,
Hava Durumu

#Kamilkoçyolarkadaşım

Ulaşım Sektörünün En İyi Temsilcisi - Haber Ulaşım - Kamilkoçyolarkadaşım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kamilkoçyolarkadaşım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kâmil Koç’un Her Bölgede Özel Bir Müşteri Kitlesi Var Haber

Kâmil Koç’un Her Bölgede Özel Bir Müşteri Kitlesi Var

YOLCULUĞUMUZ BİR İNATLA BAŞLADI 1960 yılında Aydın’da doğdum. Gençlik yıllarımı İstanbul’da geçirdim, o büyük şehirde yaşamanın heyecanıyla büyüdüm ancak hayat beni 1986 yılında Didim’e götürdü ve orada yepyeni bir macera başladı benim için. Aslında o zamana kadar müzik sektöründe çalışıyordum ama hayat bazen insanı bambaşka yerlere sürüklüyor. 1986 yılında Kâmil Koç’a acentelik başvurusu yaparak yeni bir yola girmeye karar verdim. Bu kararımda, başka bir firmada çalışan bir arkadaşıma karşı beslediğim küçük bir inat da etkili oldu diyebilirim. O zamanlar yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, sürekli içinde olduğum bir mücadele vardı. Bursa’ya gidip Kâmil Koç’un merkeziyle görüşmeler yaptım, Didim’de bir yazıhane açma niyetimi belirttim. O dönemin duayenlerinden Hacı Fehmi ve Ankara’daki Ertuğrul Koç’un desteğini gördüm. O zamanlar Ege Bölgesi’nde Kâmil Koç sadece Marmaris’te vardı. Didim’de ise böyle bir hizmet yoktu ve büyük bir boşluk vardı. Üç yıl boyunca büyük bir sabır ve azimle uğraştım, toplantılara katıldım, firma ailesinin bir parçası oldum. Nihayet 1990 Haziran’ında Didim’de Kâmil Koç acentesini açtık ve yolculuğumuz başladı. Bu süreç, benim için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi oldu. Her adımda yeni zorluklar vardı ama aynı zamanda insanlarla kurulan bağlar, verilen emeklerin karşılığını almak büyük mutluluktu. Didim’de Kâmil Koç’un kök salması için emek vermek, bölgeye hizmet etmek benim en büyük gururum oldu. GÜVEN, İNSANLARA KARŞI EN ÖNEMLİ DEĞERİMİZ Başlangıcımızda Ege Bölgesi’nde oluşan boşluğu çok iyi değerlendirdik ve kısa sürede geniş bir müşteri kitlesi oluşturduk. Öyle ki bazen bir günde 10-12 yeni araç eklemek zorunda kaldığımız anlar oldu. İstanbul, Ankara, Bursa gibi şehirlerden aldığımız destekle işimizi sağlam temeller üzerine kurduk ve büyüttük. Bizim için en temel değer “güven” oldu. İnsanlara karşı güven veren bir firma olduk. Bir isim, bir markayız ve bu marka güvenle anılıyor. Yolcularımız, biletlerini aldıkları anda rahat ediyor çünkü biz onların zamanına ve ihtiyaçlarına saygı duyuyoruz. Ödemelerde de hiçbir sıkıntı yaşamadık; Kâmil Koç ile olan ilişkimizde avanslarımız hep zamanında ve eksiksiz yapıldı. 1990’lardan bu yana Kâmil Koç’un hizmet kalitesi hep artarak devam etti. Biz de bu gelişimin içinde olduk. Bu gelişimin karşılığı olarak da yolcularımızın ilk tercihi her zaman Kamil Koç oldu. Biz de bu ilginin karşılığını vermek için Didim’den İstanbul, Ankara, Sivas, Erzurum, Çanakkale, Eskişehir, Kayseri gibi birçok şehre düzenli seferler yapıyoruz. Şu anda günlük yaklaşık 20 seferimiz var. Yolcularımızın beklentilerini karşılamak ve onları memnun etmek, bizim için her zaman en büyük motivasyon oldu. Çünkü biliyoruz ki memnun bir yolcu, hem bizi tercih etmeye devam ediyor hem de çevresine bizi tavsiye ediyor. KÂMİL KOÇ AİLESİ, BAŞKA BİR AİLE Kâmil Koç’ta çalışmanın ve bu ailenin parçası olmanın ayrıcalığını her zaman hissettim. Burada unutamadığım çok anılar var. Yolcularımızla kurduğumuz bağ, artık sıradan bir müşteri ilişkisi değil; adeta aileden biri gibiler. Giriş çıkışlarda yaşanan o samimiyet ve sıcaklık, başka hiçbir otobüs firmasında yakalanamaz. Hala arayıp halimizi hatırımızı soran yolcularımız var. Sağlığımı, ailemi soranlar, bizi düşünenler… Bu birliktelik ve dayanışma duygusu gerçekten çok özel. Kâmil Koç ailesi gibi başka hiçbir firmanın bütünlük ve dayanışma sağlayabileceğini düşünmüyorum. Bu, sadece işin teknik tarafı değil; insanı insan yapan bir bağ. DİDİM HALKI, EKONOMİK AÇIDAN OLDUKÇA SEÇİCİ Didim, Anadolu’nun her yerinden insanın bir arada yaşadığı özel bir yer. Farklı coğrafi bölgelerden gelen insanlar bir arada yaşıyor, bizim de müşteri kitlemiz bu noktada oldukça geniş bir yelpazeye sahip diyebilirim. Ancak Didim halkının ekonomik hassasiyeti de oldukça fazladır. Araştırır, karşılaştırır ve tercihini buna göre yapar. Kamil Koç’un bu hassasiyetlere cevap verebiliyor olması da bizim için oldukça önemli. Nitekim yolcularımızın tercihlerine baktığımızda Kamil Koç ile çalışarak ne kadar doğru bir karar verdiğimizi tekrar tekrar tecrübe ediyoruz. Bu insanlar başka firmalarla yolculuk yapmayı tercih etmiyorlar. Markamızla derin bir aidiyet duygusu oluşturduk. Bu aidiyet ve bağlılık, markamızın en büyük gücü. Biz Didim halkı ile birlikte büyüdük, geliştik. Onlar da bizi benimsedi. YILLARIN DENEYİMİYLE YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ 1986’dan beri süregelen bu yolculuk, bir inatla başladı, mücadeleyle büyüdü ve bugün Didim’de önemli bir yere ulaştı. İnsanların güvenini kazanmak, marka olmak kolay değil ama biz bu işi severek yaptık, aile gibi olduk, büyüdük ve her geçen gün kendimizi yeniledik. Bugün geriye dönüp baktığımda ne kadar çok engel aşılmış ne kadar çok dost kazanılmış olduğunu görmek gurur verici. Yolumuz uzun ve zorluklarla dolu olabilir ama kararlılığımız ve azmimizle Didim’de ve Ege Bölgesi’nde Kâmil Koç’un adı hep güvenle anılacak. Önümüzdeki yıllarda da bu güçlü temeller üzerine yeni yatırımlar yaparak hizmet kalitemizi artırarak yolumuza devam edeceğiz çünkü biliyoruz ki her yolcu bizim için bir misafir ve biz onları en iyi şekilde ağırlamakla yükümlüyüz.

