Kâmil Koç’un köklü kurum yapısı yalnızca bir ulaşım markası olmanın ötesine geçerek sektörde sağlam temeller üzerine kurulu iş birliklerine dönüşüyor. "Yol Arkadaşım Kâmil Koç" serimizin Bursa ayağında yıllarını Kâmil Koç’a adamış, önce yöneticilik ardından da bayrağı genç nesillere devrederek Bursa işletmeciliğine başlayan Aydın Tokatlı ile bir araya geldik. Tüm kariyerini Kâmil Koç çatısı altında geçiren Tokatlı, markanın hem sektörde hem de Bursa’da nasıl bir mihenk taşı olduğunu anlattı. Kâmil Koç’un kurumsal yapısına ve finansal disiplinine ve markanın buna verdiği öneme değindi. Hem bir yönetici hem de bir işletmeci gözüyle Kâmil Koç’un farkını ortaya koyan bu röportajımız, aynı zamanda markanın uzun soluklu başarısının ardındaki istikrarı gözler önüne seriyor. Keyifli okumalar!
Haber Giriş Tarihi: 02.05.2025 15:07
Haber Güncellenme Tarihi: 02.05.2025 15:14
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.haberulasim.com/
KÂMİL KOÇ İLE ÇOK ERKEN YAŞLARDA TANIŞTIM
1974 doğumluyum. Henüz 3 yaşındayken ailem Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etti. İlk ve orta öğrenimimi Balıkesir’de tamamladım. Ortaokulu birincilikle bitirdiğim için Bursa Erkek Lisesi’ne kaydoldum. Lise eğitimim sırasında üçüncü sınıftan itibaren Kâmil Koç ile olan bağlarım güçlenmeye başladı. Babam, o dönemlerde Kâmil Koç’ta bireysel otobüsçülük yapıyordu. O yıllarda otogarda bir gazete bayisinde çalışmaya başladım. Gazete satarken biriktirdiğim bozuk paraları Kâmil Koç’taki çalışanlara verip bütün hale getiriyordum. Bu sayede de onlarla iyi bir dostluk kurmaya başladım. Böylece hem eğitimime devam ettim hem de Kâmil Koç’ta çalışmaya adım attım. Önce kendi otobüslerimizde çalıştım. Babam şoförlük yaparken ben de muavinlik yaptım. Kâmil Koç bünyesindeki resmi çalışma hayatım ise 1989 yılının Haziran ayında, henüz 16 yaşındayken başladı. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra tam zamanlı olarak Kâmil Koç’ta çalışmaya başladım. 1997 yılında askerlik sebebiyle kısa bir ara verdim ancak 1999’da yuvama geri döndüm. Uzun yıllar süren bu serüven, 1 Şubat 2024 itibarıyla farklı bir boyuta taşındı. Bordrolu çalışan olarak görevimi bırakıp Kâmil Koç’un Bursa acentesini işletmeye başladım. Böylece hem Kâmil Koç Ailesi’nin bir parçası olmaya devam ettim hem de kendi işimi yönetme sorumluluğunu üstlenmiş oldum.
GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM
Şirketimizde geçirdiğimiz yıllar içerisinde mental olarak yorgunluk hissetmeye başladım. Yönetici olarak Kâmil Koç’taki misyonumu tamamladığımı düşündüğümü zaman da gençlerin önünü açmanın, bu işi daha büyük bir heyecan ve şevkle yapacak birine devretmenin firma için daha doğru olacağına inandım. Ayrıca Kâmil Koç’a olan manevi borcumu kendimce ödediğimi düşündüğüm için genel müdürümüzle fikrimi paylaştım. O da bu kararımı uygun gördü. Gerek Kâmil Koç’a gerekse de kendime artık bu şekilde daha faydalı olabileceğimi inandığımız için bu yeni yola adım attım. Yöneticilik çok daha zor ve sorumluluk gerektiren bir iş. Çünkü doğrudan birçok insana karşı sorumlusunuz, herkes sizden bir başarı veya bir sonuç bekliyor. Ancak kendi işinizi yürüttüğünüzde öncelikle kendinize karşı sorumlusunuz. Sorumluluklarınızı yerine getirdikten sonra aldığınız sonuçlar sizi tatmin ediyorsa, bu yeterli oluyor.
