğimiz deneyim, bizlere her teslimatın yalnızca bir araç devrinden ibaret olmadığını, aynı zamanda bir güven ilişkisi ve uzun vadeli bir iş ortaklığı anlamı taşıdığını gösterdi. Zeren Group gibi köklü ve dinamik bir yapıya sahip bir firma ile bu teslimatı gerçekleştirmek, bizim için ayrıca anlamlı. Travego 16 2+1 gerek teknik özellikleri gerekse sürüş ve yolcu konforu açısından sektörde fark yaratan bir model. Otobüsün amiral gemisi modelinin Zeren Spor Kulübü sporcularının ulaşımlarında kullanılacak olması bizleri ayrıca gururlandırıyor. Yeni araçlarının Zeren Group’a ve Zeren Spor Kulübü’ne hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Mercedes-Benz Türk Otobüs Filo Satış Grup Müdürü Ahmet Burak Batumlu teslimat töreninde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bugün sadece bir otobüs teslim etmiyoruz; Zeren Spor Kulübü’ne bir takım arkadaşı daha kazandırıyoruz. Çünkü bu otobüs, tıpkı bir voleybol takımı gibi güçlü, disiplinli ve uyum içinde çalışıyor. Otobüsümüzün takım içindeki rolünü aktarmam gerekirse; güvenlik donanımlarımızı takımın liberosu gibi düşünebilirsiniz. Rakipten gelen her topu nasıl karşılıyorsa, otobüsümüz de yolda karşılaşabileceğiniz tüm zorluklara aynı titizlikle karşılık veriyor. Konfor özelliklerimiz ise takımın pasörü gibi. Nasıl ki pasör oyunu en iyi şekilde organize edip topu doğru noktaya ulaştırıyorsa, bu otobüs de sporcularımızı en rahat şekilde, yorgunluk hissettirmeden maçlara ulaştırıyor. Motor gücü ve performansı, takımın smaçörlerine benzer. Sahada sert ve etkili vuruşlarıyla fark yaratırlar; otobüsümüz de aynı şekilde güçlü motoruyla her yol koşulunda farkını ortaya koyar. Dayanıklılık ve uzun ömürlü kullanım ise takımın orta oyuncuları gibidir. Sahada her zaman blokta dimdik duran, takımı ayakta tutan o oyuncular gibi, bu otobüs de uzun yıllar boyunca takımın güvenilir desteği olacaktır. Ve son olarak, ileri teknoloji sistemlerimiz takımın takım kaptanıdır. Oyun disiplinini sağlayan, arkadaşlarını yönlendiren kaptan gibi, teknoloji de bu otobüsün tüm özelliklerini uyum içinde çalıştırır. Kısacası; bugün Zeren Spor Kulübü, sadece bir otobüs değil, sahada sizinle omuz omuza mücadele edecek yeni bir takım arkadaşına kavuşuyor. Biz inanıyoruz ki, bu araç da sizlerle birlikte nice galibiyetlere yol alacak. Bu güzel iş ortaklığında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Zeren Spor Kulübü’ne Sultanlar Ligi’nde ve CEV Zeren Group Şampiyonlar Ligi'nde başarılarla dolu bir sezon diliyoruz”dedi.