Kâmil Koç, Tarihi  Boyunca Sektöre Yön Verdi Haber

Kâmil Koç, Tarihi Boyunca Sektöre Yön Verdi

TÜM EFORUMU BU YOLLARDA HARCADIM 1950 yılında Mersin’de doğdum. İlkokulu Ermenek’te okudum. Aileden gelen bir otobüsçülük geçmişimiz vardı. Bu mesleğe 1964 yılında adım attım. 1969-70 yıllarında KâmilKoç’la yolum kesişti. Diyarbakır merkezli olarak Batman, Van, İzmir ve İstanbul gibi hatlarda çalıştık. Rahmetli Ali Kahraman’ın bölgesinde görev yapıyorduk. Kâmil Koç’taki ilk dönemim 1973 yılına kadar sürdü. Ardından askerlik dönemim başladı. Askerlik sonrasında da otobüsçülük sektöründe farklı tecrübelerimiz oldu 1980’de ise kendi firmamızla şehirlerarası taşımacılığa başladık. KÂMİL KOÇ’LA BİRLİKTE SEKTÖRDE GÜVENİ YENİDEN İNŞA ETTİK 1983 yılında, rahmetli Ertuğrul Koç’un ricasını kıramayarak Kâmil Koç ailesine geri döndüm. Ankara’da yönetici olarak göreve başladım. O dönemde sektörel anlamda ciddi eksiklikler vardı. Öncelikli hedefimiz, otobüsün üzerindeki güveni yeniden kazandırmaktı. Bir arkadaşımızın, iki adet Turbo S aracını deneme amaçlı Kâmil Koç’a getirdik. 1983 yılının sonuydu. Bu araçlar, Mercedes’in 15 yıl aradan sonra çıkardığı yeni modeldi ve bu modele ilk sahip olan firma Kâmil Koç oldu. Kamil Koç’un müşterilerine konforlu bir seyahat deneyimi sunmak için sürekli filosunu yenileme vizyonu daha o zamanlardan şirketin kültürüne yerleşmişti. Sonrasında kısa sürede bireysel otobüsçüler fabrikadan araç alarak bizimle çalışmaya başladı. Kâmil Koç çok hızlı bir ivme kazandı. O dönemlerde otobüslerde sadece iki koltuk boş kalsa bile bu, “zayıf araba” olarak görülürdü. “İki yer boş kaldı” demek, o doluluğa rağmen kendini eksik hissetmekti. Artık Kâmil Koç bambaşka bir seviyedeydi. O günden bu yana da aslında hiçbir şey değişmedi. Eğer Aracınızın üzerinde Kamil Koç logosu varsa her zaman yolcunun ilk tercihi siz oluyorsunuz. Yolcunun bu teveccühüne karşılık olarak da bizler her zaman hizmet kalitemizi yüksek tutmayı görev biliyoruz. Bunun sonucunda da araçlarımızda boş koltuk göremediğimiz için elbette mutlu oluyoruz. BUTON KEKLER İLE İKRAM SERVİSİNDE YENİLİĞİ BAŞLATTIK Türkiye’de o dönemlerde ikram olarak kek dağıtımı diye bir uygulama yoktu. Ankara Beşevler’de bir pastaneye özel olarak buton kek yaptırdık, ambalajladık ve otobüslerde dağıtmaya başladık. Bu, ikram farkı yaratma konusunda önemli bir adımdı. Bunun yanı sıra otobüslerde televizyon uygulamasına geçtik. İlk etapta televizyonları ön kapının üzerine yerleştirdik ancak emniyet buna izin vermedi. Biz de televizyonları yarım metre geriye çektik. Derken Kâmil Koç olarak günün firması haline geldik. Bakanlar, valiler, devlet yetkilileri bile gün içinde defalarca araç talebiyle bizi arıyordu. MAVİ SERVİSLERLE SEKTÖRDE SES GETİRDİK Ankara–İstanbul hattındaki başarıyı gördükçe bölgelere yayılma kararı aldık. Antalya hattına girdik. Bursa hattında ise mavi servis uygulamasını başlattık. Avrupa’dan gelen 303 model otobüslerle koltuk kalitesini artırdık. V6, Turbo S, V8, 303 derken model yenilemeleriyle sektörde hep öncü olduk.Mavi servis uygulamasında 10 aracı tek renk yaptık. Araç içi ikramda yeni sistemlere geçtik. Bursa’da özel kaportacılara tekerlekli servis arabaları yaptırdık. Araç hareket ederken bu arabalar basamaklara yerleştiriliyor, araç durduğunda servis memuru ikramları yolculara dağıtıyordu. Bu, o dönem için büyük bir yenilikti. Ayrıca bazı seferleri “ekspres” olarak düzenledik. Örneğin, sabah saat 10’daki araç Eskişehir’e uğramadan doğrudan Bursa’ya giderdi. Bugün “rahat hat” olarak bilinen uygulamanın temelleri, mavi servisle atılmış oldu. YAZDIĞIM EL KİTABIMI, BUGÜN GURURLA HATIRLIYORUM Kâmil Koç’ta personel eksiği yaşandığı bir dönemde, 15 gün boyunca Bursa Kervansaray’da kendimi bir odaya kapattım ve tüm kadro için kapsamlı bir çalışma el kitabı hazırladım. Ayakçı, kâtip, şoför, muavin, hostes... Hepsinin ne giymesi gerektiğinden yolcuyla ilişkilerinde nasıl davranmaları gerektiğine kadar her detayı bu kitapta anlattım. Göz teması, tebessüm, mimik gibi ince ama önemli detaylara da yer verdim. Bu kitap uzun yıllar boyunca kullanıldı. Tamamen benim emeğimdi ve bugün hâlâ gururla hatırladığım bir çalışmadır. İŞLERİMİZİ ORTAK AKILLA YÜRÜTMELİYİZ 1993 yılında farklı tecrübeler edinmek ve kendimizi biraz daha geliştirebilmek adına Kâmil Koç’la uzun yıllar süren ortaklığımızı sonlandırdık. Ama bu asla bir veda değildi… Bizim için farklı bir denize yelken açarak kendi şirketlerimizi kurduk; turizm ağırlıklı hizmet verdik. Türkiye genelinde Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yapılanmalar oluşturduk. Bu dönemde binlerce kişi ile tanıştık, hizmet sunduk hatta arkadaş olduk. Oldukça yoğun geçen bu sürecin sonunda 2017’de Kâmil Koç’la yollarımız tekrar kesişti. O dönem için farklı iş modelleri denedik. Fakat sonrasında Çağatay Bey’in de devreye girmesiylegüçlerimizi yeniden birleştirdik ve Bodrum Bölgesi işletmecisi oldum. Yaklaşık 6 yıldır Bodrum işletmecisiyim.Firmamla ve ortaya koyduğum eserle onur duyuyorum. Sektörde hep birlikte büyüyecek ve birbirimize değer katmaya devam edeceğiz. SEKTÖRDEKİ KÜÇÜLMEYE RAĞMEN BÜYÜYENLERİN EVİDİR KÂMİL KOÇ Kâmil Koç, Türkiye’de bu sektörün güvenilirliğidir. Saygınlıktır. Gelecektir. Kurumsal yapısı ve şeffaf yönetimi sayesinde sektördeki genel küçülmeye rağmen büyümeyi başarmıştır. İş ortaklarına her konuda yakın ve ilgilidirler.Finansal açıdan ise Türkiye’de benzeri yoktur. Bir gün önceki para, ertesi gün saatinde hesaba geçer. Bayramlar gibi özel günlerde avanslar önceden yatırılır, otobüs hareket alanı genişletilir. Bu kadar sağlam bir finans yapısında, parayı konuşmak bile yakışmaz. ZORLUKLAR FAZLA, HEDEFİMİZ BÜYÜK, YOLUMUZ AÇIK Bugün Erzurum’dan Diyarbakır’a, Bartın’dan Samsun’a, İstanbul, Ankara, Çeşme, Sakarya ve Kastamonu’ya kadar toplam 27 sefer gerçekleştiriyoruz. Elbette sektörün zorlukları nedeniyle geçmişe göre daha az sefer var ancak hedefimiz geniş. Şu anda 11 aracım var. 2026 yılı için büyük bir alım planlıyoruz. Alacağımız araçlar yine KâmilKoç bünyesinde çalışacak. Ben hiçbir zaman komisyoncu olmadım; hep işletmeci, hep yönetici oldum. Kâmil Koç’un yolcu nezdindeki güvenilirliği çok yüksek. Bu marka, geçmişten geleceğe uzanan bir isim. Dededen toruna, torunun torununa kadar ulaşmış; herkesin hayatına bir şekilde dokunmuş, en az bir kez seyahat ettiği bir firma. Güvenin ve markanın öyküsü tam da budur.