KÂMİL KOÇ HAYATIMIN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GELDİ
Babam her zaman şunu söylerdi: "Benim üç oğlum var; biri Aydın, diğeri Ayhan ve bir diğeri de Kâmil Koç." Çünkü biz Kâmil Koç’la birlikte büyüdük. Aynı şey benim için de geçerli. Başka hiçbir yerde çalışmadım. Sadece Kâmil Koç’a başlamadan önce 6-8 ay kadar bir gazete bayisinde çalışmıştım. Şimdi 50 yaşına geldim ve hayatım boyunca Kâmil Koç’tan başka bir şey bilmedim. Dışarıda nasıl bir hayat var, başka işlerde çalışma deneyimi nasıl olur, bunları tarif etmek benim için gerçekten çok zor. Çünkü Kâmil Koç artık sadece bir iş yeri değil; annemiz, babamız, kardeşimiz, çocuğumuz… Yani hayatımızın ayrılmaz bir parçası.
BURSALILAR İÇİN KÂMİL KOÇ’UN YERİ BİR BAŞKA
Bursalılar için Kâmil Koç’un yeri her zaman farklı olmuştur. Birisi yaşadığı şehirle ilgili bir şey söylediğinde biz Bursalılar “Kestanemiz meşhur, havlumuz meşhur, Kâmil Koç'umuz meşhur” deriz. Bu yüzden Bursa halkı için Kâmil Koç sadece bir otobüs firması değil, aynı zamanda sevgi, övgü ve güvenin simgesidir. Ayrıca sektörde birçok ilke imza attığı için ve bu ilkler genellikle Bursa’dan çıktığı için Kâmil Koç bu şehirde başarının önemli temsilcilerindendir. Kurucularından yöneticilerine kadar herkes Kâmil Koç’tan aldığı güçle hep bir adım ileri gitmek için elinden geleni yapıyor. İşte bu yüzden bugün Kâmil Koç, Türkiye’nin zirvesindeki yerini koruyor.
HAK EDİŞLERİMİZ BELİRTİLEN GÜNDE EKSİKSİZ OLARAK YATIRILIR
Kâmil Koç’ta tüm işletmelerde olduğu gibi müşteriye birebir fiyatı belli olan bir ürünün satışını yapıyoruz. Ödeme günlerimiz belli tarihlerdedir ve hak edişlerimiz belirtilen gün içinde eksiksiz olarak yatırılır. Bu, Kâmil Koç’ta eski bir gelenektir. Sektörde bir söz vardır: "Yeter ki Kâmil Koç’tan alacağın olsun…" Çünkü burada güven esastır. Yapılan sözleşmede hangi tarih yazıyorsa, ödeme o gün yapılır. Bu da bizim en büyük güvencelerimizden biridir. Biz, burada 12 personel çalıştırıyoruz ve hepsi bizim sorumluluğumuzdadır. Kâmil Koç’tan aldığımız kültürle biz de personelimizin maaşlarını her ayın 5’inde öderiz. Yemek kartları ve diğer hak edişleri de eksiksiz yerine getiririz. Biz böyle gördük, böyle öğrendik. Bu yüzdenKâmil Koç, bizim için sadece bir iş değil, hayatımızın her alanında bir rol modeldir.
