Hava Durumu

#Otobüs

Ulaşım Sektörünün En İyi Temsilcisi - Haber Ulaşım - Otobüs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Otobüs haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Büyük İstanbul Otogarı’nda Hırsızlıklar Çığ Gibi Büyüyor Haber

Büyük İstanbul Otogarı’nda Hırsızlıklar Çığ Gibi Büyüyor

Film şirketlerinin karavanları, otoparkları doldurmuş durumda. Esnafa ise “Arabanı nereye bulursan bırak” deniyor. Durum öyle bir noktaya geldi ki artık sadece binek araçlar değil, otobüsler için de park edecek yer kalmadı ancak otogarın en büyük sıkıntısı park yeri değil: Hırsızlıklar. OTOBÜSLER SOYULUYOR, KAPTANLAR İSYANDA Kaptanlar araçlarını park ettikten sonra geri döndüklerinde otobüslerinin soyulduğunu görüyor. Gün geçmiyor ki bir otobüs hırsızlığı yaşanmasın. Kimi zaman otobüslerin bagajları açılıyor, kimi zaman araç içindeki değerli eşyalar çalınıyor. Üstelik tüm bu olaylar koskoca otogarın ortasında herkesin gözü önünde gerçekleşiyor. Sektör temsilcileri isyan ediyor: “Otobüsümüzü nereye park etsek güvende değil. Bu koskoca otogarda güvenlik kalmamış.” GÜVENLİK SADECE YÖNETİM KATINA En büyük sorun ise güvenlik zaafı. Otogarda yeterli sayıda güvenlik görevlisi bulunmuyor. Güpegündüz kavgalar çıkıyor, insanlar birbirine giriyor, trafik saatlerce kilitleniyor ama ortada tek bir güvenlik görevlisi bile yok. Olan birkaç güvenlik görevlisi ise yalnızca İBB yönetim katını korumakla meşgul. Esnafın, şoförlerin ve yolcuların yaşadığı sorunlara müdahale etmek gibi bir görev üstlenmiyorlar. Maaşlarını alıp köşelerinde oturuyorlar. OTOGAR “GEÇEN HANI”NA DÖNMÜŞ DURUMDA Bir zamanlar Türkiye’nin en büyük ulaşım merkezi olan Büyük İstanbul Otogarı, bugün “geçen hanı”na dönmüş durumda. Güvenlik yok, düzen yok, otopark yok. İBB yönetimi otogarı gelir kapısı olarak görürken, esnaf da kaptan da yolcu da sahipsiz bırakılıyor. Şimdi herkesin sorduğu tek bir soru var: Bu kadar büyük bir tesis, neden sahipsiz bırakılıyor? Otobüs hırsızlıklarının önüne kim geçecek? Esnafın ve yolcuların güvenliğini kim sağlayacak? Cevaplar belirsiz, ama yaşanan gerçek ortada: Otogar gün geçtikçe daha güvensiz, daha karanlık, daha başıboş bir hale geliyor.

Büyük İstanbul Otogarı Eski Günlerine Mi Dönüyor? Haber

Büyük İstanbul Otogarı Eski Günlerine Mi Dönüyor?

