Cem Türkkan: Turizm Taşımacılıkta Arz-Talep Sorunu
Yazının Giriş Tarihi: 02.09.2021 13:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.09.2021 13:54
Pandemi sonrası dönemin ilk yaz ayını hep birlikte yaşadık. Her ne kadar çoğu yurtdışı pazarlar kapalı olsa da, turizm çeşitliliği ve yerli turizmin hareketli olması biz turizm taşımacıların yüzünü nispeten güldürdü. Özellikle Kurban Bayramı dönemi bu yaz ayının turizmde zirve yaptığı periyot idi. Araçlar parklardan çıktı, bakımları yapıldı ve eskiden olduğu gibi yollarda yerini aldı.
Ancak bu güzel hareketlenme, ister istemez bazı sorunları da peşinden getirdi. İşlerin hızla başlaması, 1,5 yıldan fazladır durağan olan sektördeki bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu pandemi süresince sektörden ayrılan işletme, araç ve işgücü kaynağının çok ciddi miktarda olduğuna işler başladığında daha fazla şahit olduk. Bazı firma sahipleri ise gelecekteki belirsizlikten dolayı parklardaki araçlarını çıkarmayı bu periyotta hiç düşünmediler bile. İşte bu nedenle mikro ekonominin en basit konusu olan arz talep sorununa turizm taşımacılıkta bu yaz gerçekten tanık olduk. Bu dengesizlik bazı dönemlerde fiyatlara da yansıdı. Ancak temel sorun fiyatların kaygan bir zeminde günlük arz talep koşulları ile şekillenmesi idi. Bir meslektaşımızın bu konudaki benzetmesi aslında benim de çok hoşuma gitti. “Bu yaz ulaşım transfer fiyatları aynı kripto para fiyatları gibi çok değişkendi.” Bu nedenle yılı hatta sezonu kapsayan fiyat listelerini çalıştığımız acentelere veremedik. Günlük fiyatlarla yazı geçirdik.
Bazı turizm araç segmentleri ise bu yaz döneminde beklenenden çok daha fazla talep gördü. Özellikle yaşadığım şehir olan İstanbul ölçeğinde; Ortadoğulu turistin çok yoğun talep ettiği özel VIP Minivan ve Minibüsler kendilerini yok sattırdı. Fiyatlar döviz cinsinden zikredildi. Her ne kadar Ortadoğu’da en büyük pazar ülkeler kapalı olsa bile; buna rağmen oluşan talep gerçekten ciddi idi. Büyük otobüslere rağbet ise özellikle Kurban Bayramı’nda yerli turizmin hareketliliği ile bir anda zirve yaptı. Ancak talep süreklilik göstermedi. Son dönemde 30 Ağustos’un pazartesiye gelmesi, biz turizm taşımacılar için avantaj oldu. Antalya’da ise; geç başlayan sezonda Rusça konuşan ülkelerden gelen turistler istenilen kadar olmasa da turizm de hareketliliği sağladı. Önümüzdeki günlerde ise Türkiye geneline MICE turizminin hareketleneceğine dair inancımız ise kuvvetlidir.
Bundan sonraki dönemde her ne kadar ölüm sayıları bizleri korkutsa da umarım hastalık tamamen hayatımızdan çıkar. Böylece sektörde oluşan arz sorununa çözüm bulmak için hep birlikte çalışmalar yapabiliriz. Öncelikle araç arzının ve yatırımlarının artırılması gerekecektir. Bu kısımda üretici firmaların, biz turizm taşımacılara desteği çok önemli olacaktır. Üzülerek söylemem gerekir ki, şu ana kadar aldığımız duyumlar bizleri motive ve destekleyici yönde olamadı. Bundan sonra için kendilerinden finansman, takas ve satış kolaylıkları beklemekteyiz.
Diğer bir önemli unsur ise turizmi bilen kalifiye sürücü ve kaptan eksikliğidir. Bu dönem içinde bu işi bırakan ve başka sektörlere kayan çok ciddi işgücü bulunmaktadır. Bunların önemli kısmı sektöre geri dönecek gibi de durmamaktadır. Sektördeki maliyet ve maaş politikaları da ister istemez bu erozyonda önemli bir unsurdur. Bu süreçte hızlıca yerel kuruşlardan ve eğitim kurumlarından destek alarak bu açığı kapatmamız gerekir. İşine ve direksiyonuna hakim, turizm noktalarını bilen hatta yabancı dil konuşan sürücülere ihtiyaç büyüktür. Hep birlikte finansal anlamda destek de sağlayarak bu konuda sektör olarak açığımızı kapatmak zorundayız. Aksi takdirde işler başlasa da, araçlarımız parklarda sürücüsüz yatmaya devam eder.
