Hava Durumu

Koşulsuz Güvenebildiğimiz Bir Yapının İçindeyiz

Yol Arkadaşım Kâmil Koç serimizin bu durağında Aydın’da köklü bir otobüsçülük geleneğini yaşatan Nazilli İşletmecisi Erhan Kaytak’la bir araya geldik. Üç kuşaktır sektöre emek vermiş bir ailenin temsilcisi olan Kaytak’ın gözünde Kâmil Koç yalnızca bir marka değil, aynı zamanda bir kültür ve güvenin adı. Ona göre bu güçlü yapı sayesinde kurumsallık ile yerel deneyim arasında mükemmel bir denge kurulabiliyor. Nazilli’den yükselen bu hikâye, yalnızca bir iş ortaklığının değil, aynı zamanda bir aidiyet duygusunun da yansıması. Bu röportajda Kâmil Koç kültürünü yakından tanıyacaksınız. Keyifli okumalar!

Haber Giriş Tarihi: 15.07.2025 09:50
Haber Güncellenme Tarihi: 15.07.2025 09:53
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.haberulasim.com/
Koşulsuz Güvenebildiğimiz Bir Yapının İçindeyiz

BU GÜÇLÜ AİLENİN BİR PARÇASI OLMAKTAN MUTLUYUM
1979 yılında Aydın’da doğdum. Aydın Lisesi mezunuyum. Evliyim ve iki çocuk babasıyım. Otobüsçülükle tanışmam rahmetli dedem sayesinde oldu. Kendisi bölgede “Dalamalı Salih” olarak tanınır ve bölgenin en eski otobüsçülerinden biridir. Biz de bu mesleği aile geleneği olarak sürdürüyoruz. Yazıhanecilik de yaptık, firmacılık da. Babam, dayılarım ve diğer aile büyüklerimin tamamı bu meslekten emekli oldu ya da hâlâ aktif olarak çalışıyor.

Ben çocukluğumdan beri otogarın içindeyim. Tabiri caizse kısa şortumla dedemin elini tutarak bu mesleğin içine adım attım. Küçücük yaşta otogarın havasını soludum, düzenini öğrendim. Liseden sonra da yine ailemin yönlendirmesiyle otogarda aktif olarak çalışmaya başladım. Otobüsçülük sadece bir meslek değil; bizim için bir gelenek, bir kültür, bir yaşam biçimi. Bu güçlü ve şerefli ailenin bir parçası olmak bu mirası taşımak benim için her zaman büyük bir onur oldu.

KÂMİL KOÇ’LA YOLLARIMIZ 2009’DA KESİŞTİ
Kâmil Koç’la tanışmamız 2009 yılında gerçekleşti. 2000’li yılların başında sektörümüz ciddi ekonomik dalgalanmalardan geçti. Yaşanan iniş çıkışlar bizi de doğrudan etkiledi. İşte tam o dönemde Kâmil Koç’un yerel firmalarla yaptığı birleşmeler kapsamında dayılarımla birlikte biz de bu büyük ailenin bir parçası olduk. Bu kararı almamızdaki en büyük etken Kâmil Koç’un kurumsal, güvenilir ve sürdürülebilir yapısıydı çünkü bizim hata yapma lüksümüz yoktu; risk alacak durumda değildik. Güvenebileceğimiz, sırtımızı dayayabileceğimiz bir yapının içinde yer almamız gerekiyordu.

Kâmil Koç çatısı altına girdikten sonra yerelde eksik ya da eksik bildiğimiz birçok konuyu burada öğrendik. Gerçek anlamda kurumsallığın ne demek olduğunu, sistemin nasıl işlemesi gerektiğini bu yapının içinde gördük ve deneyimledik. Sadece otobüs işletmeciliği değil, marka yönetimi, müşteri memnuniyeti, planlama, ekip yönetimi gibi birçok alanda da vizyonumuzu genişletti. Bugün geldiğimiz noktada, sadece Kamil Koç markasının hem ticari hem de tecrübe anlamında bize kattıklarını görünce bu kararın ne kadar doğru olduğundan tekrar tekrar emin oluyoruz.

BURADAKİ SICAK İLETİŞİM, MOTİVASYONUMUZU ARTIRIYOR
Kâmil Koç’la olan iletişimimiz son derece çok yönlü ve sürekli. Gerek telefonla gerek e-posta ile, gerekse yüz yüze görüşmelerle her zaman temas halindeyiz. Bu etkileşim yalnızca resmi süreçlerle sınırlı değil; aramızda adeta bir aile ortamı oluşmuş durumda. Sadece kendi bölgemizde değil, Kayseri, Ankara gibi farklı bölgelerdeki ekiplerle de rahatlıkla iletişim kurabiliyoruz. İhtiyaç duyduğumuzda tek bir telefonla ulaşabiliyoruz. Bölge müdürümüz de bizimle çok yakından ilgilenir. Her ay en az iki kez bizi ziyaret eder, gelişmeleri yerinde değerlendiririz. Biz de zaman zaman bölge müdürlüğüne gider, yüz yüze görüşmeler yaparak süreçleri birlikte değerlendiririz. Bu karşılıklı ve sıcak iletişim, işimizin verimliliğini ve motivasyonumuzu önemli ölçüde artırıyor.