TRAFİK SORUNUNU “ÇÖZMEMEK” İÇİN ÖZEL ÇABA SARF EDİLİYOR Otogardaki en büyük problemlerden biri hâlâ trafik ancak bu sorun “çözülemiyor” değil, sanki özellikle “çözülmesin” diye kamu eliyle çaba sarf ediliyor. Günün en yoğun otobüs çıkış saatlerinde, otobüs gişelerinden aynı anda binek araçlar da çıkmaya çalışıyor. Bu karmaşanın temel sebebi ise yönetimin servis araçlarının kullandığı gişeleri tam da bu saatlerde kapatması. Abonman araçlarının giriş yaptığı gişeler açık olsa da belli bir saatten sonra çıkışlara kapatılıyor. Böylece bütün yük otobüs çıkış gişelerine binerek trafik sıkışıklığı katlanıyor. YÖNETİM KATINA ÇIKAN MERMERLER TERTEMİZ, PEKİ YA DİĞERLERİ… Otogarın ofis katları yıllar önceki o karanlık ve bakımsız günlere geri dönmüş durumda. Kule merdivenleri artık simsiyah; bir zamanlar pırıl pırıl olan mermerler aylarca temizlenmediği için adeta kir tabakasıyla kaplanmış. İlginçtir ki aynı mermerler yönetim katına çıkarken de var ama orada mermerler tertemiz. Esnafa ikinci sınıf muamelesi yapmak adeta rutin bir yönetim anlayışı haline gelmiş. Asansörler bozulduğunda aylarca onarımı bekleniyor. Her katta kameralar var ama çöpleri bırakanlara, katlara işeyenlere ya da ofisleri geceleri otel gibi kullananlara hiçbir işlem yapılmıyor. Gelen şikâyetler de dikkate alınmıyor. Kameralar yalnızca süs olarak takılmış gibi duruyor. NEREDE BU TEMİZLİK GÖREVLİLERİ! Çöpler zamanında toplanmıyor, esnaf ve yolcular sürekli pis kokulara mahkûm ediliyor. Nedense her salı ve çarşamba günü temizlik ekipleri ellerindeki süpürge ve kürekleri bırakıp öğlene kadar ortalıkta görünmüyor. Zaten personel sayısının yetersizliği herkesin bildiği bir gerçekken, bu “çalışmama” düzenine bir de kamu tarafından açıklama yapılmaması ekleniyor. Çöpler taşmış, pislik her yere yayılmış ama temizlik ekipleri ortada yok. Bu soruya İBB’nin yanıt vermesi gerekiyor: Neden iki gün boyunca öğleye kadar temizlik yapılmıyor? KULE KAPILARINA NEDEN KİLİT VURULUYOR? Otogar ofislerinde sigorta acenteleri, muhasebe büroları gibi 24 saat esasına göre çalışan iş yerleri bulunuyor. Buna rağmen İBB yönetimi, geceleri saat 23.00 ile sabah 07.00 arasında kule kapılarını dışarıdan kilitliyor. Bu uygulama “beceriksizlik ve basiretsizliği kilit vurmakla çözme” anlayışından öteye gitmiyor. Peki içeride kalan esnaf ya yangın çıksa ya da sağlık sorunu yaşasa bunun hesabını kim verecek? Ayrıca kapıları kilitlemek, ofisleri otel gibi kullananları da engelleyemedi. Hâlâ birçok kişi ofisleri yatakhane olarak kullanmaya devam ediyor. İBB yönetimi de bunu çok iyi biliyor ama görmezden geliyor. SORULAR YANIT BEKLİYOR Ortada net bir tablo var: Büyük İstanbul Otogarı, 2019’da verilen tüm sözlere rağmen bugün yeniden karanlık, pis, düzensiz ve sorunlarla boğuşan bir hale gelmiş durumda. Şimdi herkesin aklındaki sorular şunlar: İBB yönetimi bu çürümüş düzene neden göz yumuyor? Kameralar varken neden hiçbir işlem yapılmıyor? Temizlik personeli neden bazı günler görev yapmıyor? Kapılar neden kilitlenerek esnafın güvenliği riske atılıyor? En önemlisi, İBB kimi ya da kimleri koruyor, kimin baskısıyla sessiz kalıyor? Cevaplar belirsiz ama bir gerçek var: Otogar, yeniden eski günlerine dönüyor ve olan yine esnafa, şoföre ve yolcuya oluyor.