BURADA ÖNCELİK HER ZAMAN “EĞİTİM”DİR
Kâmil Koç’ta çalışanlar karakterli, işine ve insan ilişkilerine değer veren kişilerdir. Peki, bu insanların bu markanın etrafında toplanmasını sağlayan şey ne? Kâmil Koç’un kendine özgü bir kültürü var. Bu kültür yıllardır değişmeden devam eden bir kurumsal bir marka oluşturmuş durumda. Burada çalışma saatleri belli kurallar çerçevesinde hakkaniyetle düzenlenir. Örneğin, 8 saat mesai sistemi uygulanır, haftada 5 gün çalışırsın ve 2 gün izin hakkın vardır. Devlet kurumu ciddiyetinde çalışanların haklarına saygı gösterilir. Bunun yanı sıra eğitim konusu Kâmil Koç için her zaman önceliklidir. Yıl içinde çalışanların alması gereken eğitimler planlanır ve bu eğitimlere katılım zorunludur. Belirli periyotlarla yapılan bu eğitimler, çalışanların kendilerini geliştirmelerinin yanı sıra güncel kalmalarını ve sektörde her zaman bir adım önde olmalarını sağlar. Bir öğretmenin öğrencisini sürekli geliştirmesi gibi burada da çalışanlar asla boş bırakılmaz. Kim olduğu fark etmeksizin—host, kaptan, yönetici ya da işveren—öncelik her zaman eğitimdir. Kâmil Koç, bu anlayıştan hiçbir zaman vazgeçmedi ve çalışanlarına her zaman gelişim imkânı sundu. İşte bu yüzden burada karakterli, kendini sürekli geliştiren iyi insanlar bir araya geliyor.
DİSİPLİNLİ VE ÇALIŞANA DEĞER VERİLEN BİR ORTAMDA HİZMET VERİYORUZ
Kâmil Koç’un yapısı hem babacan hem sevecen hem de disiplinli bir denge üzerine kurulmuştur. Burada belli kurallar ve kriterler vardır, yüz kızartıcı suçlara kesinlikle tolerans gösterilmez. Olması gereken de budur. Bu esnetildiği zaman düzeni ve güveni sağlamak mümkün olmaz. İşte bu yüzden Kâmil Koç, yıllardır disiplinli, ama aynı zamanda çalışanına değer veren bir marka olarak yoluna devam ediyor. Bu sistem de çalışanları ve müşterileri koruyan bir çerçeve sunuyor, markanın güvenilirliğini pekiştiriyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yönetici ve İşletmeci Gözüyle "Kâmil Koç"
Kâmil Koç’un köklü kurum yapısı yalnızca bir ulaşım markası olmanın ötesine geçerek sektörde sağlam temeller üzerine kurulu iş birliklerine dönüşüyor. "Yol Arkadaşım Kâmil Koç" serimizin Bursa ayağında yıllarını Kâmil Koç’a adamış, önce yöneticilik ardından da bayrağı genç nesillere devrederek Bursa işletmeciliğine başlayan Aydın Tokatlı ile bir araya geldik. Tüm kariyerini Kâmil Koç çatısı altında geçiren Tokatlı, markanın hem sektörde hem de Bursa’da nasıl bir mihenk taşı olduğunu anlattı. Kâmil Koç’un kurumsal yapısına ve finansal disiplinine ve markanın buna verdiği öneme değindi. Hem bir yönetici hem de bir işletmeci gözüyle Kâmil Koç’un farkını ortaya koyan bu röportajımız, aynı zamanda markanın uzun soluklu başarısının ardındaki istikrarı gözler önüne seriyor. Keyifli okumalar!