Koşulsuz Güvenebildiğimiz Bir Yapının İçindeyiz Haber

Koşulsuz Güvenebildiğimiz Bir Yapının İçindeyiz

BU GÜÇLÜ AİLENİN BİR PARÇASI OLMAKTAN MUTLUYUM 1979 yılında Aydın’da doğdum. Aydın Lisesi mezunuyum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Otobüsçülükle tanışmam rahmetli dedem sayesinde oldu. Kendisi bölgede “Dalamalı Salih” olarak tanınır ve bölgenin en eski otobüsçülerinden biridir. Biz de bu mesleği aile geleneği olarak sürdürüyoruz. Yazıhanecilik de yaptık, firmacılık da. Babam, dayılarım ve diğer aile büyüklerimin tamamı bu meslekten emekli oldu ya da hâlâ aktif olarak çalışıyor. Ben çocukluğumdan beri otogarın içindeyim. Tabiri caizse kısa şortumla dedemin elini tutarak bu mesleğin içine adım attım. Küçücük yaşta otogarın havasını soludum, düzenini öğrendim. Liseden sonra da yine ailemin yönlendirmesiyle otogarda aktif olarak çalışmaya başladım. Otobüsçülük sadece bir meslek değil; bizim için bir gelenek, bir kültür, bir yaşam biçimi. Bu güçlü ve şerefli ailenin bir parçası olmak bu mirası taşımak benim için her zaman büyük bir onur oldu. KÂMİL KOÇ’LA YOLLARIMIZ 2009’DA KESİŞTİ Kâmil Koç’la tanışmamız 2009 yılında gerçekleşti. 2000’li yılların başında sektörümüz ciddi ekonomik dalgalanmalardan geçti. Yaşanan iniş çıkışlar bizi de doğrudan etkiledi. İşte tam o dönemde Kâmil Koç’un yerel firmalarla yaptığı birleşmeler kapsamında dayılarımla birlikte biz de bu büyük ailenin bir parçası olduk. Bu kararı almamızdaki en büyük etken Kâmil Koç’un kurumsal, güvenilir ve sürdürülebilir yapısıydı çünkü bizim hata yapma lüksümüz yoktu; risk alacak durumda değildik. Güvenebileceğimiz, sırtımızı dayayabileceğimiz bir yapının içinde yer almamız gerekiyordu. Kâmil Koç çatısı altına girdikten sonra yerelde eksik ya da eksik bildiğimiz birçok konuyu burada öğrendik. Gerçek anlamda kurumsallığın ne demek olduğunu, sistemin nasıl işlemesi gerektiğini bu yapının içinde gördük ve deneyimledik. Sadece otobüs işletmeciliği değil, marka yönetimi, müşteri memnuniyeti, planlama, ekip yönetimi gibi birçok alanda da vizyonumuzu genişletti. Bugün geldiğimiz noktada, sadece Kamil Koç markasının hem ticari hem de tecrübe anlamında bize kattıklarını görünce bu kararın ne kadar doğru olduğundan tekrar tekrar emin oluyoruz. BURADAKİ SICAK İLETİŞİM, MOTİVASYONUMUZU ARTIRIYOR Kâmil Koç’la olan iletişimimiz son derece çok yönlü ve sürekli. Gerek telefonla gerek e-posta ile, gerekse yüz yüze görüşmelerle her zaman temas halindeyiz. Bu etkileşim yalnızca resmi süreçlerle sınırlı değil; aramızda adeta bir aile ortamı oluşmuş durumda. Sadece kendi bölgemizde değil, Kayseri, Ankara gibi farklı bölgelerdeki ekiplerle de rahatlıkla iletişim kurabiliyoruz. İhtiyaç duyduğumuzda tek bir telefonla ulaşabiliyoruz. Bölge müdürümüz de bizimle çok yakından ilgilenir. Her ay en az iki kez bizi ziyaret eder, gelişmeleri yerinde değerlendiririz. Biz de zaman zaman bölge müdürlüğüne gider, yüz yüze görüşmeler yaparak süreçleri birlikte değerlendiririz. Bu karşılıklı ve sıcak iletişim, işimizin verimliliğini ve motivasyonumuzu önemli ölçüde artırıyor. DURGUNLUK DÖNEMLERİNDEKİ FİNANSMAN DESTEĞİ BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ Yazıhaneye geldiğimde araçların dolu olduğunu görmek, benim için en büyük motivasyon kaynağıdır. Eğer araçlarımız doluysa, hizmetimiz iyiyse ve kapımıza gelen yolcuya “yer yok” demek zorunda kalmıyorsak o gün, bizim için güzel bir gündür. Çok şükür ki Kâmil Koç çatısı altında bu konuda ciddi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Markanız Kamil Koç ise araçları doldurmak gerçekten çok daha kolay oluyor. Neredeyse her yöne düzenli ve güçlü seferlerimiz var. Özellikle kış aylarında sektörün biraz daha yavaşladığı dönemlerde ise, Kâmil Koç işletmecilerine sunduğu avans desteğiyle de işimizi büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Bu destek, sektörün doğası gereği yaşanan sezonluk zorlukları daha rahat aşmamızı sağlıyor. AMACIMIZ KOLTUK SATMAK DEĞİL, İNSAN TAŞIMAK … Geçmişten de unutamadığım bir anım var: Eskiden garajlar çok kalabalık olurdu, özellikle bayram zamanlarında yaşanan yoğunluk yüzünden zaman zaman karışıklıklar çıkardı. Yerel bir firmada çalıştığım dönemdi; bir gün, iki genç kız Ankara’ya gideceklerdi ama aracın doluluğu nedeniyle duraktan alınamamışlardı. O gece, evdeyken telefonla arandım. Hiç tereddüt etmeden kendi aracımla yola çıktım, onları bulunduğu noktadan aldım ve Ankara Yenimahalle’deki evlerine kadar götürüp annelerine teslim ettim. O anı hayatım boyunca unutamam çünkü bu iş, sadece koltuk satmakla değil, insan taşımakla ilgili. Hizmet dediğin şey bazen sadece bir bilet değil; bazen bir güven, bazen bir sahip çıkma, bazen de bir sorumluluk duygusudur. FİLOMUZUN YENİLİĞİ, YOLCULARIMIZ TARAFINDAN TAKDİR EDİLİYOR Yolcularımızdan en sık duyduğumuz övgü, araç filomuzun yeniliğine dair oluyor. Gerçekten de konforlu ve modern araçlarla seyahat etmek yolcu memnuniyetini doğrudan etkileyen bir unsur. Yolda her şey olabilir; araç arıza yapabilir, gecikmeler yaşanabilir ama yolcu bilir ki Kâmil Koç’tan aldığı hizmetin sonunda mutlaka bir çözüm bulunur. Bu güven duygusu, yolcu sadakatini doğrudan besliyor çünkü insanlar artık sadece bir bileti değil, bir sistemi, bir markayı, bir kurumu tercih ediyor. Bu anlamda sadece Kamil Koç markası bile bizim araçlarımızın tercih edilmesini sağlıyor. Kâmil Koç’un en büyük gücü, işte bu kurumsal yapısından geliyor. Süreç yönetimi, destek mekanizmaları, iletişim kanalları tamamen sistematik ve güvenilir şekilde çalışıyor. Bu yapı, sadece yolcuya değil, işletmeciye de aynı güveni veriyor. Burada çalışmak isteyenler için şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Tereddüt etmeyin. Ben bu çatının altındayım, tam 17 yıldır. Her şeyin bir düzeni, bir disiplini var. Ödemelerin günü saati bellidir. 17 yıldır o ay çalışmamızın karşılığında neyi hak ettiysek ayın 5’inde ödeme yapıldı. Ne bir gün erken ne bir gün geç olur; hep zamanındadır. Bu da bizim işimizi düzenleyip planlamamızı kolaylaştırır. Personel maaşlarımız da aynı sistem içinde, hiçbir aksama olmadan ödenir. Yukarda dediğim gibi 17 yıldır Kamil Koç’ta hakkı kalanı ne duydum ne yaşadım. Bizim sektörümüzde bu hiç kolay bir şey değil. Bu tür bir istikrar ve güven ortamı her yerde bulunmaz. Rahmetli dedemin bir sözü vardır, hiç unutmam: “Hakkın olanla haddin olanı karıştırırsan çarpılırsın.” KÂMİL KOÇ BİZE DOĞRU TİCARETİ ÖĞRETTİ Yerel bir firma işletmecisi olarak başladığımız yolculuk Kâmil Koç’la birlikte gerçek anlamda kurumsallığa evrildi. Bu dönüşüm sürecinde ticaretin sadece satış ya da kazançtan ibaret olmadığını, işin sürdürülebilirliği ve güvene dayalı olması gerektiğini bizzat yaşayarak öğrendik. Kâmil Koç ailesine katıldığımızda doğru ticaretin nasıl yapılması gerektiğini gördük. Ayakta kalmak, büyümek ve istikrarı korumak için kurumsal sistemin ne denli önemli olduğunu bu yapı sayesinde fark ettik. Bugün sektörün lideri olan Kâmil Koç’un bir parçası olmak, benim için büyük bir şeref.

