Haber Ulaşım olarak gerçekleştirdiğimiz Didim ziyaretimizde, bölgenin güçlü taşımacılık yapılarından biri olan Didim Seyahat’in Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda ilçede aktif siyasi ve sivil görevler üstlenen Savaş Cengiz’le bir araya geldik. Cengiz ile otobüsçülüğe karşı olan tutkusundan otogar sorunlarına, pandeminin bölgeye etkisinden fiyat dengelerini bozan firmalara kadar pek çok konuda açık ve samimi bir sohbet gerçekleştirdik. “Heves olmazsa bu iş olmaz” diyen Cengiz, taşımacılığın sadece direksiyonla değil, vizyonla yapıldığını bir kez daha hatırlattı. İşte, Didim’in dinamiklerine ve sektörün sorunlarına dair mesajlar içeren bu özel röportaj!
Haber Giriş Tarihi: 17.07.2025 13:21
Haber Güncellenme Tarihi: 17.07.2025 13:26
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.haberulasim.com/
HEVES OLMAZSA BU İŞ OLMAZ
19 Temmuz 1974 doğumluyum. Selanik göçmeniyim, mübadele çocuğuyum. Didimliyim; burada doğdum, burada büyüdüm. Evliyim, üç çocuğum var. Çocuklarım şu an okuyor, eşim de ticaretle uğraşıyor. 16 yıldır Didim Seyahat’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyorum. Aslında bu iş bizim baba mesleğimiz. Dolmuşlarda yetiştim diyebilirim. Ortaokuldan sonra okul hayatımı sürdürmedim çünkü araba sevdası baskındı. 1992 yılında, babamın minibüsünü kaçırarak kullanmaya başladım. Ehliyeti aldıktan sonra ise işe resmen atıldım. Aslında biraz hevesti ama bu işte heves olmazsa zaten ilerlenmez. 2010 yılında, kooperatif üyelerimizin isteğiyle, seçim bile yapılmadan genel kurulda Didim Seyahat’in başkanı oldum. Didim Seyahat, 1964 yılında kurulmuş köklü bir kooperatif. İlk yıllarda yalnızca Didim–Söke arasında çalışan bir yapımız vardı. Sonrasında bölgede turizm geliştikçe biz de transfer işlerine girdik. Çağa ayak uydurarak bölgenin en bilinen kooperatiflerinden biri haline geldik. 80’li ve 90’lı yıllarda işler çok iyiydi; öyle ki bir aracımızı 5 yıl bile kullanmazdık, sürekli değiştirirdik.
İŞİMİN BAŞINDAN HİÇ AYRILMADIM
2013 yılında Didim Ticaret Odası’ndan gelen teklif üzerine iki dönem meclis üyeliği yaptım. Ardından Didim Şoförler Odası Başkanlığı, Turizm Derneği’nde iki dönem, Kent Konseyi’nde ise üç dönem görev aldım. Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanlığı’nı da iki dönem yürüttüm. Sonrasında siyasete girdim. Şu anda Didim Belediyesi ve Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde meclis üyeliklerim devam ediyor. Tüm bu görevlerime rağmen işimin başından hiç ayrılmadım. En son yapılan genel kurulda da üyelerimiz bana dört yıl daha görev verdiler. Bu işi 20 yıl sürdürebilir miyim, ömrüm yeter mi bilmiyorum. Ama bir gün mutlaka gençler bayrağı devralacaktır. Kooperatifimizde 38 ortağımız var. Her ortağın bir “yarım otobüs” diye tabir edilen aracı mevcut. Kooperatife ait 10 büyük otobüs, ayrıca yaklaşık altı adet midibüs ve minibüs bulunuyor. Bir de A sınıfı turizm acentemiz var. Kış aylarında okul gezileri gibi kültürel taşımacılık yaparken, yaz aylarında transfer işlerine yoğunlaşıyoruz.
DİDİM SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ
2019’dan sonra pandeminin etkisiyle Didim’e yaşlı kesimden büyük bir göç oldu. Bu durum şehirdeki hareketliliği azalttı. Artık çok dinamik bir şehir değiliz. Şehirden büyük kazanç sağlayanların da kente yatırım yapmasını ve bu hareketliliğe katkı sunmasını bekliyoruz. Bu konuda çeşitli mücadeleler veriyoruz. Şehirlerarası seferlerimiz kış döneminde; günde iki İstanbul, bir Ankara, iki saatte bir İzmir, yarım saatte bir Söke, saatte bir Aydın ve bir de Bodrum hattında sürüyor. Yaz aylarında bireysel çalışmak isteyenleri de sisteme dahil ediyoruz ama bu sayı fazla olmuyor; genellikle üç ila beş araçla sınırlı kalıyor.