KÂMİL KOÇ İLE ÇOK ERKEN YAŞLARDA TANIŞTIM
1974 doğumluyum. Henüz 3 yaşındayken ailem Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etti. İlk ve orta öğrenimimi Balıkesir’de tamamladım. Ortaokulu birincilikle bitirdiğim için Bursa Erkek Lisesi’ne kaydoldum. Lise eğitimim sırasında üçüncü sınıftan itibaren Kâmil Koç ile olan bağlarım güçlenmeye başladı. Babam, o dönemlerde Kâmil Koç’ta bireysel otobüsçülük yapıyordu. O yıllarda otogarda bir gazete bayisinde çalışmaya başladım. Gazete satarken biriktirdiğim bozuk paraları Kâmil Koç’taki çalışanlara verip bütün hale getiriyordum. Bu sayede de onlarla iyi bir dostluk kurmaya başladım. Böylece hem eğitimime devam ettim hem de Kâmil Koç’ta çalışmaya adım attım. Önce kendi otobüslerimizde çalıştım. Babam şoförlük yaparken ben de muavinlik yaptım. Kâmil Koç bünyesindeki resmi çalışma hayatım ise 1989 yılının Haziran ayında, henüz 16 yaşındayken başladı. Lise eğitimimi tamamladıktan sonra tam zamanlı olarak Kâmil Koç’ta çalışmaya başladım. 1997 yılında askerlik sebebiyle kısa bir ara verdim ancak 1999’da yuvama geri döndüm. Uzun yıllar süren bu serüven, 1 Şubat 2024 itibarıyla farklı bir boyuta taşındı. Bordrolu çalışan olarak görevimi bırakıp Kâmil Koç’un Bursa acentesini işletmeye başladım. Böylece hem Kâmil Koç Ailesi’nin bir parçası olmaya devam ettim hem de kendi işimi yönetme sorumluluğunu üstlenmiş oldum.
GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM
Şirketimizde geçirdiğimiz yıllar içerisinde mental olarak yorgunluk hissetmeye başladım. Yönetici olarak Kâmil Koç’taki misyonumu tamamladığımı düşündüğümü zaman da gençlerin önünü açmanın, bu işi daha büyük bir heyecan ve şevkle yapacak birine devretmenin firma için daha doğru olacağına inandım. Ayrıca Kâmil Koç’a olan manevi borcumu kendimce ödediğimi düşündüğüm için genel müdürümüzle fikrimi paylaştım. O da bu kararımı uygun gördü. Gerek Kâmil Koç’a gerekse de kendime artık bu şekilde daha faydalı olabileceğimi inandığımız için bu yeni yola adım attım. Yöneticilik çok daha zor ve sorumluluk gerektiren bir iş. Çünkü doğrudan birçok insana karşı sorumlusunuz, herkes sizden bir başarı veya bir sonuç bekliyor. Ancak kendi işinizi yürüttüğünüzde öncelikle kendinize karşı sorumlusunuz. Sorumluluklarınızı yerine getirdikten sonra aldığınız sonuçlar sizi tatmin ediyorsa, bu yeterli oluyor.
KÂMİL KOÇ HAYATIMIN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GELDİ
Babam her zaman şunu söylerdi: "Benim üç oğlum var; biri Aydın, diğeri Ayhan ve bir diğeri de Kâmil Koç." Çünkü biz Kâmil Koç’la birlikte büyüdük. Aynı şey benim için de geçerli. Başka hiçbir yerde çalışmadım. Sadece Kâmil Koç’a başlamadan önce 6-8 ay kadar bir gazete bayisinde çalışmıştım. Şimdi 50 yaşına geldim ve hayatım boyunca Kâmil Koç’tan başka bir şey bilmedim. Dışarıda nasıl bir hayat var, başka işlerde çalışma deneyimi nasıl olur, bunları tarif etmek benim için gerçekten çok zor. Çünkü Kâmil Koç artık sadece bir iş yeri değil; annemiz, babamız, kardeşimiz, çocuğumuz… Yani hayatımızın ayrılmaz bir parçası.
BURSALILAR İÇİN KÂMİL KOÇ’UN YERİ BİR BAŞKA
Bursalılar için Kâmil Koç’un yeri her zaman farklı olmuştur. Birisi yaşadığı şehirle ilgili bir şey söylediğinde biz Bursalılar “Kestanemiz meşhur, havlumuz meşhur, Kâmil Koç'umuz meşhur” deriz. Bu yüzden Bursa halkı için Kâmil Koç sadece bir otobüs firması değil, aynı zamanda sevgi, övgü ve güvenin simgesidir. Ayrıca sektörde birçok ilke imza attığı için ve bu ilkler genellikle Bursa’dan çıktığı için Kâmil Koç bu şehirde başarının önemli temsilcilerindendir. Kurucularından yöneticilerine kadar herkes Kâmil Koç’tan aldığı güçle hep bir adım ileri gitmek için elinden geleni yapıyor. İşte bu yüzden bugün Kâmil Koç, Türkiye’nin zirvesindeki yerini koruyor.