Bu Ailede Kendimizi Güvende Hissediyoruz Haber

Bu Ailede Kendimizi Güvende Hissediyoruz

ÜÇÜNCÜ KUŞAK OLARAK OTOBÜSÇÜLÜĞE DEVAM EDİYORUM 33 yaşındayım ve işletme yönetimi bölümünden mezunum ancak mesleğimi seçmemdeki en büyük etken ailemizin yıllardır süregelen otobüsçülük geleneğiydi. Bu sektör, aslında bizde bir dede mesleği. Şimdi üçüncü kuşak olarak ben de bu mesleği devralıyorum. Otobüsçülük, sadece bir iş değil, aynı zamanda benim için bir tutku ve yaşam biçimi haline geldi. Çocukluğumdan itibaren bu işin içinde büyüdüm, babamın ve dedemin yanında pek çok şeyi öğrendim ve kendi yolumu çizdim. Şu anda Kahramanmaraş’ta bireysel otobüs yatırımcısı ve işletmeci olarak faaliyet gösteriyorum ve bu sektörde yaklaşık 20-25 yılın birikimini taşıyorum. KÂMİL KOÇ İLE YOLUMUZ 1,5 YIL ÖNCE KESİŞTİ Otobüsçülük, ailemizden gelen bir miras ve bu sektördeki yolculuğumuz yıllardır devam ediyor. Şu anda bireysel araçlarımızla bu sektörde faaliyet göstermeye devam ediyoruz. Kâmil Koç ile yaptığımız iş birliğimizde üç aracımızla hizmet veriyoruz. Yaz sezonunun başlamasıyla birlikte, bu sayı artacak gibi görünüyor. Yeni seferler, yeni hatlar ve daha fazla fırsatla birlikte biz de bu işten ek bir gelir sağlamak, işimizi büyütmek için fırsatları değerlendireceğiz. Kâmil Koç ile yaklaşık 1,5 yıl önce yollarımız kesişti. O dönemde daha güçlü bir yapıya kavuşmak amacıyla Kâmil Koç ile bir dizi görüşme gerçekleştirdik. Karşılıklı olarak olumlu sonuçlar aldık ve adım adım bir anlaşma yaparak iş birliğimizi resmiyete döktük. Bu süreç, hem bizim için öemli bir dönüm noktası oldu hem de sektördeki rekabeti daha verimli hale getirecek bir iş birliği ortaya çıkardı. Hem biz Kâmil Koç’a hem de onlar bize adım attılar ve bu sayede güçlü bir iş birliği kuruldu. KÂMİL KOÇ’UN YOLCU PROFİLİ ÇOK KALİTELİ Kâmil Koç ismi, sektördeki en kaliteli yolcu profilini aklıma getiriyor. Kâmil Koç, sadece bir otobüs firması değil, aynı zamanda yolculuk deneyimini kaliteli hale getiren bir marka. Beyefendi ve hanımefendiler, çantalarını alıp perona gelir, aracına biner ve yolculuklarına başlarlar. Diğer firmalarda bazen yüksek sesle bağıran çığırtkanlar ya da zorlayıcı simsarlıklarla karşılaşabiliyoruz ama Kâmil Koç’ta böyle bir şey yok. Burada hem yolcuların hem de firmanın kalitesi ön planda. Yolculuk bir deneyim, bir prestij meselesi haline geliyor. YOLCU İÇİN GÜVEN EN ÖNEMLİSİ Yolcunun firmayı tercih etmesindeki en büyük neden güven. Aldığı hizmetin kalitesi belli, standartları belli. Bir sorun yaşadığında karşısında bir muhatap bulabiliyor. Cevap almak için günlerce beklemesi gerekmiyor, aynı gün içinde dönüş alabiliyor. Parasının karşılığını da hizmetin karşılığını da alabiliyor. Yolcunun bir firmayı tercih etmesindeki en büyük neden, hiç şüphesiz güven. İnsanlar, sadece konforlu bir seyahat değil, aynı zamanda güvenli bir deneyim arıyorlar. Burada aldığı hizmetin kalitesi bellidir, standartlar açıktır ve buna güvenebilir. Bir sorun yaşadığında ise yalnızca bir hizmet almakla kalmaz, aynı zamanda karşısında doğru bir muhatap bulabileceğini bilir. Diğer firmalarda günlerce yanıt almak için beklerken burada yolcu aynı gün içerisinde, hızlı ve doğru bir dönüş alabilir. Bu, sadece müşteri memnuniyetini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda güven duygusunu pekiştirir. Yolcu hem parasının hem de zamanının karşılığını en iyi şekilde alır. Kısacası, burada yolcu için en önemli şey güven ve bu güveni her zaman en yüksek standartta sunmaya çalışıyoruz. KENDİMİZİ FİNANSAL OLARAK GÜVENDE HİSSEDİYORUZ Sektördeki en büyük sorunlardan biri, zamanında ödeme alamamaktır ancak Kâmil Koç’ta bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Hem işletme hem de bireysel yatırımcılar olarak ödemelerimizi mesai günlerinde, günü gününe alıyoruz. Faturamızı kestikten sonra, parasını almak bizim için rutin bir işlem haline geldi. Bu hem finansal güvenliğimizi sağlıyor hem de büyük bir güven duygusu yaratıyor. Bölge müdürlerimize 7/24 ulaşabilmemiz herhangi bir sorun anında hızlı bir çözüm bulmamızı sağlıyor. Ayrıca, her bir grup için ayrı WhatsApp gruplarımız var: acente grubu, personel grubu, işletme grubu… Mesaj attığımızda 5-10 dakika içinde geri dönüş alabiliyoruz. Yoğun dönemlerde bile, sistem kaynaklı sıkıntılar olduğunda çözüm süresi çok kısa oluyor, bu da işlerimizin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlıyor. KAHRAMANMARAŞ’TAN GÜNDE 14 SEFER GEÇİYOR Kahramanmaraş, bizim için aslında bir ara durak konumunda. Ana kalkış noktalarımız buradan olmamakla birlikte, günde 14 farklı seferimiz bu güzergâhtan geçiyor. İstanbul’a üç tane olmak üzere Bursa ve Ankara yönlerine araçlarımız hareket ediyor. Doğu'da ise Mardin, Cizre, Silopi, Batman, Diyarbakır, Siirt, Erzurum gibi pek çok farklı noktaya seferlerimiz mevcut. Karadeniz hattında ise Rize, Trabzon, Hopa gibi şehirlere de sefer düzenliyoruz. Sözlerimi tamamlamadan önce belirtmek isterim ki sizin güler yüzünüz ve bize ayırdığınız vakitler bizim için çok değerlidir. Ayaklarınıza sağlık, hoş geldiniz. Sizi güle güle uğurlayacağız ama umarım bu sohbetin devamı da gelir, bir başka seferde görüşmek üzere!