Mercedes-Benz Türk’ten Sektörde Bir İlk  Tersine Mentörlük Artık Sahada Haber

Mercedes-Benz Türk’ten Sektörde Bir İlk Tersine Mentörlük Artık Sahada

Mercedes-Benz Türk’ün, farklı kuşakları bir araya getirerek bilgi ve deneyim paylaşımını destekleyen ve iş dünyasının öncü uygulamalarından biri olan Tersine Mentörlük Programı yeni bir döneme başladı. 2018 yılından bu yana ofis çalışanlarıyla başarıyla uygulanan program, 2025 itibarıyla yepyeni bir boyut kazanarak ilk kez saha çalışanlarını da kapsayacak şekilde genişletildi. Bu adım ile Mercedes-Benz Türk, hem çalışan gelişimine verdiği önemi bir kez daha ortaya koyuyor hem de sektörde yenilikçi bir başlangıca öncülük ediyor. Ofisten Sahaya Yayılan Öğrenme Kültürü İstanbul ve Aksaray lokasyonlarında başlayan yeni dönemde saha çalışanları, mentör; 1997 öncesi doğumlu X ve Y kuşağı yönetici ve postabaşları ise menti rolünde buluşuyor. Bu yapı, genç çalışanların sahadan edindikleri içgörüleri, teknolojiyle olan ilişkilerini ve yeni nesil iş yapış biçimlerini yöneticilere aktarmasını sağlarken; yöneticilerin de farklı kuşakların değerlerini ve beklentilerini doğrudan tanımasına olanak tanıyor. Program kapsamında ele alınan konu başlıkları, yapay zekâ ve dijital trendlerden şeffaf iletişime, sürdürülebilirlikten liderlik beklentilerine, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarından saha deneyimlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Düzenlenen oturumlarla hem yöneticiler hem de genç çalışanlar için karşılıklı öğrenmeye dayalı, iletişime açık ve yenilikçi bir ortam yaratılıyor. Kuşaklar Arası Öğrenmeye Vizyoner Bakış Mercedes-Benz Türk’ün kuşaklar arası öğrenmeye büyük önem verdiğini söyleyen Mercedes-Benz Türk İnsan Kaynakları Direktörü Betül Çorbacıoğlu, programın yeni dönemiyle ilgili olarak: “Tersine Mentörlük Programı’nı yıllar içinde güçlü bir kurum kültürü haline getirdik. Bu sürece saha çalışanlarımızı da dahil ederek yalnızca yöneticilerimizin değil, tüm organizasyonun gelişimine katkı sağlıyoruz. Farklı kuşakların aynı masada buluşarak deneyim ve bakış açılarını paylaşmasının hem bireysel gelişime hem de kurum kültürümüzün geleceğine yön vereceğine inanıyoruz. Bu alanda sektörde bir ilk olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi. Geleceğe kapsayıcı bir vizyon Katılımcıların mentörlük sürecinden en yüksek faydayı sağlamaları için program, eğitimler, seminerler ve uzman destekleriyle zenginleştiriliyor. Böylece, çalışanların iletişim, geri bildirim ve etkili mentörlük teknikleri gibi alanlarda gelişmeleri destekleniyor. Mercedes-Benz Türk, ofisten sahaya taşıdığı bu güçlü etkileşim modeliyle yalnızca bireysel gelişimi değil, aynı zamanda kurum kültürünü, kuşaklar arası iş birliğini ve kurum içi iletişimi ileriye taşımayı hedefliyor. Şirket, geleceğin çalışma kültürünü şekillendiren bu öncü uygulamayla, yenilikçi ve kapsayıcı vizyonunu kararlılıkla sürdürüyor.

Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’  Programı 6.500’e Yakın Kız Öğrencinin Hayatına Dokundu Haber

Mercedes-Benz Türk’ün ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ Programı 6.500’e Yakın Kız Öğrencinin Hayatına Dokundu

