Bu İşi Yapmak İçin En Az “150 Koltuk Kapasitesi” Şartı Getirilmeli
Bu İşi Yapmak İçin En Az “150 Koltuk Kapasitesi” Şartı Getirilmeli
Haber Ulaşım ekibi olarak İzmir’de gerçekleştirdiğimiz ziyaretimizde, Kemal Duman Turizm’in kurucusu Kemal Duman ve Operasyon Müdürü Betül Duman ile bir araya geldik. Ata mesleğiyle başlayan ve yılların birikimini bugünlere taşıyan Kemal Bey, İzmir turizminin nabzını tutarak sektördeki güncel gelişmeleri ve yaşanan sıkıntıları gözler önüne serdi. Kızı Betül Hanım ise genç bakış açısıyla İzmir turizminin dinamiklerini ve operasyonel süreçleri paylaştı. Keyifli okumalar!
Haber Giriş Tarihi: 16.07.2025 12:48
Haber Güncellenme Tarihi: 16.07.2025 12:51
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.haberulasim.com/
BU İŞ ATA MESLEĞİ, SEVEREK BAŞLADIM
1963 yılında Urla'nın Birgi köyünde doğdum. Bu işe baba mesleği, ata mesleği diyelim; severek başladım. Babam, köyler arasında muavinlik yaparak yolcu taşımacılığına adım atmıştı. Biz de onun vesilesiyle bu sektöre girdik. Önce kamyon şoförlüğü yaptım, ardından otobüse geçtim. 6–7 yıl kadar otobüs şoförlüğü yaptım. Sonrasında bir dönem Almanya’ya gittim, evlendim ve yaklaşık 6–7 yıl orada kaldım. Türkiye’ye döndükten sonra işimin başına geçtim ve turizm taşımacılığı alanında çalışmaya devam ettim. 35 yıl yöneticilik yaptıktan sonra da kendi firmamızı kurduk.
KEMAL DUMAN TURİZM’İ KIZIMLA BİRLİKTE KURDUK
Kemal Duman Turizm’i 2022 yılının başında, kızım Betül Duman’la birlikte kurduk. 3 araçla başladık; şükürler olsun, şu anda 12 özmal aracımız var. Filomuzun çoğunluğu büyük otobüslerden oluşuyor. Bunun yanında midibüs ve minibüslerle de hizmet veriyoruz. Türkiye geneli çalışıyoruz. Sezonun zayıf geçtiği dönemlerde ise Balkanlar ve Avrupa turlarına araç gönderiyoruz. Sezon dışı zamanlarda da araçlarımızı kendi işlerimize yönlendiriyoruz.
TÜİDER ÇOK DOĞRU BİR ADIM OLDU
TÜİDER çok iyi başladı ve kısa sürede ciddi faydalarını gördük. Özellikle yakıt konusunda ve İstanbul’daki sıkıntılarımızın çözümünde büyük destek sağladılar. Her daim ulaşabileceğimiz bir başkanımız ve yardımcılarımız var. Derneği kurduğumuz için gerçekten çok memnunum. Çok doğru bir karar almışız. Kamu nezdinde kısa sürede ciddi bir yol kat ettik. Derneğimiz ilk günden itibaren büyük kabul gördü. Sağ olsunlar, sorunlarımızı doğrudan anlatma fırsatı bulduk ve gerekli adımlar atıldı.
TURİZMİN GİDİŞATI İYİ DEĞİL
Turizmin gidişatı pek iyi değil. Allah yardımcımız olsun. Araç fiyatları üreticiye göre 13–18 milyon TL arasında değişiyor. Buna karşılık, 8 günlük Anadolu turlarında 70–80 bin TL’ye çalışıyoruz. Bunun yarısı akaryakıta gidiyor, kalan kısmı ise araca kalıyor. Bu araç kendini kaç yılda amorti edecek? Fiyatlar artıyor ama bu artış tur fiyatlarına yansımıyor. Piyasada çok ucuza iş yapanlar var. Acenteler ve tur operatörleri fiyatları bastırıyor. Belgeleri olmayan ya da kiralık belgelerle çalışanlar sektörü bozuyor. Doğru fiyat verdiğimiz tüm işlere, yüzde 70 daha düşük tekliflerle karşılık veriliyor.
Bu iş artık adeta işsizlerin işi haline geldi. Bence belge almak zorlaştırılmalı. Bu işi yapacak kişilerin yüksek sermayeye sahip olması gerekiyor. En az 150 koltuk kapasitesine sahip olunmalı. Piyasada belgelerini kiraya verenler var. 30–35 bin TL’ye belge kiralanıyor. Bu durum sektörü ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor. Denetim neredeyse yok. Turizm firmaları daha sıkı denetlenmeli. Kiralık belgeler bir an önce tamamen kaldırılmalı.