DURGUNLUK DÖNEMLERİNDEKİ FİNANSMAN DESTEĞİ BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ
Yazıhaneye geldiğimde araçların dolu olduğunu görmek, benim için en büyük motivasyon kaynağıdır. Eğer araçlarımız doluysa, hizmetimiz iyiyse ve kapımıza gelen yolcuya “yer yok” demek zorunda kalmıyorsak o gün, bizim için güzel bir gündür.
Çok şükür ki Kâmil Koç çatısı altında bu konuda ciddi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Markanız Kamil Koç ise araçları doldurmak gerçekten çok daha kolay oluyor. Neredeyse her yöne düzenli ve güçlü seferlerimiz var. Özellikle kış aylarında sektörün biraz daha yavaşladığı dönemlerde ise, Kâmil Koç işletmecilerine sunduğu avans desteğiyle de işimizi büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Bu destek, sektörün doğası gereği yaşanan sezonluk zorlukları daha rahat aşmamızı sağlıyor.

AMACIMIZ KOLTUK SATMAK DEĞİL, İNSAN TAŞIMAK …
Geçmişten de unutamadığım bir anım var: Eskiden garajlar çok kalabalık olurdu, özellikle bayram zamanlarında yaşanan yoğunluk yüzünden zaman zaman karışıklıklar çıkardı. Yerel bir firmada çalıştığım dönemdi; bir gün, iki genç kız Ankara’ya gideceklerdi ama aracın doluluğu nedeniyle duraktan alınamamışlardı. O gece, evdeyken telefonla arandım. Hiç tereddüt etmeden kendi aracımla yola çıktım, onları bulunduğu noktadan aldım ve Ankara Yenimahalle’deki evlerine kadar götürüp annelerine teslim ettim. O anı hayatım boyunca unutamam çünkü bu iş, sadece koltuk satmakla değil, insan taşımakla ilgili. Hizmet dediğin şey bazen sadece bir bilet değil; bazen bir güven, bazen bir sahip çıkma, bazen de bir sorumluluk duygusudur.

FİLOMUZUN YENİLİĞİ, YOLCULARIMIZ TARAFINDAN TAKDİR EDİLİYOR
Yolcularımızdan en sık duyduğumuz övgü, araç filomuzun yeniliğine dair oluyor. Gerçekten de konforlu ve modern araçlarla seyahat etmek yolcu memnuniyetini doğrudan etkileyen bir unsur. Yolda her şey olabilir; araç arıza yapabilir, gecikmeler yaşanabilir ama yolcu bilir ki Kâmil Koç’tan aldığı hizmetin sonunda mutlaka bir çözüm bulunur. Bu güven duygusu, yolcu sadakatini doğrudan besliyor çünkü insanlar artık sadece bir bileti değil, bir sistemi, bir markayı, bir kurumu tercih ediyor. Bu anlamda sadece Kamil Koç markası bile bizim araçlarımızın tercih edilmesini sağlıyor. Kâmil Koç’un en büyük gücü, işte bu kurumsal yapısından geliyor. Süreç yönetimi, destek mekanizmaları, iletişim kanalları tamamen sistematik ve güvenilir şekilde çalışıyor. Bu yapı, sadece yolcuya değil, işletmeciye de aynı güveni veriyor.

Burada çalışmak isteyenler için şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Tereddüt etmeyin. Ben bu çatının altındayım, tam 17 yıldır. Her şeyin bir düzeni, bir disiplini var. Ödemelerin günü saati bellidir. 17 yıldır o ay çalışmamızın karşılığında neyi hak ettiysek ayın 5’inde ödeme yapıldı. Ne bir gün erken ne bir gün geç olur; hep zamanındadır. Bu da bizim işimizi düzenleyip planlamamızı kolaylaştırır. Personel maaşlarımız da aynı sistem içinde, hiçbir aksama olmadan ödenir. Yukarda dediğim gibi 17 yıldır Kamil Koç’ta hakkı kalanı ne duydum ne yaşadım. Bizim sektörümüzde bu hiç kolay bir şey değil. Bu tür bir istikrar ve güven ortamı her yerde bulunmaz. Rahmetli dedemin bir sözü vardır, hiç unutmam: “Hakkın olanla haddin olanı karıştırırsan çarpılırsın.”

KÂMİL KOÇ BİZE DOĞRU TİCARETİ ÖĞRETTİ
Yerel bir firma işletmecisi olarak başladığımız yolculuk Kâmil Koç’la birlikte gerçek anlamda kurumsallığa evrildi. Bu dönüşüm sürecinde ticaretin sadece satış ya da kazançtan ibaret olmadığını, işin sürdürülebilirliği ve güvene dayalı olması gerektiğini bizzat yaşayarak öğrendik. Kâmil Koç ailesine katıldığımızda doğru ticaretin nasıl yapılması gerektiğini gördük. Ayakta kalmak, büyümek ve istikrarı korumak için kurumsal sistemin ne denli önemli olduğunu bu yapı sayesinde fark ettik. Bugün sektörün lideri olan Kâmil Koç’un bir parçası olmak, benim için büyük bir şeref.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.