Mercedes-Benz Türk, kız çocuklarının eğitim yolculuklarını desteklemek amacıyla 2004 yılında başlattığı “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla 21. yılı geride bıraktı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile yürütülen iş birliği sayesinde program, bugüne kadar 63 ilde 6.500’e yakın öğrencinin eğitimine dokundu ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sağladı. Program yalnızca maddi destek sunmakla kalmıyor; kişisel gelişim, mentorluk ve kültürel etkinlikler aracılığıyla bursiyerlerin hayata daha donanımlı, özgüvenli ve güçlü bireyler olarak katılmalarını hedefliyor. “Her Kızımız Bir Yıldız”, Türkiye’de kız çocuklarına yönelik en uzun soluklu sosyal fayda projelerinden biri olarak öne çıkıyor. “Eğitim, ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırımdır” Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Süer Sülün, “Programda amacımız, kız çocuklarının eğitimine yalnızca maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda onlara güçlü bir gelecek vizyonu kazandırmak” dedi. Süer Sülün programla ilgili olarak şunları söyledi: “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile başlattığımız iş birliği, bugün 63 ilden 6.500’e yakın öğrenciye ulaştı ve yaklaşık 20.000 burs imkânı sundu. Programımız sayesinde yalnızca bireylerin değil, ülkemizin geleceğinin de şekillendiğine inanıyoruz. ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ ile sağladığımız destek; sınıfın dört duvarıyla sınırlı değil, bölge ziyaretleri, mentorluk programları ve kişisel gelişim fırsatlarıyla öğrencilerimizin sosyal hayatta da güçlü bireyler olmalarını sağlıyor. Bu yaklaşım, onları hem kendi potansiyellerini keşfetmelerine hem de toplumda etkin bir şekilde yer almalarına imkan tanıyor. Proje kapsamında; kız çocuklarını eğitimde eşit fırsatlara kavuşturmak, kadınların istihdama katılımını artırarak toplumda eşit fırsatlara erişmelerine katkı sağlamak istiyoruz. Türkiye’de kız çocuklarının eğitime katılımında son 20 yılda büyük mesafe alındı. Ama gerçek hedefimize ulaşabilmek için, eğitime katılan kız çocuklarının istihdamda da güçlü şekilde yer almalarını sağlamak gerekiyor. Her Kızımız Bir Yıldız projesi kapsamında bugün öğrencilerimizin üniversiteye yerleşme oranları Türkiye ortalamasının üzerinde; öğrencilerimizin %30’a yakını ülkemizin en iyi üniversitelerine yerleşiyor. Önümüzdeki dönemde de, eğitimde fırsat eşitliği için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edecek, programımızın ulaştığı genç kız sayısını artırmak için yeni adımlar atacağız. Çünkü biz, eğitimin ülkemizin geleceğine yapılacak en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz.” “Yıldız kızlarımızın başarısı bize ilham veriyor” Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel ise, “Her Kızımız Bir Yıldız, 21 yılı aşkın bir süredir yalnızca bir eğitim bursu programı değil; bursiyerlerimizin sosyal, kültürel ve kişisel gelişimlerini destekleyen kapsamlı bir yolculuk oldu. Bugüne kadar 63 ilden 6.500’e yakın kız öğrencimize ulaştık, onların hayatlarına dokunduk ve geleceğe daha güçlü adımlar atmalarına katkı sağladık. İstanbul ziyaretlerinden kodlama eğitimlerine, mentorluk programlarından okul müfredatını destekleyen uygulamalara kadar uzanan geniş içerikli çalışmalarımız, bursiyerlerimizin kendilerini farklı alanlarda geliştirmelerine olanak tanıyor. Özellikle mühendislik ve mesleki eğitim alanındaki programlarımızla genç kızların istihdam fırsatlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu süre boyunca edindiğimiz deneyim, bize bundan sonra atacağımız adımlar için ışık tutuyor. Yıldız Kızlarımızın başarı hikâyeleri, bizi her yıl daha fazlasını yapmak için motive ediyor. Onların her biri, hem kendi yaşamlarına hem de topluma değer katma gücüne sahip” İfadelerini kullandı. Genişleyen sosyal fayda programları Mercedes-Benz Türk, “Her Kızımız Bir Yıldız”ın yanı sıra Mühendisliğin Yıldızları programı ile mühendislik okuyan 20 genç kıza, EML’miz Geleceğin Yıldızı projesi ile 30 ilde 34 meslek lisesine destek veriyor. Bugüne kadar 4.000’in üzerinde EML öğrencisi mezun olurken, bu yıl mezun olan 55 öğrenci bayi ve yetkili servislerde işbaşı yaptı. Aksaray’daki Etkinlik Merkezi’nde ise 1.000’den fazla öğrenciye, 25 gönüllü çalışan tarafından eğitim desteği sağlandı.