Kâmil Koç Bizden Biz Kâmil Koç’tan Memnunuz Haber

Kâmil Koç Bizden Biz Kâmil Koç’tan Memnunuz

HAYATIMIZ OTOGAR İÇERİSİNDE GEÇTİ 1966 yılında Mardin’in Ömerli ilçesinde doğdum, daha sonra Adana’ya göç ettik. Dedem de babam da hep otogar camiasının içindeydi. Benim garajla tanışmam da 1978 senesine dayanıyor. O yıl ilk kez ayak bastım otogara ve ozamandan beri de buradayım. 1997 yılında yıllarca işçilik yaptıktan sonra kardeşlerimle birlikte otogarda yazıhane işine başladık. İlk olarak 12 numaralı yazıhaneyi aldık. O, bizim için bir dönüm noktası oldu, ardından üç tane daha yer aldık. Allah nasip etti, işlerimizi büyüttük. Bu işin mutfağından geldik. Dolayısıyla nasıl yapılması gerektiğini yaşayarak öğrendik. 3 kız, 3 de erkek 6 çocuğum var. Hepsi de bir şekilde bu camianın içinde büyüdüler. Bizde pek çok şeyi bu işin içinde yaşayarak öğrendik ve kendimizi yetiştirerek, bugünlere geldi. KÂMİL KOÇ İLE YOLLARIMIZ PANDEMİDEN SONRA KESİŞTİ Kâmil Koç’un pandemiden sonra yeniden Adana’ya dönmeye karar vermesiyle yollarımız ortak dostlarımız vasıtasıyla kesişti. Gerçekleştirdiğimiz toplantıda da kendilerine, “Siz gönlünüzden geçeni araştırın, karar verin, biz kendimize güveniyoruz” dedik. Onlar da araştırmalarını yaptıktan sonra bizimle yürümeye karar verdiler. Bu güveni gösterdikleri için hem kendim adına hem de ailem adına Kâmil Koç yönetimine teşekkür ederim. Onlar bizden memnun, biz de onlardan çok memnunuz. Bu karşılıklı güven ortamı bizi bugüne getirdi. KÂMİL KOÇ BENİM İÇİN KURUMSALLIK DEMEKTİR Kâmil Koç bu sektörde bir asra yaklaşan köklü deneyimiyle sektördeki en önemli markaların başında gelir. Bu yüzden Kâmil Koç denilince pek çok şey söylenebilir ama benim aklıma ilk gelen şey kurumsallıktır. Çünkü herkesin görevi bellidir, herkes işini bilir ve en iyisini yapmaya çalışır. Biz de burada bu kurumsal çizgiye uyarak kendi dinamiklerimizle sistemimizi sürdürüyoruz. Yazıhanemizdeyiz, perondayız, işimizin başındayız. Tabiiburada Kâmil Koç’un kurumsal altyapısını da unutmamak gerekiyor. Düzenli bir yapı olunca, işler de ona göre çok daha rahat yürüyor. İlk başladığımızda Adana’dan çok az sefer yapılıyordu. Şimdi 120-130 seferlere ulaştık. Bu ciddi bir ivmedir. Kışın bile 90 seferin altına düşmüyoruz. Yazın zaten yoğunluk artıyor. Yani işin başında durduğunuz sürece başarı da geliyor. ADANA’DA SEFER SAYIMIZI 10 KAT ARTIRDIK Biz, bu işe sadece mesaiyle değil, gönlümüzle, emeğimizle girdik. İlk başladığımızdan bu yana sefer sayısını neredeyse 10 katına çıkardık. Bu tesadüf değil, sistemli çalışmanın sonucudur. Bunu sadece biz değil, yolcular da görüyor ve hizmeti takdir ediyor. Otogarda her şey göz önündedir. Personelin hal ve hareketi, aracın temizliği, bagaj düzeni… Hepsine dikkat ederiz. Yolcu bir araca bindiğinde ailesinin yanına gider gibi huzur içinde gitmeli. Biz buna önem veririz. Kimse gelip kafasına göre burada çalışamaz. Siciline, duruşuna, disiplinine bakarız. Temiz, saygılı insanlar olacak, bu işi şerefiyle yapacak. YOLCUNUN GÖZÜNDE SADECE BİR “YAZIHANE” DEĞİLİZ Yazıhane işletmeciliği dışında bireysel anlamda da bu işin içindeyim. Kâmil Koç’un tüm araçları, buradaki personel, sistem; hepsiyle tek tek ilgileniyoruz. Bizim amacımız burayı daha da ileri taşımak. Mesela Adana’dan merkez kalkışlı daha fazla sefer görmeyi arzu ederiz. Kozan, Kadirli gibi yerlerden gelen yolcuların buradan direkt İstanbul’a, Bursa’ya, Antalya’ya gitmesini isteriz. Yolcunun gözünde biz sadece bir “yazıhane” değiliz. Buraya gelen yolcu buradaki kaliteyi, düzeni, disiplini görüyor. Duruşumuzla, hizmet kalitemizle, kurumsal tavrımızla yolcularımıza güven veriyoruz. Bu yüzden tercih ediliyoruz. Personel de bunun farkında ve buna göre hareket ediyor. Yolcu geldiğinde saygı bekliyor, ciddiyet görmek istiyor. Biz de bunu sağlıyoruz. KÂMİL KOÇ’UN EN GÜÇLÜ YANLARINDAN BİRİ “ÖDEME DİSİPLİNİ” Kâmil Koç ile çalışmanın en güzel yanlarından biri de şüphesiz ödeme sisteminin çok düzenli olmasıdır. Faturalarımızı zamanında kesiyoruz, onlar da günü gününe ödemelerini yapıyorlar. Bugüne kadar hiçbir aksama yaşamadık. Ne para konusunda ne fatura konusunda bir problem çıkmadı. Muhasebe sistemleri çok disiplinli ve tıkır tıkır işliyor. Bu sektörde ödemelerini düzenli yapan firmalar çok nadirdir. Kâmil Koç bu konuda istisnadır.Her şey şeffaf ve net bir şekilde yürüyor. Bu yüzden biz de burada huzurla çalışıyoruz. Zihnimiz başka şeyle meşgul olmuyor. İşimize odaklanıyoruz sadece. HİZMET KALETİMİZLE BEKLENTİLERİ KARŞILIYORUZ Burada Kâmil Koç adı altında hizmet verdiğimiz için beklentiler de yüksek ama biz bu beklentileri karşılıyoruz. Yolcumuzla birebir ilgileniyoruz. Dediğim gibi bir yolcu o otobüse bindiğinde bir kalite görmek istiyor. Bu kaliteyi sağladığımız sürece de memnuniyet artıyor. Bazı yolcular artık sadece Kâmil Koç’la seyahat ediyor,çünkü burada gördükleri ilgiyi başka yerde görmüyorlar.Her şey düzenli ve oturmuş bir sistem var. Bu da güven yaratıyor. Ayrıca Kâmil Koç’un marka gücü da bu güveni fazlasıyla pekiştiriyor. ORTAK HEDEFİMİZ, SEKTÖRÜ DAHA İLERİ TAŞIMAK Bugüne kadar çok şey yaşadık. Nice zorluklardan geçtik ama hiçbir zaman işimizi aksatmadık. Yolcumuzun daşirketimizin de güvenini kazandık. Bundan sonra da bayrağı daha yukarı taşımak için elimizden geleni yapacağız. Bu sektörde birebir emeği olan herkesin hakkını teslim etmek lazım. Ben de bu camianın bir ferdi olarak,elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Rabbim şirketimize, yolcularımıza, çalışanlarımıza sağlık, sıhhat versin. Hep birlikte daha güzel işlere imza atacağız inşallah.

Yönetici ve İşletmeci Gözüyle "Kâmil Koç" Haber

Yönetici ve İşletmeci Gözüyle "Kâmil Koç"