BAYRAMLAR BİZİM İÇİN İKRAMİYE OLDU
2019’a kadar sezonlar 1 Nisan’da açılırdı ancak pandemi sonrası sezonlar haziran sonunu, hatta Temmuz ortasını bulmaya başladı. Bu nedenle Ramazan ve Kurban bayramları adeta bize ikramiye gibi oldu. Bu yıl da yoğunluk oldukça iyiydi. Tek taraflı çalışsak bile işlerimiz gayet güzel geçti. Okulların kapanmasıyla birlikte gelişler daha da arttı.
OTOGAR ARTIK OTOGAR KİMLİĞİNDEN ÇIKTI
Otogarımız şu an âtıl durumda. 1996 yılında Didim Belediyesi tarafından yapılmış ama ilk birkaç yıl hiç kullanılmamış. Daha sonra şehirlerarası otobüs firmaları mecburen buraya geçince işler değişti ancak o tarihten bu yana hiçbir yatırım yapılmadı. Tam 26 dönümlük devasa bir arazi var ama ne düzgün bir otopark var ne de işlevsel peronlar. Otogarın içi toz toprak. Yazıhanelerimiz oldukça kötü durumda. Her yıl yağmurlarda parke taşları yerinden oynuyor, otobüsler zarar görüyor. İki kafeterya, otogarı adeta ele geçirmiş durumda. Kamuya ait alanlara masa, koltuk, sandalye yerleştirilmiş. Yolcular otobüslere ulaşırken zorluk yaşıyor. Kafeteryalar sanki burayı deniz kenarındaki bir aile çay bahçesine çevirmiş; peronlar bile onların kullanımına geçmiş durumda. Her üç yılda bir yapılan ihaleler nedeniyle yazıhane sahipleri sürekli belirsizlik yaşıyor. Hizmet yok ama rekabet çok. Bu ihale sistemi esnafı mağdur ediyor. Şikayetlerimizi belediyeye iletmemize rağmen ciddi bir dönüş alamıyoruz. Oysa 20 dönümlük mevcut arazide modern, kullanışlı bir otogar yapılabilir. Eğer yeni bir yapı inşa edilmeyecekse en azından mevcut durum iyileştirilmeli.
FİYATLARI BOZAN FİRMALAR PİYASAYI ALTÜST EDİYOR
Piyasa dengemizi bozan firmalar da var. 24 saatlik yoldan gelip burada İzmir biletini yarı fiyatına kesen firmalar çıkabiliyor. Bu durum bizi doğal olarak olumsuz etkiliyor ancak birebir görüşmelerle bazı düzeltmeler sağlamayı başardık. Yine de kontrolsüz zamanlarda zarar kaçınılmaz oluyor. Bizim en büyük avantajımız, Didim’den direkt İzmir’e giden ve 2 saat 15 dakika süren otobüsümüzün olması. Diğer firmalar dolaşa dolaşa gidiyor, bu da 3,5 – 4 saati buluyor. Bu nedenle ucuz bilet kesen firmalar belki bir sefer yolcu alabilir ama ardından yolcu yine bizi tercih ediyor.