45 Dakikalık Mola İle 9 Saat Otobüs Kullanılmaz! Haber

45 Dakikalık Mola İle 9 Saat Otobüs Kullanılmaz!

45 DAKİKA DİNLENMEYE YETMEZ Ancak pratikte durum bambaşka. 45 dakika, bir kaptanın gerçek anlamda dinlenmesi için kesinlikle yeterli değil. Kaptan aracını park ediyor, yolcuların sorularını yanıtlıyor, bagajla ilgileniyor; yani dinlenmeye başladığında geriye neredeyse hiçbir zaman kalmıyor. Uykuya geçmek zaten imkânsız. Kaptan, daha gözlerini kapatamadan tekrar direksiyon başına dönmek zorunda kalıyor. Bu yüzden trafik kazalarının önemli bir kısmı işte tam da bu “ikinci 4,5 saatlik dilimde” yaşanıyor. Yorgunluk ve uykusuzluk, direksiyon başındaki en büyük risk faktörü haline geliyor. SEKTÖRÜN SESİNE KULAK VERİN VE SAHAYA İNİN Otobüsçüler bu işin pratiğini gayet iyi biliyor. Sektör temsilcileri yıllardır şunu söylüyor: “Kaptan, 4,5 saat araç kullandıktan sonra en az 4,5 saat kesintisiz uyumalı.” Ancak bu öneri bir türlü mevzuata yansıtılmadı. Bu formül uygulansa toplamda 9 saatlik kullanım süresi gerçek anlamda dinlenmiş, uykusunu almış kaptanlarla tamamlanabilir. Böylece yollarda meydana gelen, “uykuya bağlı” olarak nitelendirilen kazaların büyük bir kısmı önlenmiş olur. Kâğıt üzerinde yazılan kuralların gerçek hayatta nasıl işlediğini görmek için en doğru yol sahaya inmektir. Bakanlık yetkilileri gelsin, otogarlarda kaptanlarla birlikte uygulamayı yerinde incelesin. 45 dakikalık molada kaptanların nasıl dinlenemeden tekrar direksiyon başına geçmek zorunda kaldıklarını kendi gözleriyle görsünler. Çünkü bugün uygulanan sistem, kaptanların dinlenmesine değil, aksine tükenmesine sebep oluyor. Kaptanların sağlığı, yolcuların güvenliği ve sektörün itibarı için bu yanlış kuralın değiştirilmesi artık kaçınılmaz. Otobüs kazaları olduğunda, toplumun ilk tepkisi genellikle “otobüsçüler dikkatsiz” oluyor. Oysa gerçekte kaptanların üzerine yüklenen bu ağır şartlar, kazalara davetiye çıkarıyor. Eğer 4,5 saatlik kullanımın ardından 4,5 saatlik tam dinlenme kuralı hayata geçirilirse hem kaptanlar rahat bir nefes alacak hem de yolcular daha güvenli bir yolculuk yapacak. Artık şu gerçeği herkesin kabul etmesi gerekiyor: 45 dakikalık mola ile 9 saat direksiyon sallanmaz!

Kâmil Koç, Bulgaristan'ın Varna Kentine Seferler  15 Temmuz'da Başlıyor Haber

Kâmil Koç, Bulgaristan'ın Varna Kentine Seferler 15 Temmuz'da Başlıyor

Türkiye'nin köklü seyahat markası Kâmil Koç, küresel iş ortağı FlixBus ile güçlü işbirliği sayesinde Avrupa yollarındaki varlığını her geçen gün güçlendirmeye devam ediyor. 2025 yılında seyahat ağına yeni destinasyonlar eklemeye devam eden şirketin Avrupa'daki yeni durağı Bulgaristan'ın Varna şehri oldu. Kâmil Koç, 15 Temmuz'dan itibaren Karadeniz kıyısındaki Bulgaristan'ın üçüncü büyük şehri Varna'ya seferler başlatacak. Avrupa'daki hat sayısı 5'e, günlük sefer sayısı 8'e yükseldi İstanbul-Varna hattı Kâmil Koç’un Türkiye ile Avrupa arasında kurduğu 5. hat. Bu hatlar arasında günlük toplam 8 sefer sunuyor. 2022 yılında Kâmil Koç, Türkiye'yi Romanya'nın başkenti Bükreş ile Bulgaristan'ın Sofya ve Plovdiv şehirlerine bağlayarak Avrupa operasyonlarına başladı. 2023 yılında Romanya'nın Köstence şehrini ağına ekleyen şirket, şimdi Varna hattıyla daha da büyüyor. Bu ekleme, Türkiye ile Romanya ve Bulgaristan'daki beş önemli şehir arasında kesintisiz yolcu hizmeti sunmayı mümkün kılıyor. Yeni Varna güzergahında hizmete girecek iki yeni otobüsle birlikte, Kâmil Koç'un uluslararası filosundaki araç sayısı 6'dan 8'e çıkacak. “Varna hattımızla Avrupa'daki ağımız daha da güçlendi” Avrupa'daki seyahat ağını planlı bir şekilde genişlettiğini belirten Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, şunları söyledi: "Türkiye'nin en çok tercih edilen yolcu taşımacılığı markası olarak, yaygın iç hat ağımızı uluslararası destinasyonlara genişletme hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Global ortağımız FlixBus’tan aldığımız destek ile seyahat kalitemizi Avrupa'da yeni bir şehre taşımaktan büyük heyecan duyuyoruz. Uluslararası genişleme stratejimiz doğrultusunda, Bulgaristan'ın Karadeniz kıyısındaki önemli turizm ve ticaret merkezlerinden biri olan Varna'yı ağımıza ekledik. Bu, 2022'de Bükreş, Sofya ve Plovdiv'e yaptığımız ilk seferlerin ve 2023'te Köstence'nin ağımıza eklenmesinin ardından gerçekleşti. Varna hattımızla Avrupa'daki ağımızı daha da güçlendirdik. İstanbul'dan kalkan bu hatların, Bulgaristan ve Türkiye arasında sadece fiziksel olarak değil, tarihsel ve kültürel olarak da önemli bir köprü görevi göreceğine inanıyoruz. Bulgaristan'dan ülkemize yoğun bir seyahat talebi var. Bu yeni hat sayesinde, özellikle yaz sezonunda artan bölgesel talebe hızlı bir şekilde yanıt verebileceğiz. Varna hattımızın hem yolcularımıza hem de iki ülke arasındaki etkileşime değer katacağına içtenlikle inanıyoruz ve tüm yolcularımıza en iyisini diliyoruz."