Mercedes-Benz Türk’ten Cesur Bir Değişim Hikâyesi Haber

Mercedes-Benz Türk’ten Cesur Bir Değişim Hikâyesi

Ağır ticari araç endüstrisinin öncü markası Mercedes-Benz Türk, iletişim çalışmalarına güçlü bir içerikle devam ediyor. Yeni nesil aracı Mercedes-Benz Actros L için hazırlanan bu üç bölümlük reklam filmi serisi, “değişim” temasını işleyerek izleyiciye hem araçtaki dönüşümü hem de bu değişimin kullanıcı ve çevresindeki etkilerini aktarıyor. Her bir film, Mercedes-Benz Türk’ün vizyonunu, kullanıcı deneyimine verdiği önemi ve sektörel dönüşüme olan cesaretini yansıtan güçlü bir anlatı sunuyor. Reklam filmlerinde öne çıkan ana mesaj ise “#VerimliliğinYeniŞekli” mottosu oluyor. Seride, değişime cesaret edenlerin kazandığı; verimliliğin yalnızca teknik bir özellik değil, aynı zamanda bir bakış açısı olduğu vurgulanıyor. Tüm filmler, Mercedes-Benz Türk Kamyon & Otobüs YouTube kanalından ve Mercedes-Benz Kamyon sosyal medya hesaplarından izlenebiliyor. Değişim cesaret ister, kazandırır Serinin ilk filminde, Mercedes-Benz Actros L’de gerçekleştirilen kapsamlı teknolojik ve tasarımsal dönüşüm anlatılıyor. Film, büyük değişimlerin ancak büyük cesaretle mümkün olabileceğini, bu dönüşümün de kullanıcısına verimlilik ve maddi kazanç sağladığını vurguluyor. Değişime yönelik önyargıları yıkmayı hedefleyen bu ilk film; markanın, Mercedes-Benz Actros L’nin dönüşümüne olan güvenini güçlü bir dille ifade ediyor. Değişim sadece araçla sınırlı kalmaz İkinci film, yeni aracına kavuşan bir kullanıcının yaşadığı kişisel dönüşüme odaklanıyor. Mercedes-Benz Actros L ile birlikte sürücünün bakış açısı, alışkanlıkları ve kendine duyduğu güvenin nasıl değiştiği anlatılıyor. Film, değişime açık olanların yalnızca araçlarını değil, kendilerini de yenileyebileceği fikrini izleyiciyle buluşturuyor. Değişim çevreyi etkiler, ilham verir Serinin üçüncü ve son filminde, dönüşümünü tamamlayan bir Mercedes-Benz kullanıcısının çevresinde yarattığı etki öne çıkıyor. Yeni aracını alan kullanıcının çevresindekiler tarafından nasıl bir hayranlıkla karşılandığı anlatılırken, değişime dair önyargıların nasıl kırıldığı ve dönüşümün nasıl ilham verdiği vurgulanıyor. Film, bireysel olduğu kadar toplumsal düzeyde de değişimin etkisini ortaya koyarak serinin duygusal zirvesini oluşturuyor.