DİDİM HÂLEN KİMLİĞİNİ BULMUŞ DEĞİL
Didim, hâlâ tam anlamıyla hareketli bir şehir değil. Bodrum ve Kuşadası arasında sıkışmış bir turizm kenti görünümünde ancak aynı zamanda tarım, inşaat ve turizm gibi farklı sektörleri bir arada barındırıyor. Henüz hangisi ağır basacak, kent ne yönde evrilecek, bunu kestiremiyoruz. Bu yönün artık netleşmesi gerekiyor. Bize düşen görev ise hem siyasi alanda hem de sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte mücadele vererek Didim’i daha düzenli, daha canlı bir şehir hâline getirmek çünkü şehir düzenlenip gelişirse hepimizin işleri de daha düzgün ve bereketli olur.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Didim Otogarı, İşlerimizi Çok Zorlaştırıyor
Haber Ulaşım olarak gerçekleştirdiğimiz Didim ziyaretimizde, bölgenin güçlü taşımacılık yapılarından biri olan Didim Seyahat’in Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda ilçede aktif siyasi ve sivil görevler üstlenen Savaş Cengiz’le bir araya geldik. Cengiz ile otobüsçülüğe karşı olan tutkusundan otogar sorunlarına, pandeminin bölgeye etkisinden fiyat dengelerini bozan firmalara kadar pek çok konuda açık ve samimi bir sohbet gerçekleştirdik. “Heves olmazsa bu iş olmaz” diyen Cengiz, taşımacılığın sadece direksiyonla değil, vizyonla yapıldığını bir kez daha hatırlattı. İşte, Didim’in dinamiklerine ve sektörün sorunlarına dair mesajlar içeren bu özel röportaj!
HEVES OLMAZSA BU İŞ OLMAZ
19 Temmuz 1974 doğumluyum. Selanik göçmeniyim, mübadele çocuğuyum. Didimliyim; burada doğdum, burada büyüdüm. Evliyim, üç çocuğum var. Çocuklarım şu an okuyor, eşim de ticaretle uğraşıyor. 16 yıldır Didim Seyahat’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyorum. Aslında bu iş bizim baba mesleğimiz. Dolmuşlarda yetiştim diyebilirim. Ortaokuldan sonra okul hayatımı sürdürmedim çünkü araba sevdası baskındı. 1992 yılında, babamın minibüsünü kaçırarak kullanmaya başladım. Ehliyeti aldıktan sonra ise işe resmen atıldım. Aslında biraz hevesti ama bu işte heves olmazsa zaten ilerlenmez. 2010 yılında, kooperatif üyelerimizin isteğiyle, seçim bile yapılmadan genel kurulda Didim Seyahat’in başkanı oldum. Didim Seyahat, 1964 yılında kurulmuş köklü bir kooperatif. İlk yıllarda yalnızca Didim–Söke arasında çalışan bir yapımız vardı. Sonrasında bölgede turizm geliştikçe biz de transfer işlerine girdik. Çağa ayak uydurarak bölgenin en bilinen kooperatiflerinden biri haline geldik. 80’li ve 90’lı yıllarda işler çok iyiydi; öyle ki bir aracımızı 5 yıl bile kullanmazdık, sürekli değiştirirdik.
İŞİMİN BAŞINDAN HİÇ AYRILMADIM
2013 yılında Didim Ticaret Odası’ndan gelen teklif üzerine iki dönem meclis üyeliği yaptım. Ardından Didim Şoförler Odası Başkanlığı, Turizm Derneği’nde iki dönem, Kent Konseyi’nde ise üç dönem görev aldım. Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanlığı’nı da iki dönem yürüttüm. Sonrasında siyasete girdim. Şu anda Didim Belediyesi ve Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde meclis üyeliklerim devam ediyor. Tüm bu görevlerime rağmen işimin başından hiç ayrılmadım. En son yapılan genel kurulda da üyelerimiz bana dört yıl daha görev verdiler. Bu işi 20 yıl sürdürebilir miyim, ömrüm yeter mi bilmiyorum. Ama bir gün mutlaka gençler bayrağı devralacaktır. Kooperatifimizde 38 ortağımız var. Her ortağın bir “yarım otobüs” diye tabir edilen aracı mevcut. Kooperatife ait 10 büyük otobüs, ayrıca yaklaşık altı adet midibüs ve minibüs bulunuyor. Bir de A sınıfı turizm acentemiz var. Kış aylarında okul gezileri gibi kültürel taşımacılık yaparken, yaz aylarında transfer işlerine yoğunlaşıyoruz.
DİDİM SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ
2019’dan sonra pandeminin etkisiyle Didim’e yaşlı kesimden büyük bir göç oldu. Bu durum şehirdeki hareketliliği azalttı. Artık çok dinamik bir şehir değiliz. Şehirden büyük kazanç sağlayanların da kente yatırım yapmasını ve bu hareketliliğe katkı sunmasını bekliyoruz. Bu konuda çeşitli mücadeleler veriyoruz. Şehirlerarası seferlerimiz kış döneminde; günde iki İstanbul, bir Ankara, iki saatte bir İzmir, yarım saatte bir Söke, saatte bir Aydın ve bir de Bodrum hattında sürüyor. Yaz aylarında bireysel çalışmak isteyenleri de sisteme dahil ediyoruz ama bu sayı fazla olmuyor; genellikle üç ila beş araçla sınırlı kalıyor.