MAN Truck & Bus,  Ankara’da Elektrikli Otobüs Üretimine Başlıyor Haber

MAN Truck & Bus, Ankara’da Elektrikli Otobüs Üretimine Başlıyor

Sürdürülebilir mobilite alanında yıllardır öncü bir rol üstlenen MAN Truck & Bus, tüm araç portföyü için net bir sıfır emisyon stratejisini kararlılıkla uyguluyor. İlk elektrikli alçak girişli otobüslerini yollara çıkaran MAN‘ın, şehir içi otobüs teslimatlarının %70’i artık elektrikli modellerden oluşuyor. “Ankara’daki MAN tesisi dönüşümünün önemli bir parçası” MAN Truck & Bus Otobüs Birimi Başkanı Barbaros Oktay, odak noktalarının geleceğin teknolojileri olduğunu belirterek şunları söyledi: “Elektrikli tahrik sistemi, yerel sıfır emisyonlu mobiliteye geçişte en verimli sistem. Bu teknoloji artık olgunlaşmış durumda. Enerji ve CO2 dengesi de oldukça iyi, üstelik düşük enerji maliyetleriyle de dikkat çekiyor. İklim dostu mobiliteye geçmek için CO2 emisyonlarını önemli ölçüde azaltmalı ve yenilikçi eMobilite teknolojimizi yollara çıkarmalıyız. Amacımız, ürünlerimizi CO2 nötr şekilde üretmek. Güney Afrika’daki tesisimizde bu hedefe ulaştık, Ankara’da ise en geç 2030 yılına kadar bunu gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Otobüslerimizi tamamen elektrikliye geçirebilmek ve e-otobüslere olan yüksek talebi karşılayabilmek için de üretim tesislerimizi yeniden yapılandırmaya başladık. Bu kapsamda, Ankara’daki üretim tesisimizi ve çalışanlarımızı buna göre hazırladık ve fabrikayı kademeli olarak eMobilite’ye geçirdik. Ankara’daki bu yeniden yapılanma ve atılan adımlar, MAN’ın sürdürülebilir geleceğe doğru dönüşüm sürecinin ayrılmaz parçalarını oluşturuyor.” “Otobüslerin tüm geliştirme faaliyetlerini Ankara’da yürütüyoruz“ MAN Ürün Geliştirmeden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Frederik Zohm ise Ankara’daki çalışmalara ilişkin şunları kaydetti: “2018/2019 yıllarında Ankara’daki otobüs geliştirme merkezini kurma ve burayı MAN’ın Ar-Ge dönüşümünün bir parçası olarak uluslararası bir araştırma ve geliştirme ağı haline getirme kararı aldık. Bugün Ankara’daki yeni Ürün Geliştirme Merkezi (PDC), otobüslerin tüm geliştirme faaliyetlerini, dokümantasyon çalışmalarını, prototiplemeyi ve proje yönetimini yürütüyor. Artık eCoach modeline ilişkin çalışmalarda burada gerçekleştiriliyor. Bu başarı Münih, Türkiye, Polonya ve Güney Afrika’daki otobüs çalışanlarımızdan oluşan uluslararası bir ekibin yüksek yetkinliği ve özverili çalışması sayesinde mümkün oldu.” MAN Türkiye, neredeyse 60 yıllık başarı hikayesi Şirketin Türkiye’deki tarihi, MAN Türkiye A.Ş.