Mercedes-Benz Türk  Tarihe Işık Tutmayı Sürdürüyor Haber

Mercedes-Benz Türk Tarihe Işık Tutmayı Sürdürüyor

Topluma katkı sağlayan sosyal fayda programlarıyla dikkat çeken Mercedes-Benz Türk, kültürel mirasın korunması ve yaşatılması hedefi doğrultusunda, ‘Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşiflerinin İlk On Listesi’ne giren Bathonea Antik Kenti kazılarına destek vermeye devam ediyor. Kazılar, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kocaeli Üniversitesi tarafından, T.C. Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülüyor. Küçükçekmece Gölü havzasında yer alan Bathonea Antik Kenti, bugüne kadar Helenistik ve Roma dönemlerine ait liman yapıları, antik yollar, su kanalları, mozaikli saray kalıntıları gibi pek çok önemli bulguya ev sahipliği yaptı. Kazı çalışmalarıyla yalnızca İstanbul’un eksik kalan tarihsel boşlukları tamamlanmıyor, aynı zamanda Trakya bölgesinde ilk kez Hitit izlerine ulaşılarak bölge tarihine dair yeni bilgiler de elde ediliyor. Mercedes-Benz Türk, bu anlamlı çalışmayla topluma katkı sunma ve sosyal fayda üretme vizyonunu bir kez daha ortaya koyuyor. Mercedes-Benz Türk Kurumsal İletişim Müdürü Miray Demirel, bu yılki kazı sezonunun başlaması dolayısıyla yaptığı açıklamada: “Mercedes-Benz Türk olarak, kültürel mirasımızı koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuzla hareket ediyoruz. Bu kapsamda 2022 yılından bu yana destek verdiğimiz Bathonea Antik Kenti kazıları, İstanbul’un binlerce yıllık tarihini gözler önüne sererken ülkemizin kültürel değerlerinin uluslararası platformlarda da tanıtılmasına katkı sağlıyor. Bu önemli bilimsel çalışmanın bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Kurumsal sosyal fayda yaklaşımımızla kültür-sanat alanındaki desteklerimizi sürdüreceğiz.” dedi. Bathonea Antik Kenti kazı çalışmaları, İstanbul’un tarihi ve arkeolojik mirasının ortaya çıkarılması ve korunmasında önemli bir rol üstleniyor. Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea Antik Kenti kazıları 2007 yılında yüzey araştırmasıyla başladı. Çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve İstanbul Valiliği’nin maddi desteğiyle 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Prof. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında bilimsel kazılara çevrildi. Kazılar sırasında Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlenen “Büyük” ve “Küçük” olarak adlandırılan iki adet antik liman ve göl içinde kalmış bir antik deniz fenerinin izleri tespit edildi. Bu keşifle birlikte Patara’dan sonra ülkemizde ikinci antik deniz feneri tespit edilmiş oldu. 2009 yılındaki araştırma sonuçları üzerine; Amerikan Arkeoloji Enstitüsü (Archaeology) Dergisi, İngiliz Independent Gazetesi ve Heritage Key adlı yayın organları 2009 yılında kazı alanını “Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşiflerinin İlk On Listesi”ne aldı.