UTTS HÂLÂ ÇALIŞMIYOR, POMPA VAR AMA YAKIT YOK
UTTS sistemi yılbaşında devreye girecekti ama Temmuz ayına gelmemize rağmen hâlâ düzgün çalışmıyor. Dün UTTS üzerinden yakıt alamadım. Koskoca akaryakıt istasyonunda bir tane pompa var, o da çoğu zaman çalışmıyor. Sistem henüz oturmuş değil. Üstelik alınan yakıtı gider olarak da gösteremiyoruz.
İZMİR TURİZMİ 2,5 AYDA BİTTİ
2025 yılı İzmir turizmi çok hızlı başladı ama çok çabuk sona erdi. Sezon, sadece 2,5–3 ayla sınırlı kaldı. Biz genelde Amerikan pazarına hitap ediyoruz; Latin pazarına ise pek girmedik. Bu yıl daha çok private turlar öne çıktı. Parası olan aileler, 2–3 kişiyle özel turlar yapıyor. Bütçesi kısıtlı olanlar ise 40–50 kişilik gruplarla geziyor. Gruplar büyüdükçe biz de araçlarımızı 50 veya 54 koltuklu hale getirmeye başladık.
BETÜL DUMAN – KEMAL DUMAN TURİZM OPERASYON MÜDÜRÜ
SAHADA OLMAYI DAHA ÇOK SEVİYORUM
Babamla birlikte, genç jenerasyon olarak bu işin içindeyim. Açıkçası operasyon kısmını çok seviyorum. Koşuşturmayı, sahada olmayı, oradan oraya gitmeyi bana keyif veriyor. Kaptanlara belge vermek gerekiyorsa ben sağlıyorum, rehbere evrak götürüyorum, havalimanına ya da otele gidiyorum. Oturmak yerine hareket halinde olmak beni daha mutlu ediyor. Böylece kendimi daha işe yarar hissediyorum.
İZMİR'DE KURUMSAL İŞ YAPMAK ZOR
Ne yazık ki teknoloji konusunda hâlâ zorluk yaşıyoruz. Gerek kaptanlar gerekse İzmir’deki turizmci ve taşımacılar, teknolojik yeniliklere çok açık değil. Bölge olarak daha rahat ve esnek çalışmayı seviyoruz. Bu da işin ciddiyetini düşürüyor. İstanbul ve Ankara’da işler daha kurumsal ilerliyor. Ancak İzmir’de “abi, abla hallederiz” mantığı hâkim. Kurumsal düzende bir işin saati, aracı, plakası, planlaması bellidir. Net ve zamanında ilerler ama bizde maalesef işler aksıyor. Örneğin dün yaşadığım bir olayda, bir mutabakatı sabah tamamlayacağız dedik ama bana saat 8–8.30 gibi geldiler. Bu nedenle faturayı kesemedim, işler bir gün sarktı. Bu tarz gecikmeleri sık sık yaşıyoruz.
HAVALİMANINDA YER YOK, CEZA VAR
İzmir Havalimanı’nda otopark sorunu çok büyük. Tadilat nedeniyle otoparklar kapalı ve otobüslere yer dahi gösterilmiyor. Yer yok ama ceza çok.Transfer sırasında peron önüne çekmek zorunda kalıyoruz, hemen ceza kesiliyor. Hatta bazen transfer ücretinden fazla ceza ödüyoruz. İstanbul Havalimanı'nda sekizinci kapı var, transfer düzenli şekilde yapılıyor ama İzmir’de yönlendirme panosu bile yok; her şey başıboş durumda.
İZMİR'DE TURİZM ENGELLENİYOR
Şehir içinde yolcu indirme–bindirme alanı yok. Alsancak ve Konak gibi turizmin merkezlerinde bile bu düzenleme yapılmamış. Üstelik bu bölgelerde aşırı polis yoğunluğu var. Oysa burası İzmir’in vitrini. Ancak gerekli altyapı ve trafik düzenlemeleri hâlâ eksik. Pandemiden sonra oteller açıldı ama araçlar için park alanları planlanmadı. Türkiye’nin en lüks otellerinin önüne araç yanaştıramıyoruz. Mecburen kaldırıma çıkmak ya da tramvay yoluna girmek zorunda kalıyoruz. Bu da yine ceza demek. İzmir’de artık otelden restorana, otoparktan tüm hizmetlere kadar her şey ateş pahası. Turistlere bile pahalı geliyor. Euro ve dolar yüksek olsa da fiyatlar hâlâ yüksek algılanıyor. Turizmi desteklemek yerine adeta engelleniyoruz. Ne yazık ki mevcut sistem içerisinde turizm sektörü daha çok köstekleniyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bu İşi Yapmak İçin En Az “150 Koltuk Kapasitesi” Şartı Getirilmeli
Haber Ulaşım ekibi olarak İzmir’de gerçekleştirdiğimiz ziyaretimizde, Kemal Duman Turizm’in kurucusu Kemal Duman ve Operasyon Müdürü Betül Duman ile bir araya geldik. Ata mesleğiyle başlayan ve yılların birikimini bugünlere taşıyan Kemal Bey, İzmir turizminin nabzını tutarak sektördeki güncel gelişmeleri ve yaşanan sıkıntıları gözler önüne serdi. Kızı Betül Hanım ise genç bakış açısıyla İzmir turizminin dinamiklerini ve operasyonel süreçleri paylaştı. Keyifli okumalar!