‘nin, 1966 yılında Almanya dışındaki ilk MAN üretim tesisi olarak kurulmasıyla başladı. Bugün toplam 317.000 metrekarelik alanda faaliyet gösteren yaklaşık 4.700 kişiyi istihdam sağlıyor. MAN ve NEOPLAN markalarının şehir içi, şehirlerarası ve turizm segmentindeki otobüsleri burada geliştiriliyor ve üretiliyor. Bu tesis, aynı zamanda MAN’ın en büyük otobüs üretim merkezi konumunda bulunuyor Otobüs alanında yeniliklere yön veren MAN, Ankara‘da yalnızca MAN Lion’s City E modellerini değil, aynı zamanda elektrikli şehirlerarası otobüsler ve yeni MAN Lion’s Coach E’yi de üretmeyi planlıyor. 2025 yılının ortasından itibaren Lion’s City E ailesinin elektrikli şehir içi ve şehirlerarası otobüslerinin üretimine Ankara’da başlamayı planlayan MAN, eCoach üretimine ise 2026 yılında başlamayı öngörüyor. Geleceğin teknolojileri Ankara’da geliştiriliyor Geliştirme faaliyetlerini Türkiye’deki yeni Ürün Geliştirme Merkezi (PDC) çatısı altında toplayan MAN, Ekim ayından bu yana yaklaşık 830 çalışan ile burada geleceğin yenilikleri üzerinde çalışıyor. Son dört yılda inşası için toplamda 41 milyon Euro yatırım yapılan PDC, 300.000 metrekarelik alanda; 1,4 kilometrelik bir test pisti, test rampası, atölyeler, ambarlar, Ar-Ge ofisi, laboratuvar ve müşteriye özel taleplerin hayata geçirildiği bir otobüs modifikasyon merkezi barındırıyor. MAN elektrikli otobüs alanında yeniliklere yön veriyor Nürnberg’de eTrucks ve eBus’lar için batarya paketlerinin üretildiği batarya fabrikasının yanı sıra üç otobüs üretim tesisine de sahip olan MAN, elektromobilite alanında güçlü bir konuma sahip. Polonya‘daki Starachowice tesisi, elektrikli şehir içi otobüslerde bir yetkinlik merkezi olarak öne çıkarken; Güney Afrika’da da kıtanın ilk e-otobüs teslimatları başarıyla gerçekleştirilmiş durumda. Elektrifikasyonla birlikte sürdürülebilir üretime odaklanıyor MAN, iklim koruma hedeflerine ulaşmak için yalnızca araç filosunun elektrifikasyonuna değil, aynı zamanda sürdürülebilir üretime de odaklanıyor. Bu kapsamda üretim tesislerinin enerji kaynakları, yenilenebilir elektrik ve ısı enerjisine dönüştürülüyor. Yenilenebilir enerjinin dışarıdan temin edilmesinin yanı sıra, Güney Afrika ve Ankara’da olduğu gibi güneş enerjisi panelleri de kurularak bu dönüşüm destekleniyor. Ayrıca, e-otobüs üretimini genişleten MAN, 2050 yılına kadar sera gazı nötr bir şirket olma hedefi doğrultusunda önemli bir adım daha atıyor. Bu yolda müşterileri ve iş ortaklarıyla birlikte sürdürülebilir mobiliteyi destekleyen şirket, uluslararası iklim koruma hedeflerine tam anlamıyla bağlı kalıyor.