KÂMİL KOÇ İLE ÇOK ERKEN YAŞLARDA TANIŞTIM 1974 doğumluyum. Henüz 3 yaşındayken ailem Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etti. İlk ve orta öğrenimimi Balıkesir’de tamamladım. Ortaokulu birincilikle bitirdiğim için Bursa Erkek Lisesi’ne kaydoldum. Lise eğitimim sırasında üçüncü sınıftan itibaren Kâmil Koç ile olan bağlarım güçlenmeye başladı. Babam, o dönemlerde Kâmil Koç’ta bireysel otobüsçülük yapıyordu. O yıllarda otogarda bir gazete bayisinde çalışmaya başladım. Gazete satarken biriktirdiğim bozuk paraları Kâmil Koç’taki çalışanlara verip bütün hale getiriyordum. Bu sayede de onlarla iyi bir dostluk kurmaya başladım. Böylece hem eğitimime devam ettim hem de Kâmil Koç’ta çalışmaya adım attım. Önce kendi otobüslerimizde çalıştım. Babam şoförlük yaparken ben de muavinlik yaptım. Kâmil Koç bünyesindeki resmi çalışma hayatım ise 1989 yılının Haziran ayında, henüz 16 yaşındayken başladı. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra tam zamanlı olarak Kâmil Koç’ta çalışmaya başladım. 1997 yılında askerlik sebebiyle kısa bir ara verdim ancak 1999’da yuvama geri döndüm. Uzun yıllar süren bu serüven, 1 Şubat 2024 itibarıyla farklı bir boyuta taşındı. Bordrolu çalışan olarak görevimi bırakıp Kâmil Koç’un Bursa acentesini işletmeye başladım. Böylece hem Kâmil Koç Ailesi’nin bir parçası olmaya devam ettim hem de kendi işimi yönetme sorumluluğunu üstlenmiş oldum. GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM Şirketimizde geçirdiğimiz yıllar içerisinde mental olarak yorgunluk hissetmeye başladım. Yönetici olarak Kâmil Koç’taki misyonumu tamamladığımı düşündüğümü zaman da gençlerin önünü açmanın, bu işi daha büyük bir heyecan ve şevkle yapacak birine devretmenin firma için daha doğru olacağına inandım. Ayrıca Kâmil Koç’a olan manevi borcumu kendimce ödediğimi düşündüğüm için genel müdürümüzle fikrimi paylaştım. O da bu kararımı uygun gördü. Gerek Kâmil Koç’a gerekse de kendime artık bu şekilde daha faydalı olabileceğimi inandığımız için bu yeni yola adım attım. Yöneticilik çok daha zor ve sorumluluk gerektiren bir iş. Çünkü doğrudan birçok insana karşı sorumlusunuz, herkes sizden bir başarı veya bir sonuç bekliyor. Ancak kendi işinizi yürüttüğünüzde öncelikle kendinize karşı sorumlusunuz. Sorumluluklarınızı yerine getirdikten sonra aldığınız sonuçlar sizi tatmin ediyorsa, bu yeterli oluyor. KÂMİL KOÇ HAYATIMIN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GELDİ Babam her zaman şunu söylerdi: "Benim üç oğlum var; biri Aydın, diğeri Ayhan ve bir diğeri de Kâmil Koç." Çünkü biz Kâmil Koç’la birlikte büyüdük. Aynı şey benim için de geçerli. Başka hiçbir yerde çalışmadım. Sadece Kâmil Koç’a başlamadan önce 6-8 ay kadar bir gazete bayisinde çalışmıştım. Şimdi 50 yaşına geldim ve hayatım boyunca Kâmil Koç’tan başka bir şey bilmedim. Dışarıda nasıl bir hayat var, başka işlerde çalışma deneyimi nasıl olur, bunları tarif etmek benim için gerçekten çok zor. Çünkü Kâmil Koç artık sadece bir iş yeri değil; annemiz, babamız, kardeşimiz, çocuğumuz… Yani hayatımızın ayrılmaz bir parçası. BURSALILAR İÇİN KÂMİL KOÇ’UN YERİ BİR BAŞKA Bursalılar için Kâmil Koç’un yeri her zaman farklı olmuştur. Birisi yaşadığı şehirle ilgili bir şey söylediğinde biz Bursalılar “Kestanemiz meşhur, havlumuz meşhur, Kâmil Koç'umuz meşhur” deriz. Bu yüzden Bursa halkı için Kâmil Koç sadece bir otobüs firması değil, aynı zamanda sevgi, övgü ve güvenin simgesidir. Ayrıca sektörde birçok ilke imza attığı için ve bu ilkler genellikle Bursa’dan çıktığı için Kâmil Koç bu şehirde başarının önemli temsilcilerindendir. Kurucularından yöneticilerine kadar herkes Kâmil Koç’tan aldığı güçle hep bir adım ileri gitmek için elinden geleni yapıyor. İşte bu yüzden bugün Kâmil Koç, Türkiye’nin zirvesindeki yerini koruyor. HAK EDİŞLERİMİZ BELİRTİLEN GÜNDE EKSİKSİZ OLARAK YATIRILIR Kâmil Koç’ta tüm işletmelerde olduğu gibi müşteriye birebir fiyatı belli olan bir ürünün satışını yapıyoruz. Ödeme günlerimiz belli tarihlerdedir ve hak edişlerimiz belirtilen gün içinde eksiksiz olarak yatırılır. Bu, Kâmil Koç’ta eski bir gelenektir. Sektörde bir söz vardır: "Yeter ki Kâmil Koç’tan alacağın olsun…" Çünkü burada güven esastır. Yapılan sözleşmede hangi tarih yazıyorsa, ödeme o gün yapılır. Bu da bizim en büyük güvencelerimizden biridir. Biz, burada 12 personel çalıştırıyoruz ve hepsi bizim sorumluluğumuzdadır. Kâmil Koç’tan aldığımız kültürle biz de personelimizin maaşlarını her ayın 5’inde öderiz. Yemek kartları ve diğer hak edişleri de eksiksiz yerine getiririz. Biz böyle gördük, böyle öğrendik. Bu yüzden Kâmil Koç, bizim için sadece bir iş değil, hayatımızın her alanında bir rol modeldir. BURADA ÖNCELİK HER ZAMAN “EĞİTİM”DİR Kâmil Koç’ta çalışanlar karakterli, işine ve insan ilişkilerine değer veren kişilerdir. Peki, bu insanların bu markanın etrafında toplanmasını sağlayan şey ne? Kâmil Koç’un kendine özgü bir kültürü var. Bu kültür yıllardır değişmeden devam eden bir kurumsal bir marka oluşturmuş durumda. Burada çalışma saatleri belli kurallar çerçevesinde hakkaniyetle düzenlenir. Örneğin, 8 saat mesai sistemi uygulanır, haftada 5 gün çalışırsın ve 2 gün izin hakkın vardır. Devlet kurumu ciddiyetinde çalışanların haklarına saygı gösterilir. Bunun yanı sıra eğitim konusu Kâmil Koç için her zaman önceliklidir. Yıl içinde çalışanların alması gereken eğitimler planlanır ve bu eğitimlere katılım zorunludur. Belirli periyotlarla yapılan bu eğitimler, çalışanların kendilerini geliştirmelerinin yanı sıra güncel kalmalarını ve sektörde her zaman bir adım önde olmalarını sağlar. Bir öğretmenin öğrencisini sürekli geliştirmesi gibi burada da çalışanlar asla boş bırakılmaz. Kim olduğu fark etmeksizin—host, kaptan, yönetici ya da işveren—öncelik her zaman eğitimdir. Kâmil Koç, bu anlayıştan hiçbir zaman vazgeçmedi ve çalışanlarına her zaman gelişim imkânı sundu. İşte bu yüzden burada karakterli, kendini sürekli geliştiren iyi insanlar bir araya geliyor. DİSİPLİNLİ VE ÇALIŞANA DEĞER VERİLEN BİR ORTAMDA HİZMET VERİYORUZ Kâmil Koç’un yapısı hem babacan hem sevecen hem de disiplinli bir denge üzerine kurulmuştur. Burada belli kurallar ve kriterler vardır, yüz kızartıcı suçlara kesinlikle tolerans gösterilmez. Olması gereken de budur. Bu esnetildiği zaman düzeni ve güveni sağlamak mümkün olmaz. İşte bu yüzden Kâmil Koç, yıllardır disiplinli, ama aynı zamanda çalışanına değer veren bir marka olarak yoluna devam ediyor. Bu sistem de çalışanları ve müşterileri koruyan bir çerçeve sunuyor, markanın güvenilirliğini pekiştiriyor.