Doğ-Mer’in Süregelen Başarısı Tesadüf Değil İstikrar Haber

Doğ-Mer’in Süregelen Başarısı Tesadüf Değil İstikrar

16 YILDIR DOĞ-MER AİLESİNİN BİR PARÇASIYIM Ben Cihan Öztürk. 1987 yılında İstanbul Bayrampaşa’da doğdum. Üniversite eğitimim için İzmir’e geldim ve 2011 yılının başında Doğ-Mer ailesine katıldım. O dönemlerde henüz yetkili servis statüsünde değildik; özel servis olarak hizmet veriyorduk. Aradan geçen yıllarda Doğ-Mer ile birlikte büyüdüm, gelişim gösterdim. Bugün, 16 yılı geride bırakırken bu sektörde ciddi bir deneyim ve birikim kazandım. Hâlâ aynı heyecan ve bağlılıkla görevimi sürdürüyorum. 2019 yılında otobüs grubu için yetkili servis olma hakkını kazandık. Ardından, 2020 yılında kamyon grubu yetkili servisi unvanını da aldık. O tarihten bu yana, yaklaşık 3 yıldır Türkiye genelinde en başarılı servisler arasında yer alıyor; istikrarlı bir şekilde ilk üçteki yerimizi koruyoruz. Mercedes’in ağır ticari araç segmenti artık tek bir çatı altında toplanmış durumda ve biz, bu alanda yetkilendirilmiş sayılı servislerden biriyiz. TAM DONANIMLI ATÖLYELERİMİZLE GÜVENLE HİZMET VERİYORUZ Servisimiz, 13.500 metrekarelik geniş bir alan üzerine kuruludur. Bu alanda yer alan tam donanımlı atölyelerimizle müşterilerimize kapsamlı ve kaliteli hizmet sunmaktayız. Mekanik atölyemizde 9 adet çalışma kanalı bulunmakta; ayrıca trim işlemleri için ayrılmış 3 geniş alanımız mevcuttur. Kaporta atölyemiz, aynı anda 4 aracın çalışmasına olanak tanırken boyahane hazırlık alanımızda 2 araç eş zamanlı olarak işleme alınabilmektedir. Bunun yanında, modern boya fırınımız da aktif şekilde hizmet vermektedir. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan yapımız kapsamında, konforlu bekleme ve araç kabul alanlarımız da hizmetinizdedir. Ekibimiz; 82 çalışanımız ve yaklaşık 10 kişilik stajyer kadromuzla birlikte toplamda 92 kişiden oluşmaktadır. Mekanik atölyemizde görev yapan tüm teknisyenler, Mercedes tarafından resmi olarak sertifikalandırılmıştır. Tüm çalışanlarımız, temel bakım teknisyenliğinden başlayarak sistem teknisyeni ve elektrikçi seviyesine kadar kapsamlı bir eğitim sürecinden geçmektedir. En üst uzmanlık düzeyinde ise “Arıza Teşhis Teknisyeni (ATT)” olarak görev yapmaktadırlar. Kamyon ve otobüs gruplarına özel olarak görev yapan iki ayrı arıza teşhis teknisyenimiz, 22 ve 23 yaşlarıyla Türkiye’nin en genç ATT’leri olma özelliğine sahiptir. Bu genç uzmanlarımız hem yetkinlikleri hem de dinamizmleriyle gurur kaynağımızdır. MÜŞTERİ KABUL SÜRECİ TİTİZLİKLE VE PROFESYONELCE YÜRÜTÜLÜYOR Servisimize gelen her müşterinin arıza veya şikâyeti, öncelikle detaylı bir şekilde dinlenir. Ardından ilgili bilgiler doğrultusunda iş emri oluşturularak araç, atölyedeki usta başına veya bölüm şefine yönlendirilir. Araç kabul sürecinde, aracın iç kısmı özenle korunur: Koltuk, direksiyon ve basamaklara özel koruyucu ekipmanlar yerleştirilerek güvenli bir şekilde atölyeye alınır ve işlemler başlatılır. Firma yöneticilerimizin sektörde uzun yıllara dayanan otobüs işletmeciliği geçmişi bulunmaktadır. Bu deneyim sayesinde sektörün dinamiklerini, müşteri beklentilerini ve ihtiyaçlarını çok iyi bilmektedirler. Bu bilinç ve hassasiyet, tüm ekibimize yansıtılarak hizmet kalitemize doğrudan katkı sağlamaktadır. PERSONELİMİZİN %70’İ KENDİ BÜNYEMİZDE YETİŞTİ 82 kişilik kadromuzun yaklaşık %70’i, yani 55 ila 60 çalışanımız, stajyerlikten başlayarak bugünkü uzmanlık seviyelerine ulaşmıştır. Bu durum, hem çalışan bağlılığımızın güçlü bir göstergesi hem de uyguladığımız eğitim ve gelişim sisteminin başarısının somut bir kanıtıdır. Yeni işe başlayan her personelimiz, öncelikle temel eğitim sürecinden geçmekte, ardından Mercedes-Benz onaylı sertifikasyon programlarına katılmaktadır. Bu sistematik yaklaşım sayesinde ekibimiz, her zaman yüksek standartlarda ve kaliteli hizmet sunmaktadır. TEKNOLOJİ VE EĞİTİMLE MEKANİK USTALIĞIN TANIMI DEĞİŞTİ Geçmişte mekanik ustalar daha çok öne çıkarken teknolojinin gelişmesiyle birlikte araçlar elektronik sistemlerle donatıldı ve dijital kontrol üniteleriyle yönetilir hale geldi. Bu dönüşüm, elektrik teknisyenlerinin önemini ciddi ölçüde artırdı. Bizim için bu değişim