19 FARKLI FİRMA VE 250 OTOBÜSE EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ…

Afyon SÇ Park olarak 2015 yılında hizmet vermeye başladık. Yaklaşık 9 yıldır otobüsle seyahat eden yolcularımıza en iyi şekilde hizmet sunmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra binek araçlarıyla seyahat eden misafirlerimizi de tesisimizde ağırlıyoruz. 100 kişilik geniş bir personel ekibiyle tesisimiz 7/24 kesintisiz hizmet sunuyor. Şu an 19 farklı firma ve toplamda 250 otobüse ev sahipliği yapıyoruz.

Mevsimsel değişikliklere bağlı olarak kış aylarında bu sayı azalmakla birlikte yaz sezonunda belirgin bir artış gösteriyor. Böylece her dönem müşteri ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya özen gösteriyoruz. Şehirlerarası yolculukların vazgeçilmez durağı haline gelen tesislerimizde Afyon’un ünlü ve lezzet dolu yerel tatlarını misafirlerimize büyük bir özenle sunuyoruz. Meşhur sucuk döneri, kaymak, lokum gibi bölgemize has yöresel ürünler kaliteli hizmet anlayışıyla tesisimizde ziyaretçilerimize ikram ediliyor. Yolculuklarına lezzetli bir mola vermek isteyenleri tesisimize bekliyoruz.

NE GECEMİZ VAR NE DE GÜNDÜZÜMÜZ
Yaklaşık 30 yıldır tesis işletmeciliğiyle uğraşıyoruz ve son 9 yıldır da buranın işletmesi bizim sorumluluğumuzda. Tesisleri adeta bir fabrika gibi düşünebiliriz; burası 7 gün 24 saat boyunca işleyen bir mekanizma. Ne telefonumuz susar ne de gelen gidenin ardı arkası kesilir. Ailenle bir plan yapmak istersin ancak gelenler olur ve gitmek mümkün olmaz. Ne yazık ki kişisel hayatın hep ikinci ya da üçüncü plana itilir. Bu işte maalesef önceden program yapıp planlı bir şekilde yaşama lüksü yok; her şey anlık gelişir.

Oğlum artık 30 yaşına geldi fakat üzülerek söylüyorum ki oğlumun çocukluğunu pek bilemedim. İşimizin başında durmak zorundayız çünkü ya sen duracaksın ya da senden birisi. Aksi takdirde işte eksen kayması çok çabuk olur ve her şey kontrolden çıkabilir. Bu 30 yıl içinde büyük fedakârlıklar yaptık, pek çok şeyden ödün verdik ama maalesef bu işin zorlu yönlerini kimse görmüyor. Azıcık kazanç elde ettiğinizde herkes bu işi kolay zannedip yapmaya kalkışıyor ancak işin özünde büyük bir özveri ve sürekli çaba var.

OTOBÜS CAMİASI SON YILLARDA ÇOK HAREKETLİ
Son yıllarda otobüs camiasında oldukça hareketli ve değişken bir döngü yaşanıyor. Yöneticiler sık sık değişiyor, firma ortakları ayrılıp başka bir marka ile yollarına devam ediyorlar. Geçmişte bu durum böyle değildi; yönetim kadroları kolay kolay değişmez, firmalar daha istikrarlı bir yapı sergilerdi. Bu hızlı değişim ister istemez bizi de olumsuz etkiliyor. Yaptığımız anlaşmalar kısa sürede bozulabiliyor, verilen sözler tutulmuyor. Bu durum hem bize hem de otobüs camiasına maddi ve manevi zarar veriyor.

Son zamanlarda hızla tabela firmaları ortaya çıkmaya başladı ancak bu işin sürdürülebilir ve sağlam bir zeminde ilerlemesi için kurumsal bir yapı altında yürütülmesi gerektiğine inanıyorum. Kurumsallıktan kastım sadece ulusal markalar değil; kendi bölgesinde veya yöresinde güçlü olan yerel firmalar da bu işi başarıyla yürütebilir. Gereksiz maceralara atılmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Tecrübelerimiz ve bu sektördeki yıllara dayanan birikimimiz bize istikrarın ve kurumsallığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.

FAHİŞ FİYATIN SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ
Maalesef dinlenme tesisleri hakkında olumsuz bir algı var ve bu algının sorumlusu gibi görünsek de aslında gerçek durum böyle değil. Bizim gibi tesisler otobüslere hizmet vermek üzerine kuruludur; binek araç yolcuları bizim ana müşteri kitlemiz değil. Otobüslerin burada durmasını sağlamak için bazı bedeller ödüyoruz. Keşke otobüs firmaları bizden ücret talep etmese de biz de buna göre tesis fiyatlarımızı düşürebilsek, hatta tuvaletlerimizi ücretsiz hale getirebilsek fakat son yıllarda bizden talep edilen rakamlar akıl almaz seviyelere ulaştı.

Burada otobüs firmalarını suçlamıyorum çünkü fiyatı yükselten yine biz tesis işletmecileriyiz. Rekabetin bu noktada büyük bir payı var, en büyük düşmanımız yine kendi camiamızdan geliyor. İşimize engel olmak adına suyu bulandıran, piyasayı karıştıran kişiler var. Bu rekabet yüzünden fiyatlar yükseliyor ve bu yüksek maliyetler bizim üzerimizde kalıyor, adeta elimizde bir bomba gibi patlıyor. Hâlbuki hepimiz aynı gemideyiz. Eğer bu sektör batarsa hep birlikte batacağız. Çıkışı bulursak da ancak birlik olarak hep birlikte yükselebiliriz.