Kâmil Koç Sektöre Yön Veren Bir Okul… Haber

Kâmil Koç Sektöre Yön Veren Bir Okul…

20 YILI AŞKIN İŞ BİRLİĞİMİZ “GÜVENLE” DEVAM EDİYOR 1953 Fethiye doğumluyum. 4 kuşaktır buradayız. Otobüs sektöründe yaklaşık 40. yılım. 1992 yılında Atik Bey bireysel otobüs yatırımcısı olarak faaliyet gösteriyordu. O dönem Kâmil Koç’un Fethiye bölgesinde benimle çalışmak istediğini anlattı. Ancak Fethiye işletmesi o sırada bir arkadaşıma aitti. Gelen teklifi değerlendirmeden önce kendisinin de onayını almak istedim. Sağ olsun, olumlu yaklaşarak bu konuda görüşebileceğimi belirtti. Böylece 1992 yılında Kâmil Koç, Atik Bey ve benim olduğum üç ortak olarak Fethiye operasyonuna başladık. 2003 yılına kadar Kâmil Koç bünyesinde çalışmalarımızı sürdürdük. 2004 yılına geldiğimizde firma yetkilileri, artık bir aile gibi olduğumuzu ve Fethiye’nin işletmesini tamamen bize devredeceklerini söylediler. Bunun üzerine 'Yolculuk' adında bir şirket kurarak Fethiye’yi devraldık. Bugün geriye dönüp baktığımızda uzun yıllar süren zorlu mücadeleler verdiğimizi görüyoruz. Bu süreçte otobüs yatırımları yaptık, çalışma arkadaşlarımıza otobüs sahibi olmaları için destek verdik, ihtiyaç halinde araç kiraladık. Ama verdiğimiz tüm bu çabalar sadece kendi şirketimiz için değildi, aynı zamanda Kâmil Koç’u da bölgede büyütmek ve geliştirmek için de çaba harcadık.  KÂMİL KOÇ’LA BİRLİKTE BÜYÜYEREK KOCAMAN BİR AİLE OLDUK Ben, Kâmil Koç’u yalnızca bir otobüs firması ya da çalışıp para kazandığım bir yer olarak değil, büyük bir ailenin parçası olarak görüyorum. Kâmil Koç, Cumhuriyetle birlikte kurulmuş, Türkiye’nin ilk otobüs firmasıdır. Sadece bir ulaşım şirketi olarak kalmamış; insan odaklı bir anlayış benimseyerek sektörün gelişimine öncülük etmiştir. İnsana değer vermiş ve her zaman 'önce insan' diyerek çalışmıştır. Kâmil Koç, sadece kendi çekirdek yapısıyla sınırlı kalmamış, hayata geçirdiği iş birlikleriyle Türkiye genelinde geniş bir ortaklık yapısı kurarak büyümüştür.Bu vizyon sayesinde Kâmil Koç Ailesi, acenteleri ve çalışanlarıyla birlikte büyük bir yapı haline gelmiştir. Ayrıca sahip olduğu tecrübesiyle Türkiye otobüs taşımacılığı sektörüne de örnek olarak hizmet kalitesini hep ileriye taşımıştır. Bizler de böylesine büyük bir ailenin parçası olarak Kamil Koç öncülüğünde, hep birlikte sektörü geliştirdiğimiz bu yolculukta aktif rol aldık.  Birlikte nice güzel işlere imza attığımız bu yolculukta Kâmil Koç’u sadece bir iş yeri olarak değil, kendi ailemizin bir parçası olarak gördük. İşimize bu ruhla sahip çıktık ve bugünlere kadar gelmemizi sağlayan en büyük motivasyon da bu bağlılık oldu. ZOR ZAMANLARDA, YALNIZLIK HİSSETMEDİK Başladığımız günden bu yana Kâmil Koç’taki ödemelerimiz her zaman günü gününe, aksama olmadan yapıldı. Belirlenen ödeme günü neyse tam o gün hesabımıza geçti. Bu düzen ve güven sayesinde 33 yıldır hiçbir sıkıntı yaşamadan birlikte yürümeye devam ediyoruz. Elbette bu sektör kolay bir sektör değil. Kâmil Koç, bu 33 yıllık iş ortaklığımız boyunca bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. En zor zamanlarımızda bile bizi yalnız bırakmadı, hiçbir şekilde mağdur etmedi. Bu nedenle kendilerine her zaman minnettarız ve teşekkür ediyoruz. HİZMET AĞIMIZI GENİŞLETEREK YOLA DEVAM EDİYORUZ Burada özellikle turizm bölgesinde olmamız sebebiyle yaz aylarında sefer yoğunluğumuz artıyor. Biz de halkımızın bize duyduğu güvene layık olmaya çalışarak sunduğumuz hizmetleri genişletmeye devam ediyoruz. Şirketimizin büyümesiyle birlikte artık Fethiye’den Türkiye’nin birçok bölgesine kesintisiz sefer düzenliyoruz. Genişleyen güzergâh ağımızla birlikte Fethiye’den Van, Erzurum ve son olarak Hatay hattımızı açarak daha fazla noktaya ulaşım sağlamaya başladık. Amacımız yolcularımıza konforlu, güvenli ve erişilebilir bir seyahat deneyimi sunarak her geçen gün daha fazla noktaya hizmet götürmek.  FETHİYELİLER İÇİN KÂMİL KOÇ BİR FİRMADAN ÇOK DAHA FAZLASIDIR Fethiye’de Mustafa Akgün ve Atik Ünlükaya denildiğinde insanlar bizi doğrudan Kâmil Koç ile özdeşleştirir. 1992 yılından itibaren Kâmil Koç’un değerlerini, kültürünü, konforlu ve kaliteli hizmet anlayışını Fethiye’de de tanıtmak için yoğun bir çaba harcadık. Bunda başarılı olduğumuza da inanıyorum. Örneğin o dönemde ilkokulda okuyan öğrenciler bizden hiç kopmadılar, üniversite yıllarında da okullarına gidip gelirken bizi tercih ettiler. Zamanla aile kurdular ve eşlerini, çocuklarını güvenle bize emanet ettiler. Bugün Fethiyeliler için Kâmil Koç bir otobüs firmasından çok daha fazlasıdır; bir güven, bir bağlılık simgesidir. Bu 34 yıllık süreçte yanımda olan başta iş ortağım Atik Ünlükaya'ya, işletme müdürümüz Tufan Dik’e ve onun şahsında bizimle emek veren, çalışan, emekli olan tüm arkadaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Bugünlere gelmemizde verdikleri katkılar için her birine minnettarım. ATİK ÜNLÜKAYA’YI TANIYALIM 1965 doğumluyum, üç çocuk babasıyım. 1990 yılında Kâmil Koç ile bireysel otobüsçü olarak tanıştım. Ondan önce matbaacılık yapıyordum. 1990’da önce kendi otobüsümü, ardından da ortak bir otobüs alarak Kâmil Koç bünyesinde çalışmaya başladım. O günden bu yana tam 35 yıldır bu büyük ailenin bir parçası olarak hayatıma devam ediyorum. Muavinlikten otobüs sahipliğine kadar bu sektörün hemen her kademesinde görev aldım. Kâmil Koç, benim için sadece bir iş yeri değil, adeta bir yaşam biçimidir. 1989 yılından beri bu sektördeyim ve muavinlik günlerimden itibaren başka hiçbir firmada çalışmadım. Yolculuk sırasında bir Kâmil Koç yazısını görmek bile benim için büyük bir anlam ifade eder. Bulunduğumuz konum itibarıyla hem otogardakiçalışmalarımız hem de Fethiye’deki varlığımız sayesinde bölgenin mülki amirleri, vatandaşları ve öğrencileriyle sadece seyahatlerinde değil, özel hayatlarında da iç içeyiz.Düğünlerinde, derneklerinde, yemeklerinde yanlarında olmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da elimizden geldiğince yanlarında olmaya devam edeceğiz. Mustafa Bey'le iş ortaklığı yaptığımız dönemde en çok önem verdiğimiz şeylerden biri de birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın memnuniyeti oldu. Bu anlayışla elimizden geldiğince onların önünü açmış, herkesin kendi yolunu bulmasına yardımcı olmuşuzdur. Bizler, Kâmil Koç’tan bunu gördük: Kimsenin hakkını yememek ve çalışanına kolaylık sağlamak. Bu, bizim de iş yapış biçimimiz haline geldi.