Kâmil Koç, Öncü Hizmet Kalitesiyle Şırnak, Cizre ve Silopi’de Haber

Kâmil Koç, Öncü Hizmet Kalitesiyle Şırnak, Cizre ve Silopi’de

100. yılına yeni güç birlikleriyle ilerleyen Kâmil Koç, seyahat ağını yeni duraklarla genişletmeye devam ediyor.  Global iş ortağı Flix ile birlikte vizyonunu küreselleştiren firma, yeni güç birliğiyle bu kez hizmet kalitesini Şırnak, Cizre ve Silopi’ye taşıdı. Nisan ayı itibariyle her üç noktadan Türkiye’nin farklı noktalarına karşılıklı seferlere başlayan Kâmil Koç, ayrıca yoğun talep üzerine Mardin’in yanı sıra Midyat, Nusaybin, Kızıltepe ve Viranşehir’e olan sefer sayılarını da artırdı. “Bir asırdır Türk halkının seyahatteki ilk tercihiyiz” Kâmil Koç Otobüsleri İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, yeni güç birliğine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Yüz yıllık tecrübemizle sektörde standartları belirlemeye ve seyahat ağımıza yeni duraklar ekleme devam ediyoruz. Hizmet kalitemizi ülkemizin her köşesine taşıma hedefimiz doğrultusunda ise bu kez Doğu Anadolu bölgemizin önemli şehirlerinden Şırnak, Cizre ve Silopi’deyiz. Buradaki güç birliğimiz sayesinde yolcularımız İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerimize artık Kâmil Koç’un hizmet kalitesiyle seyahat edebilecekler. Bu yolda bizlere güç katan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyor, yeni seferlerimizin tüm yolcularımız için hayırlı olmasını diliyoruz.  Bununla birlikte 2023’ün sonlarına doğru seferlere başladığımız Mardin’de de insanlarımızın markamıza yoğun bir talepleri var. Bu talepler doğrultusunda da ülkemizin kültür ve tarih turizminin en önemli duraklarından biri olan Mardin’in yanı sıra Midyat, Nusaybin, Kızıltepe ve Viranşehir seferlerimizi artırma kararı aldık. 100. yılına güçlü adımlar ilerleyen bir firma olarak, bu dönemde de yine Türkiye’de konforlu seyahatin adresi olmaya ve yol arkadaşlarımızla yeni yol hikayeleri yazmaya devam edeceğiz.”

Kâmil Koç  Iğdır ve Kağızman’dan Seferlere Başladı Haber

Kâmil Koç Iğdır ve Kağızman’dan Seferlere Başladı

Türkiye’nin en çok tercih edilen seyahat firması Kâmil Koç, yeni güç birlikleriyle seyahat ağını genişletmeyi sürdürüyor. Global iş ortağı Flix’ten aldığı güç ile konforlu seyahati Türkiye’nin her yerinde ulaşılabilir kılmayı hedefleyen Kâmil Koç, hizmet kalitesini bu kez Serhat şehirleri Iğdır ve Kars’ın Kağızman ilçesine taşıyor. Firma, Nisan ayı itibariyle her iki noktadan kalkışlı seferleriyle yolcularını; Erzurum, Erzincan ve Sivas güzergâhından Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz’e ulaştırıyor. “Kâmil Koç’un örnek ve öncü hizmet anlayışıyla artık Iğdır ve Kağızman’dayız” Kâmil Koç Otobüsleri İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Direktörü Mehmet Türkyılmaz, güç birliklerine yeni bir halka daha eklediklerini belirterek şunları söyledi: “Yeni yatırımlarla 100. yılımıza güçlü adımlarla ilerliyoruz. Amacımız, hizmet kalitemizi ülkemizin her köşesine taşıyarak konforlu seyahati tüm insanlarımız için ulaşılabilir kılmak. Bu hedef doğrultusunda bu kez de Serhat şehirlerimiz Iğdır ve Kars’ın Kağızman ilçesindeyiz. Yeni seferlerimiz sayesinde Türkiye’nin en doğusunda tarih ve doğal güzellikleriyle öne çıkmış bu güzel şehirlerimizi ülkemizin batısına, kuzeyine ve güneyine bağlamış olacağız. Kâmil Koç olarak 99 yıldır yol arkadaşlarımıza en iyi hizmeti sunma gayretiyle çalışıyoruz. Yolcularımızın memnuniyetini odak alan hizmet anlayışımız sayesinde bugün ülkemizin en çok tercih edilen seyahat firmasıyız. Yeni dönemde de yine dijitalleşme ve müşteri memnuniyetinden yeni iş birliklerine kadar farklı alanlarda güçlü projelerimizle insanlarımızın hizmetinde olacağız.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.