HAK EDİŞLERİMİZ BELİRTİLEN GÜNDE EKSİKSİZ OLARAK YATIRILIR
Kâmil Koç’ta tüm işletmelerde olduğu gibi müşteriye birebir fiyatı belli olan bir ürünün satışını yapıyoruz. Ödeme günlerimiz belli tarihlerdedir ve hak edişlerimiz belirtilen gün içinde eksiksiz olarak yatırılır. Bu, Kâmil Koç’ta eski bir gelenektir. Sektörde bir söz vardır: "Yeter ki Kâmil Koç’tan alacağın olsun…" Çünkü burada güven esastır. Yapılan sözleşmede hangi tarih yazıyorsa, ödeme o gün yapılır. Bu da bizim en büyük güvencelerimizden biridir. Biz, burada 12 personel çalıştırıyoruz ve hepsi bizim sorumluluğumuzdadır. Kâmil Koç’tan aldığımız kültürle biz de personelimizin maaşlarını her ayın 5’inde öderiz. Yemek kartları ve diğer hak edişleri de eksiksiz yerine getiririz. Biz böyle gördük, böyle öğrendik. Bu yüzden Kâmil Koç, bizim için sadece bir iş değil, hayatımızın her alanında bir rol modeldir.
BURADA ÖNCELİK HER ZAMAN “EĞİTİM”DİR
Kâmil Koç’ta çalışanlar karakterli, işine ve insan ilişkilerine değer veren kişilerdir. Peki, bu insanların bu markanın etrafında toplanmasını sağlayan şey ne? Kâmil Koç’un kendine özgü bir kültürü var. Bu kültür yıllardır değişmeden devam eden bir kurumsal bir marka oluşturmuş durumda. Burada çalışma saatleri belli kurallar çerçevesinde hakkaniyetle düzenlenir. Örneğin, 8 saat mesai sistemi uygulanır, haftada 5 gün çalışırsın ve 2 gün izin hakkın vardır. Devlet kurumu ciddiyetinde çalışanların haklarına saygı gösterilir. Bunun yanı sıra eğitim konusu Kâmil Koç için her zaman önceliklidir. Yıl içinde çalışanların alması gereken eğitimler planlanır ve bu eğitimlere katılım zorunludur. Belirli periyotlarla yapılan bu eğitimler, çalışanların kendilerini geliştirmelerinin yanı sıra güncel kalmalarını ve sektörde her zaman bir adım önde olmalarını sağlar. Bir öğretmenin öğrencisini sürekli geliştirmesi gibi burada da çalışanlar asla boş bırakılmaz. Kim olduğu fark etmeksizin—host, kaptan, yönetici ya da işveren—öncelik her zaman eğitimdir. Kâmil Koç, bu anlayıştan hiçbir zaman vazgeçmedi ve çalışanlarına her zaman gelişim imkânı sundu. İşte bu yüzden burada karakterli, kendini sürekli geliştiren iyi insanlar bir araya geliyor.
DİSİPLİNLİ VE ÇALIŞANA DEĞER VERİLEN BİR ORTAMDA HİZMET VERİYORUZ
Kâmil Koç’un yapısı hem babacan hem sevecen hem de disiplinli bir denge üzerine kurulmuştur. Burada belli kurallar ve kriterler vardır, yüz kızartıcı suçlara kesinlikle tolerans gösterilmez. Olması gereken de budur. Bu esnetildiği zaman düzeni ve güveni sağlamak mümkün olmaz. İşte bu yüzden Kâmil Koç, yıllardır disiplinli, ama aynı zamanda çalışanına değer veren bir marka olarak yoluna devam ediyor. Bu sistem de çalışanları ve müşterileri koruyan bir çerçeve sunuyor, markanın güvenilirliğini pekiştiriyor.
En Çok Okunan Haberler