BU İŞ ATA MESLEĞİ, SEVEREK BAŞLADIM
1963 yılında Urla'nın Birgi köyünde doğdum. Bu işe baba mesleği, ata mesleği diyelim; severek başladım. Babam, köyler arasında muavinlik yaparak yolcu taşımacılığına adım atmıştı. Biz de onun vesilesiyle bu sektöre girdik. Önce kamyon şoförlüğü yaptım, ardından otobüse geçtim. 6–7 yıl kadar otobüs şoförlüğü yaptım. Sonrasında bir dönem Almanya’ya gittim, evlendim ve yaklaşık 6–7 yıl orada kaldım. Türkiye’ye döndükten sonra işimin başına geçtim ve turizm taşımacılığı alanında çalışmaya devam ettim. 35 yıl yöneticilik yaptıktan sonra da kendi firmamızı kurduk.
KEMAL DUMAN TURİZM’İ KIZIMLA BİRLİKTE KURDUK
Kemal Duman Turizm’i 2022 yılının başında, kızım Betül Duman’la birlikte kurduk. 3 araçla başladık; şükürler olsun, şu anda 12 özmal aracımız var. Filomuzun çoğunluğu büyük otobüslerden oluşuyor. Bunun yanında midibüs ve minibüslerle de hizmet veriyoruz. Türkiye geneli çalışıyoruz. Sezonun zayıf geçtiği dönemlerde ise Balkanlar ve Avrupa turlarına araç gönderiyoruz. Sezon dışı zamanlarda da araçlarımızı kendi işlerimize yönlendiriyoruz.
TÜİDER ÇOK DOĞRU BİR ADIM OLDU
TÜİDER çok iyi başladı ve kısa sürede ciddi faydalarını gördük. Özellikle yakıt konusunda ve İstanbul’daki sıkıntılarımızın çözümünde büyük destek sağladılar. Her daim ulaşabileceğimiz bir başkanımız ve yardımcılarımız var. Derneği kurduğumuz için gerçekten çok memnunum. Çok doğru bir karar almışız. Kamu nezdinde kısa sürede ciddi bir yol kat ettik. Derneğimiz ilk günden itibaren büyük kabul gördü. Sağ olsunlar, sorunlarımızı doğrudan anlatma fırsatı bulduk ve gerekli adımlar atıldı.
TURİZMİN GİDİŞATI İYİ DEĞİL
Turizmin gidişatı pek iyi değil. Allah yardımcımız olsun. Araç fiyatları üreticiye göre 13–18 milyon TL arasında değişiyor. Buna karşılık, 8 günlük Anadolu turlarında 70–80 bin TL’ye çalışıyoruz. Bunun yarısı akaryakıta gidiyor, kalan kısmı ise araca kalıyor. Bu araç kendini kaç yılda amorti edecek? Fiyatlar artıyor ama bu artış tur fiyatlarına yansımıyor. Piyasada çok ucuza iş yapanlar var. Acenteler ve tur operatörleri fiyatları bastırıyor. Belgeleri olmayan ya da kiralık belgelerle çalışanlar sektörü bozuyor. Doğru fiyat verdiğimiz tüm işlere, yüzde 70 daha düşük tekliflerle karşılık veriliyor.
Bu iş artık adeta işsizlerin işi haline geldi. Bence belge almak zorlaştırılmalı. Bu işi yapacak kişilerin yüksek sermayeye sahip olması gerekiyor. En az 150 koltuk kapasitesine sahip olunmalı. Piyasada belgelerini kiraya verenler var. 30–35 bin TL’ye belge kiralanıyor. Bu durum sektörü ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor. Denetim neredeyse yok. Turizm firmaları daha sıkı denetlenmeli. Kiralık belgeler bir an önce tamamen kaldırılmalı.