bir avantaja dönüştü; çünkü elektrik teknisyeni yetiştirme oranımız oldukça yüksek. Ekibimiz, gelişmiş diagnos cihazları ile arızaları kısa sürede tespit edebiliyor ve hızlı, etkili çözümler üretebiliyor. Mercedes-Benz'in teknik eğitimleri her üç yılda bir yenileniyor ve her teknisyen yılda en az altı farklı eğitime katılmakla yükümlü. Yeni çıkan parçalar, sistemler ve teknolojiler konusunda personelimizi sürekli güncel tutuyoruz. Örneğin, yeni kamyon kabinleriyle ilgili düzenlenen tanıtım ve eğitim programlarına aktif katılım sağlıyoruz. Bu sürekli eğitim yaklaşımı sayesinde ekibimiz geleceğin teknolojilerine de hazırlıklı hale geliyor. MÜŞTERİ ODAKLI HİZMET ANLAYIŞIMIZLA FARK YARATIYORUZ Üst üste üç yıl boyunca “Yılın En Başarılı Servisi” ödülünü kazandık. 2025 yılının ilk altı ayında da liderliğimizi korumayı sürdürüyoruz. Kamyon ürün grubunda ise son iki yıldır Türkiye genelinde ikinciliği elde ediyoruz. Bu istikrarlı başarılar, kaliteye ve müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemin açık bir göstergesidir. Müşterilerimizin neye ihtiyaç duyduğunu ve ne beklediğini çok iyi biliyor; hizmetlerimizi bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Personelimiz, müşteriyle etkili ve çözüm odaklı iletişim kurabilmeleri için düzenli eğitimlerden geçiriliyor. Ayrıca şirket yöneticimizin tüm odağını ve kaynaklarını sadece bu işe ayırması karar alma süreçlerinde hız ve kaliteyi beraberinde getirerek bize büyük bir avantaj sağlamaktadır. Servisimiz, telefonla randevu sistemiyle çalışmaktadır. Müşterilerimiz sabah saat 9–10 civarında geldiklerinde, eğer büyük bir arıza yoksa araçlarını aynı gün saat 17.00'de teslim alabilmektedir. Gerekli durumlarda öğle araları iptal edilerek tüm ekip sürece hızla müdahil olur. Bu hizmet anlayışı, müşterilerimizin bizi tekrar tekrar tercih etmesinin başlıca nedenlerinden biridir. SERVİSİMİZDE HASARLI ARAÇLARIN ONARIM HIZI ÇOK YÜKSEK Hasarlı araçların onarımı konusunda, dış servislere kıyasla çok daha hızlı ve etkin bir hizmet sunuyoruz. Normalde üç günde tamamlanması beklenen işlemleri biz, genellikle iki gün içerisinde bitirerek araçları müşterilerimize zamanında teslim ediyoruz. Bu da bizi tercih edilir kılan en önemli farklardan biri. Parça tedariki konusunda sahip olduğumuz avantajlar, süreçlerin daha hızlı işlemesini sağlıyor. Ayrıca araçların büyük bir kısmı kaskolu olduğu için sigorta şirketleriyle sürekli ve düzenli bir iş birliği içerisindeyiz. Bu güçlü ilişkiler prosedürlerin de hızla ilerlemesine katkı sağlıyor. KURUMSALLAŞMA SÜRECİNE 20 MİLYON TL’LİK YATIRIM YAPTIK Mercedes-Benz bayi standartlarında gerçekleşen değişikliklere tam uyum sağlamak amacıyla, kurumsal kimliğimizi baştan sona yeniledik. Kalebodurdan mobilya seçimine, kurumsal renklerden iç mekân düzenine kadar tüm detayları kapsayan kapsamlı bir dönüşüm süreci gerçekleştirdik. Bu süreçte yaptığımız yaklaşık 20 milyon TL’lik yatırım hem fiziksel altyapımızı güçlendirdi hem de müşteri deneyimini önemli ölçüde iyileştirdi. STOK ÇEŞİTLİLİĞİMİZLE HIZLI VE GÜVENİLİR ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ Stok çeşitliliğimizin yüksekliği, hizmet hızımızı doğrudan artıran en önemli avantajlarımızdan biridir. Özellikle arıza anlarında hızlı müdahale büyük önem taşır. Geniş parça stoğumuz, bu kritik anlarda hızlı ve etkin çözüm sunabilmemize imkân tanıyor. Operasyonel verimliliği artırmak amacıyla yıllık stok planlamaları yapıyoruz. Örneğin yaz aylarında klima kompresörleri, kış aylarında ise Webasto gibi ısıtma sistemleri gibi kritik parçaları önceden stoklayarak sezonsal yoğunluklara hazırlıklı hale geliyoruz. Bu sayede parça temininde gecikme yaşanmıyor, onarım süreleri kısalıyor. Toplamda yaklaşık 2.000 m²’lik depo alanımız, sadece yüksek hacimli yedek parçaları değil, aynı zamanda Türkiye’de nadir bulunan özel parçaları da stokta tutarak servis hızımıza önemli katkı sağlıyor. Diğer servislerde temini bir ay sürebilecek parçaları biz genellikle 15 gün içerisinde müşterilerimize ulaştırabiliyoruz. Bu sayede müşterilerimizin başka servislere yönelmesine gerek kalmadan, ihtiyaç duydukları çözümleri doğrudan bizden alabilmelerini sağlıyoruz.