Bu yazımın sonuna gelirken; son günlerde yaşanan trafik kazalarından dolayı üzüntümü tekrar belirtmek isterim. Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar, firma sahiplerine de geçmiş olsun dilemekteyim. Bu tip acıların bir daha yaşanmaması dileği ile; yeni yazılardan görüşmek üzere.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cem Türkkan
Cem Türkkan: Turizm Taşımacılıkta Arz-Talep Sorunu
Pandemi sonrası dönemin ilk yaz ayını hep birlikte yaşadık. Her ne kadar çoğu yurtdışı pazarlar kapalı olsa da, turizm çeşitliliği ve yerli turizmin hareketli olması biz turizm taşımacıların yüzünü nispeten güldürdü. Özellikle Kurban Bayramı dönemi bu yaz ayının turizmde zirve yaptığı periyot idi. Araçlar parklardan çıktı, bakımları yapıldı ve eskiden olduğu gibi yollarda yerini aldı.
Ancak bu güzel hareketlenme, ister istemez bazı sorunları da peşinden getirdi. İşlerin hızla başlaması, 1,5 yıldan fazladır durağan olan sektördeki bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu pandemi süresince sektörden ayrılan işletme, araç ve işgücü kaynağının çok ciddi miktarda olduğuna işler başladığında daha fazla şahit olduk. Bazı firma sahipleri ise gelecekteki belirsizlikten dolayı parklardaki araçlarını çıkarmayı bu periyotta hiç düşünmediler bile. İşte bu nedenle mikro ekonominin en basit konusu olan arz talep sorununa turizm taşımacılıkta bu yaz gerçekten tanık olduk. Bu dengesizlik bazı dönemlerde fiyatlara da yansıdı. Ancak temel sorun fiyatların kaygan bir zeminde günlük arz talep koşulları ile şekillenmesi idi. Bir meslektaşımızın bu konudaki benzetmesi aslında benim de çok hoşuma gitti. “Bu yaz ulaşım transfer fiyatları aynı kripto para fiyatları gibi çok değişkendi.” Bu nedenle yılı hatta sezonu kapsayan fiyat listelerini çalıştığımız acentelere veremedik. Günlük fiyatlarla yazı geçirdik.
Bazı turizm araç segmentleri ise bu yaz döneminde beklenenden çok daha fazla talep gördü. Özellikle yaşadığım şehir olan İstanbul ölçeğinde; Ortadoğulu turistin çok yoğun talep ettiği özel VIP Minivan ve Minibüsler kendilerini yok sattırdı. Fiyatlar döviz cinsinden zikredildi. Her ne kadar Ortadoğu’da en büyük pazar ülkeler kapalı olsa bile; buna rağmen oluşan talep gerçekten ciddi idi. Büyük otobüslere rağbet ise özellikle Kurban Bayramı’nda yerli turizmin hareketliliği ile bir anda zirve yaptı. Ancak talep süreklilik göstermedi. Son dönemde 30 Ağustos’un pazartesiye gelmesi, biz turizm taşımacılar için avantaj oldu. Antalya’da ise; geç başlayan sezonda Rusça konuşan ülkelerden gelen turistler istenilen kadar olmasa da turizm de hareketliliği sağladı. Önümüzdeki günlerde ise Türkiye geneline MICE turizminin hareketleneceğine dair inancımız ise kuvvetlidir.
Bundan sonraki dönemde her ne kadar ölüm sayıları bizleri korkutsa da umarım hastalık tamamen hayatımızdan çıkar. Böylece sektörde oluşan arz sorununa çözüm bulmak için hep birlikte çalışmalar yapabiliriz. Öncelikle araç arzının ve yatırımlarının artırılması gerekecektir. Bu kısımda üretici firmaların, biz turizm taşımacılara desteği çok önemli olacaktır. Üzülerek söylemem gerekir ki, şu ana kadar aldığımız duyumlar bizleri motive ve destekleyici yönde olamadı. Bundan sonra için kendilerinden finansman, takas ve satış kolaylıkları beklemekteyiz.
Diğer bir önemli unsur ise turizmi bilen kalifiye sürücü ve kaptan eksikliğidir. Bu dönem içinde bu işi bırakan ve başka sektörlere kayan çok ciddi işgücü bulunmaktadır. Bunların önemli kısmı sektöre geri dönecek gibi de durmamaktadır. Sektördeki maliyet ve maaş politikaları da ister istemez bu erozyonda önemli bir unsurdur. Bu süreçte hızlıca yerel kuruşlardan ve eğitim kurumlarından destek alarak bu açığı kapatmamız gerekir. İşine ve direksiyonuna hakim, turizm noktalarını bilen hatta yabancı dil konuşan sürücülere ihtiyaç büyüktür. Hep birlikte finansal anlamda destek de sağlayarak bu konuda sektör olarak açığımızı kapatmak zorundayız. Aksi takdirde işler başlasa da, araçlarımız parklarda sürücüsüz yatmaya devam eder.
Bu yazımın sonuna gelirken; son günlerde yaşanan trafik kazalarından dolayı üzüntümü tekrar belirtmek isterim. Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar, firma sahiplerine de geçmiş olsun dilemekteyim. Bu tip acıların bir daha yaşanmaması dileği ile; yeni yazılardan görüşmek üzere.