UTTS HÂLÂ ÇALIŞMIYOR, POMPA VAR AMA YAKIT YOK
UTTS sistemi yılbaşında devreye girecekti ama Temmuz ayına gelmemize rağmen hâlâ düzgün çalışmıyor. Dün UTTS üzerinden yakıt alamadım. Koskoca akaryakıt istasyonunda bir tane pompa var, o da çoğu zaman çalışmıyor. Sistem henüz oturmuş değil. Üstelik alınan yakıtı gider olarak da gösteremiyoruz.
İZMİR TURİZMİ 2,5 AYDA BİTTİ
2025 yılı İzmir turizmi çok hızlı başladı ama çok çabuk sona erdi. Sezon, sadece 2,5–3 ayla sınırlı kaldı. Biz genelde Amerikan pazarına hitap ediyoruz; Latin pazarına ise pek girmedik. Bu yıl daha çok private turlar öne çıktı. Parası olan aileler, 2–3 kişiyle özel turlar yapıyor. Bütçesi kısıtlı olanlar ise 40–50 kişilik gruplarla geziyor. Gruplar büyüdükçe biz de araçlarımızı 50 veya 54 koltuklu hale getirmeye başladık.
BETÜL DUMAN – KEMAL DUMAN TURİZM OPERASYON MÜDÜRÜ
SAHADA OLMAYI DAHA ÇOK SEVİYORUM
Babamla birlikte, genç jenerasyon olarak bu işin içindeyim. Açıkçası operasyon kısmını çok seviyorum. Koşuşturmayı, sahada olmayı, oradan oraya gitmeyi bana keyif veriyor. Kaptanlara belge vermek gerekiyorsa ben sağlıyorum, rehbere evrak götürüyorum, havalimanına ya da otele gidiyorum. Oturmak yerine hareket halinde olmak beni daha mutlu ediyor. Böylece kendimi daha işe yarar hissediyorum.
İZMİR'DE KURUMSAL İŞ YAPMAK ZOR
Ne yazık ki teknoloji konusunda hâlâ zorluk yaşıyoruz. Gerek kaptanlar gerekse İzmir’deki turizmci ve taşımacılar, teknolojik yeniliklere çok açık değil. Bölge olarak daha rahat ve esnek çalışmayı seviyoruz. Bu da işin ciddiyetini düşürüyor. İstanbul ve Ankara’da işler daha kurumsal ilerliyor. Ancak İzmir’de “abi, abla hallederiz” mantığı hâkim. Kurumsal düzende bir işin saati, aracı, plakası, planlaması bellidir. Net ve zamanında ilerler ama bizde maalesef işler aksıyor. Örneğin dün yaşadığım bir olayda, bir mutabakatı sabah tamamlayacağız dedik ama bana saat 8–8.30 gibi geldiler. Bu nedenle faturayı kesemedim, işler bir gün sarktı. Bu tarz gecikmeleri sık sık yaşıyoruz.
HAVALİMANINDA YER YOK, CEZA VAR
İzmir Havalimanı’nda otopark sorunu çok büyük. Tadilat nedeniyle otoparklar kapalı ve otobüslere yer dahi gösterilmiyor. Yer yok ama ceza çok. Transfer sırasında peron önüne çekmek zorunda kalıyoruz, hemen ceza kesiliyor. Hatta bazen transfer ücretinden fazla ceza ödüyoruz. İstanbul Havalimanı'nda sekizinci kapı var, transfer düzenli şekilde yapılıyor ama İzmir’de yönlendirme panosu bile yok; her şey başıboş durumda.
İZMİR'DE TURİZM ENGELLENİYOR
Şehir içinde yolcu indirme–bindirme alanı yok. Alsancak ve Konak gibi turizmin merkezlerinde bile bu düzenleme yapılmamış. Üstelik bu bölgelerde aşırı polis yoğunluğu var. Oysa burası İzmir’in vitrini. Ancak gerekli altyapı ve trafik düzenlemeleri hâlâ eksik. Pandemiden sonra oteller açıldı ama araçlar için park alanları planlanmadı. Türkiye’nin en lüks otellerinin önüne araç yanaştıramıyoruz. Mecburen kaldırıma çıkmak ya da tramvay yoluna girmek zorunda kalıyoruz. Bu da yine ceza demek. İzmir’de artık otelden restorana, otoparktan tüm hizmetlere kadar her şey ateş pahası. Turistlere bile pahalı geliyor. Euro ve dolar yüksek olsa da fiyatlar hâlâ yüksek algılanıyor. Turizmi desteklemek yerine adeta engelleniyoruz. Ne yazık ki mevcut sistem içerisinde turizm sektörü daha çok köstekleniyor.
En Çok Okunan Haberler