Doğ-Mer Başarıdan Başarıya Koşuyor: Mercedes-Benz Yetkili Servisine Yeni Ödüller Haber

Doğ-Mer Başarıdan Başarıya Koşuyor: Mercedes-Benz Yetkili Servisine Yeni Ödüller

Doğ-Mer, üç yıl üst üste “Satış Sonrası Hizmetler (SSH) Otobüs Kategorisi Türkiye Birinciliği” unvanını kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Bu önemli başarı, firmanın hem teknik yeterliliğini hem de müşteri odaklı yaklaşımını gözler önüne serdi. Bununla yetinmeyen Doğ-Mer, 2024 yılı SSH Kamyon Kategorisi Türkiye İkinciliği ile birincilik kupası alarak kamyon segmentindeki yükselen performansını da tescilledi. Böylece Doğ-Mer, hem otobüs hem de kamyon kategorilerinde sektörün en prestijli ödüllerini toplamış oldu. ÖDÜLLER TÖRENLE TESLİM EDİLDİ Bu başarılar, Mercedes-Benz Türk tarafından düzenlenen törende takdim edildi. Törene Mercedes-Benz Türk Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Tolga Bilgisu, Otobüs Pazarlama Grup Müdürü Kıvanç Aydilek, Kamyon Pazarlama Grup Müdürü Mehtap Karakuş, Otobüs Teknik Grup Müdürü Cihan Tömek ve Bayi Koordinatörü Görkem Ün katıldı. Bu güçlü isimlerin katılımıyla gerçekleşen törende, Doğ-Mer’in performansı ve sektöre kattığı değer bir kez daha takdirle karşılandı. BU ÖDÜLLER BİR TESADÜF DEĞİL Doğ-Mer Motorlu Araçlar Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Çiftçi, ödüller hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Her ödül, sahada gösterdiğimiz emeğin, disiplinin ve müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemin bir sonucudur. Doğ-Mer olarak sadece araçlara değil, güvene de hizmet ediyoruz. Bu ödüller, tüm ekip arkadaşlarımızın omuz omuza verdiği emeğin taçlanmasıdır. Mercedes-Benz markasının değerlerine uygun bir çizgide ilerlemeye devam edeceğiz.” SEKTÖRÜN İLHAM KAYNAĞI Mercedes-Benz’in Türkiye çapındaki tüm yetkili servisleri arasında performans, müşteri memnuniyeti, teknik yeterlilik gibi birçok kritere göre yapılan değerlendirmede her yıl zirveye adını yazdırmayı başaran Doğ-Mer, artık sadece bir servis değil; sektöre yön veren, örnek alınan bir başarı hikâyesi haline geldi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.