Tüm Firmalar Kâmil Koç Gibi Olmalı Haber

Tüm Firmalar Kâmil Koç Gibi Olmalı

OTOBÜSÇÜLÜK, HAYATIMDA YENİ BİR SAYFA AÇTI 1935 yılında Trabzon’un Akçaabat ilçesinde doğdum ve çocukluğum bu güzel Karadeniz kasabasında geçti. Ortaokul eğitimimi tamamladıktan sonra daha iyi bir gelecek için İstanbul’a geldim. Lise öğrenimimi de burada başarıyla tamamladım. Liseyi bitirir bitirmez Akçaabat’a geri döndüm ve babamla birlikte ticaret hayatına adım attım. Babam zahire ticareti yapıyordu, yani buğday, mısır, arpa ve bulgur gibi tarım ürünlerinin alım satımıyla uğraşıyordu. İlk yıllarda onun yanında çalıştım. Ticaretin inceliklerini öğrenmeye başladım ancak zamanla bu işin benim için yeterince tatmin edici olmadığını fark ettim. 1963 yılında, hayallerimin peşinden giderek sinema sektöründe çalışmak üzere yeniden İstanbul’un yolunu tuttum. Hayatımın akışı ise 1967 yılında değişti. Ulusoy Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy’un kız kardeşi Aysel Hanım ile evlenerek Ulusoy ailesinin bir parçası oldum. Bu evlilik, benim otobüsçülük dünyasına adım atmamı sağlayan bir dönüm noktası oldu ve hayatımda yepyeni bir sayfa açtı. EN BÜYÜK TUTKUM SEKTÖRÜ İLERİ TAŞIMAK! Otobüsçülük sektörüne ilk adımımı attıktan sonra zamanla turizm taşımacılığına da yöneldim ancak fiili olarak ağırlığımız her zaman otobüs taşımacılığı oldu. 1989 yılında değerli büyüğümüz Cemal Ulusoy’un vefatından sonra kendi firmamı kurmaya karar verdim ve Sümer Seyahat’i hayata geçirdim. Bu süreçte otobüs taşımacılığını iki ana kola ayırarak faaliyetlerimizi şekillendirdik: şehirlerarası otobüs işletmeciliği ve turizm taşımacılığı. 1995 yılında turizm taşımacılığının gelişimine katkıda bulunmak ve sektörü daha kurumsal bir yapıya kavuşturmak amacıyla Turizm Taşımacıları Derneği’ni (TTDER) kurduk. O günden bu yana derneğin başkanlık görevini sürdürüyorum. Üç kez bu görevi bırakmayı düşünmüş olmama rağmen sektörümüze duyduğum sevgi ve sorumluluk hissi nedeniyle bunu gerçekleştiremedim. Benim için en büyük tutku, yaklaşık 56 yıldır içinde bulunduğum bu sektörü her geçen gün bir adım daha ileriye taşımak. İşime olan sevgim ve bu camiada yer alan insanlarla birlikte çalışma heyecanım, beni her zaman motive etti. KÂMİL KOÇ’UN SEKTÖRDEKİ ÖNCÜ ROLÜ TAKDİRE ŞAYAN BİR BAŞARI Kâmil Koç Ailesi’nin bir parçası olmak benim için her zaman büyük bir gurur kaynağı oldu. Türkiye’nin sayılı otobüs firmalarından biri olan Kâmil Koç’un kurucusu Kâmil Koç’u tanıma şansına sahip oldum. Ayrıca onun kızları ve torunlarıyla da çalışma fırsatım oldu. Yetkinlikleri sayesinde sektördeki diğer firmaların arasından sıyrılarak kurumsal bir yapı oluşturmayı başardılar ve zirveye doğru emin adımlarla ilerlediler. Yıllar içinde yönetim değişiklikleri yaşanmış olsa da Kâmil Koç’un kurumsal kimliğinden ödün vermemesi, geleneklerini sürdürebilmesi ve sektördeki öncü rolünü koruyabilmesi gerçekten takdire şayan bir başarı. Bu kadar büyük bir organizasyonda köklü değerleri muhafaza etmek kolay değildir ancak Kâmil Koç bunu başaran bir firma. Turizm taşımacılığıyla uzun yıllar uğraştıktan sonra işler bir noktada monoton bir hale gelebiliyor. Yeni heyecanlar ve farklı maceralar arayışına girmemiz de bu yüzden oldu. Kâmil Koç, geçmişte zaman zaman sezonluk olarak birlikte çalıştığımız bir firmaydı ve bu ortaklık bizi her zaman memnun etti. Sonrasında oğlum Murat Yığcı’nın Kâmil Koç yönetimiyle gerçekleştirdiği görüşmeler sonucunda bu bağ daha sağlam bir temele oturdu ve iş birliğimiz yeni bir boyuta taşındı. KÂMİL KOÇ BİZİM İÇİN GÜVEN VE DİSİPLİN DEMEK Kâmil Koç, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, çalışanlarına mutlu bir ortam sağlamayı ve iş ortaklarına da kendi firmalarıymış gibi olanaklar sunmayı ilke edinmiş, çok büyük bir marka. Bu başarının temelinde yıllardır süregelen köklü bir gelenek ve bu geleneği yaşatan bir çalışma ortamı yatıyor. 1970'lerde nasılsa 2024 yılında da aynı prensiplere sadık kalarak çalışmalarını sürdürüyor. Bu istikrar ve bağlılık Kâmil Koç’u sektörde bir adım öne taşıyan en önemli unsurlardan biri. Firmanın disiplinli yapısı, iş yapma anlayışını doğrudan etkiliyor. Biz de burada, tıpkı turizm hizmeti verir gibi itinayla ve özenle çalışıyoruz. İşimizdeki bu hassasiyet, Kâmil Koç’un puanlama sistemindeki başarımızda da kendini gösteriyor. Şu anda 95 puanla üst sıralarda yer alan bir iş ortağıyız ve kendi adıma bu puanın 95’in altına düşmesine asla tahammül edemem. Böyle bir durum hem benim işime olan saygımı hem de Kâmil Koç’un değerlerini zedeler. Biz bu kurumun bir parçasıysak en iyi hizmeti sunmakla yükümlüyüz. Bu sorumluluk bilinci, işimize olan bağlılığımızı ve Kâmil Koç Ailesi’nin bir ferdi olmanın gururunu sürekli diri tutuyor. İNSAN ODAKLI YÖNETİM ANLAYIŞIYLA ÖRNEK ALINMASI GEREKEN BİR MARKA Hayatta zaman zaman aksaklıkların yaşanması doğal bir durumdur. Ancak Kâmil Koç’ta bu tür sorunlar asla göz ardı edilmez. Özellikle verilen sözlerin her zaman tutulması, firmanın en önemli ilkelerinden biridir. Bu yaklaşım, iş ortaklarından çalışanlara kadar herkesin güvenini kazanan bir yapının temel taşını oluşturuyor. Kâmil Koç’taki yöneticiler, iş dünyasında nadir görülen bir mütevazılığa sahip. Günün her saati organizasyondaki en alt kademeden en üst kademeye kadar herkesle iletişim kurabiliyorum. Burada kendini ulaşılamaz gören “Kaf Dağı’nda” olan bir yönetici anlayışı yok. Tam aksine bizimle sürekli iletişim halinde olmaları iş birliğini ve sorun çözme sürecini kolaylaştırıyor. Diğer yerlerde üst düzey yöneticilerle alt kademedeki çalışanların iletişim kurması genellikle zor ve sınırlıdır. Ancak Kâmil Koç’ta bu durum tamamen tersine dönmüş durumda. Öyle ki hakkımızı aramayı unuttuğumuzda bile bizi uyarıyorlar. Hata ya da bir sorun olduğunda mutlaka kendilerine ulaşmamızı istiyorlar. Bu tür bir anlayışa sadece otobüsçülük sektöründe değil, genel olarak Türkiye’deki şirketler arasında rastlamak gerçekten zor. Kâmil Koç, yalnızca güçlü bir marka değil, aynı zamanda insan odaklı yönetim anlayışıyla örnek alınması gereken bir yapı.  HİZMET KALİTESİ VE SAĞLADIĞI GÜVENLE FARK YARATAN BİR FİRMA Kâmil Koç hem hizmet kalitesi hem de iş ortaklarına sağladığı güvenle sektörde fark yaratan bir firma. Ödeme konusundaki güvenilirlik ise başka bir önemli özellik. Kâmil Koç, iş ortaklarına verdiği sözleri her zaman yerine getirerek ahlaki değerlerin ön planda tutulduğu bir çalışma ortamı sağlıyor. Bu dönemde sözünde duran ve karşılıklı güven esasına dayalı bir kurumla çalışmanın ne kadar kıymetli olduğu tartışılmaz bir gerçek. Sözlerimi “Tüm firmalar Kâmil Koç gibi olmalı!” diyerek bitirmek istiyorum. Çünkü bu sözüm yalnızca sektördeki diğer oyunculara değil her sektördeki işletmelere örnek olabilecek bir anlayışı temsil ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.