Buzlu Turizm Genel Müdürü Samet Çabuk: Yolcu Var, Fiyat Politikası Yok

  Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde Hakimiyeti Kurduk!

  Buzlu Turizm olarak yaklaşık 1 yıldır Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde ciddi bir yolcu potansiyeline ulaştık. Yüksek yolcu sayısına ulaşmamızla birlikte artan seyahat talebine karşılık verebilmek adına filomuza 20 araç daha ekleyerek bu bölgelere olan seferlerimizi arttırıp yolcularımıza Buzlu Turizm kalitesini yansıtmış olduk.

   Şu anda 50 adet özmal araçla seferlerimizi yapmaktayız. Sene içerisinde eski model araçlarımızı değişime sokarak daha yeni modellerle yaş ortalamasını gençleştirdik. Ayrıca sıfır araç alımı içinde gerekli çalışmaları tamamladık ve sonuç olarak 10 yeni aracın teslimatının yapılmasını bekliyoruz. Şunu da eklemeliyim ki iyi bir kalite adına biz Mercedes-Benz’den vazgeçmeyen bir firmayız görünen o ki bu görüşümüz de kolay kolay değişmeyecek.

   Hedefimiz 13 Milyon Yolcu Taşımak

   Geçen sene 8 milyon yolcu sayısına ulaştık. Yani 8 milyon yolcumuzun kaliteli yolculuk yapmasına vesile olduk. Bu sene hedefimiz bu sayıyı 13 milyona çıkarmak bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Ayrıca hizmet ağımızı genişletip aynı kaliteyi tüm seferlerimizde vermenin gayretindeyiz. Sefer ağımız çok geniş bir alana ulaştı; Edirne’den başlayıp tüm Ege ve Akdeniz’i birbirine bağlıyoruz. Edirne kalkışlı seferlerimizin birçoğu İstanbul içine uğramayarak direk son varış noktasına varmaktadır. Amacımız yolcularımıza, mümkün olduğunca İstanbul trafiğine girmeyerek konforlu bir seyahat deneyimi yaşatmak.

   Zararına Yolcu Taşımaktan Vazgeçemedik

   Sektörümüz ucuz bilet satarak zararına yolcu taşıma yanlışından hala vazgeçmedi, vazgeçemiyor. Sefer yaptığımız birçok bölgede olmayacak fiyatlara yolcu biletleri kesiliyor. Yol uzadıkça fiyatlar düşüyor. Akıl alır gibi değil ama bizim 400-450 TL yazdığımız yere koca koca firmalardan 300 TL hatta 280 TL yazanlar var.

   Geçtiğimiz iki sene boyunca her şeyin fiyatı iki hatta üç katına çıktı ama nedense bilet fiyatları olduğu yerde sayıyor. Sonra sağda solda “zarar ediyoruz” diye konuşuyorlar. Aslında anlatmaya çalıştığım şey yolcu var, araç var ama bir türlü fiyat politikası yok. Maalesef bazı hatlarda çok düşük fiyat politikalarından dolayı fiyat yükseltemiyoruz.  Fiyatla rekabet etmesek çok daha verimli bir sezon geçireceğimizden eminiz. Bir gün bu kısır döngüden sıyrılabilirsek mümkün olduğunca önümüze bakıp daha kaliteli hizmeti nasıl veririz diye gerekli çalışmaları yapacağımıza inanıyorum.

   Şoförler Hakkettiği Ücreti Almıyor !

   Hepimizin de bildiği üzere şoför ihtiyacı göz ardı edilemeyecek bir sorun haline geldi. Her firmaya ciddi oranda şoför gerekiyor ama şoförler pandemi ile birlikte lojistik firmalarına gittiler ve giden kaptan da maalesef geri dönmüyor. Bunun sebepleri ise başta firmaların gereken ücreti vermemesi. Doğal olarak maddi olarak kafası rahat olmayan şoför peron karmaşışıyla uğraşmak istemiyor. Üstüne birde uygun koşullarda dinlenme imkanlarının sağlanmaması şoförleri otobüs kaptanlığından soğutuyor. Ayrıca bir sebep de firmaların yolcu memnuniyeti politikasında, sebep ne olursa olsun, haklı olan şoför de olsa şoförleri haksız görmesi. Tüm bu etmenler birleştiğinde maalesef otobüslerimizde çalışacak kaptan bulmakta zorlanıyoruz. Elbette bu ortamı biz otobüs camiası hep birlikte yarattık şimdi de en çok ağlayan biziz.

   Buzlu Turizm bünyesinde tüm çalışanlar en iyi ücret ve çalışma koşullarına sahipler. Araçlarımızın tamamı özmal olduğu için bu durumun pozitif katkısı ile kontrolü daha iyi ve çalışma şartlarını daha kolay düzenleyebiliyoruz.

   Televizyon Popülerliğini Yitirdi Şimdi Moda Karekod!

   Araçlarımızda sadece priz bulundurmak ve internet vermek yolcumuzu memnun ediyor. Bu da gösteriyor ki yolcu profilimizde televizyonları pek kullanan yok. Yani işler karekod sistemine doğru gidiyor.

   Araçta ekranlardan kaynaklı birçok sıkıntı yaşanıyor. Ayrıca televizyonların bakım maliyetleri de yüksek. Artık herkesin cebinde bir TV bulunmakta, akıllı telefonlar. Dikkat ederseniz seferlerin çoğunda 3 veya 5 yolcunun koltuk arkası ekran kullandığını görürsünüz. O yüzden koltuk arkası ekranlar bizim için kullanışlı bir sistem olmaktan çıkmış durumda. Ama yeni sistemlerde bu sorunlar tamamen ortadan kalkmış oluyor, olacak. Yalnız altını çizerek belirtmek istiyorum bu düşünceyi oturduğum koltuktan değil bizzat saha çalışmalarımızdan elde ettiğimiz veriler doğrultusunda belirtiyorum. Akabinde önümdeki süreçte yolcularımıza multimedya olarak en iyi hizmeti nasıl verebiliriz konusunda titizlikle çalışıyoruz.

   Ücretsiz Servislere Rağbet Fazla

   Son dönemlerde artan hayat pahalılığı nedeniyle İstanbul’da yolcularımız servis sormaya başladı. Taksiyle gitmek çok pahalı, metro veya belediye otobüsüne binmek için İstanbul Kart olması lazım ki bu kart gelen her yolcuda bulunmuyor. Kartı alıp içine para yüklemek demek en az 100 TL demek. Bu yüzden yolcularımız artık mümkün olduğunca ücretsiz servislere yöneliyor. Ve bu da demek oluyor ki son dönemde servis aracı ihtiyacı bir hayli arttı.