BAYRAMLAR BİZİM İÇİN İKRAMİYE OLDU
2019’a kadar sezonlar 1 Nisan’da açılırdı ancak pandemi sonrası sezonlar haziran sonunu, hatta Temmuz ortasını bulmaya başladı. Bu nedenle Ramazan ve Kurban bayramları adeta bize ikramiye gibi oldu. Bu yıl da yoğunluk oldukça iyiydi. Tek taraflı çalışsak bile işlerimiz gayet güzel geçti. Okulların kapanmasıyla birlikte gelişler daha da arttı.
OTOGAR ARTIK OTOGAR KİMLİĞİNDEN ÇIKTI
Otogarımız şu an âtıl durumda. 1996 yılında Didim Belediyesi tarafından yapılmış ama ilk birkaç yıl hiç kullanılmamış. Daha sonra şehirlerarası otobüs firmaları mecburen buraya geçince işler değişti ancak o tarihten bu yana hiçbir yatırım yapılmadı. Tam 26 dönümlük devasa bir arazi var ama ne düzgün bir otopark var ne de işlevsel peronlar. Otogarın içi toz toprak. Yazıhanelerimiz oldukça kötü durumda. Her yıl yağmurlarda parke taşları yerinden oynuyor, otobüsler zarar görüyor. İki kafeterya, otogarı adeta ele geçirmiş durumda. Kamuya ait alanlara masa, koltuk, sandalye yerleştirilmiş. Yolcular otobüslere ulaşırken zorluk yaşıyor. Kafeteryalar sanki burayı deniz kenarındaki bir aile çay bahçesine çevirmiş; peronlar bile onların kullanımına geçmiş durumda. Her üç yılda bir yapılan ihaleler nedeniyle yazıhane sahipleri sürekli belirsizlik yaşıyor. Hizmet yok ama rekabet çok. Bu ihale sistemi esnafı mağdur ediyor. Şikayetlerimizi belediyeye iletmemize rağmen ciddi bir dönüş alamıyoruz. Oysa 20 dönümlük mevcut arazide modern, kullanışlı bir otogar yapılabilir. Eğer yeni bir yapı inşa edilmeyecekse en azından mevcut durum iyileştirilmeli.
FİYATLARI BOZAN FİRMALAR PİYASAYI ALTÜST EDİYOR
Piyasa dengemizi bozan firmalar da var. 24 saatlik yoldan gelip burada İzmir biletini yarı fiyatına kesen firmalar çıkabiliyor. Bu durum bizi doğal olarak olumsuz etkiliyor ancak birebir görüşmelerle bazı düzeltmeler sağlamayı başardık. Yine de kontrolsüz zamanlarda zarar kaçınılmaz oluyor. Bizim en büyük avantajımız, Didim’den direkt İzmir’e giden ve 2 saat 15 dakika süren otobüsümüzün olması. Diğer firmalar dolaşa dolaşa gidiyor, bu da 3,5 – 4 saati buluyor. Bu nedenle ucuz bilet kesen firmalar belki bir sefer yolcu alabilir ama ardından yolcu yine bizi tercih ediyor.
DİDİM HÂLEN KİMLİĞİNİ BULMUŞ DEĞİL
Didim, hâlâ tam anlamıyla hareketli bir şehir değil. Bodrum ve Kuşadası arasında sıkışmış bir turizm kenti görünümünde ancak aynı zamanda tarım, inşaat ve turizm gibi farklı sektörleri bir arada barındırıyor. Henüz hangisi ağır basacak, kent ne yönde evrilecek, bunu kestiremiyoruz. Bu yönün artık netleşmesi gerekiyor. Bize düşen görev ise hem siyasi alanda hem de sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte mücadele vererek Didim’i daha düzenli, daha canlı bir şehir hâline getirmek çünkü şehir düzenlenip gelişirse hepimizin işleri de daha düzgün ve bereketli olur.
En Çok Okunan Haberler